10219
22 ekim 2025 galatasaray fk bodo/glimt maçında görmüş olduğu tepki bağıra çağıra geldi, gördüğü tepkinin son sorumlusu da taraftardır.
kronolojik olarak bakacak olursak 2025-2026 sezonu başında sezona fırtına gibi girdi yaptığı herhangi bir top kaybında canı sağolsun bizim çocuk böyle böyle gelişir noktasındaydı tüm taraftar.
rol olarak hem ilk 11 hem de olası bi sakatlık durumunda osimhen’in ikamesi kendisiydi.
bu durumun şaşaasına kapıldı, önce kontratı yükseltmek istedi ki hakkı da olabilir, devamında transfer sezonunun sonuna gelinmiş olması ve yerine oyuncu bulmanın zor olacağı aşikar bi dönemde takımdan gitmek istedi.*
neom isimli adı sanı duyulmamış bi kulüpten totalde 100 milyona yakın bi bütçe ile transferi kendisini takımdan kopartmaya çalışırken bu 100 milyon içerisinden galatasaray’a yalnızca 30 milyon falan vermeye çalıştı, 24-25 yaşında primeına girmek üzere olan bi genç futbolcunun bonservisini futbolcunun bu paketin %30’una bırakılmayacağı aşikarken bu konuda çocukça ve bence kötü niyetli olarak inat etti.
halihazırda 3 yıllık sözleşmesi varken ve kendisiyle daha önce sorunsuz şekildeki kontrat yenilenmesine rağmen antremanlara kontrat/transfer mevzuları sebebiyle çıkmayı reddetti.
yine aynı mevzular sebebiyle kayseri deplasmanına gitmeyi reddeti.
devamında hiç bi şey olmamış gibi takıma dönmeye çalıştı. gönderilmeyeceği belli olunca özür açıklaması diye bi açıklama yayınladı fakat açıklama baştan aşağı ben haklıydım, siz haksızsınız şeklindeydi ve bu yaptıkları* için herhangi bir özür içermiyordu.
takıma döndükten sonra bencil bi oyun benimsedi, öncesinde dişiyle tırnağıyla formayı kazanırken gösterdiği mücadeleden eser yoktu.
kazanamayacağı ikili mücadelelere girmeyip istatistik kasan, sahada 75 milyona transfer edilmiş osimhen neredeyse bacak bırakacak kadar eforlu depar atarken kenarda jog atan, boşta arkadaşlarına doğru pasları çıkartmayan, doğru defans arkası koşuları atmayan sadece topu ayağına bekleyen ve tabela yapmaya çalışan * asalak bi oyuncu profiline evrildi. buradaki asalak tanımının bi hakaret olarak kullanılmadığını defaatle belirtmek istiyorum, asalak/parazit bir canlıya bağımlı olarak yaşayan ve bağımlı olduğu canlıya zarar veren demek, barış alper de tam olarak bu role büründü saha içinde, kendisini bugüne getiren mücadelesinden eser yoktu.
taraftar ise iki aydır kendisine tahammül ediyor, bu süre boyunca herhangi bir tepki görmedi.
en son olarak ise dün oynanmış bodo maçında oyundan çıkarken ıslıklandı. şahsi kanaatim çıkmadan hemen önceli pozisyondaki gçnülsüzlüğü ve saçmalaması olmasa yine yuhlanmazdı ama o artık nabızların iyice yükseldiği anda bardağı taşıran son damla oldu.
dün stadyumda olanlar tv başındakilerden bağımsız olarak barış alper’in topsuz alanda ne kadar işlevsiz ve takımın sırtında nasıl bi kambur olduğunu görüp maç boyu sinir krizleri geçirdi.
gelinen noktada barış alper taraftar nezdinde töleransı kalmayan, yıldız kontratına sahip ve takımda süperstar maaşı alan, buna rağmen antremana çıkmamış ve maç seçen ve sahada kendi skor üretemeyecekse ya pozisyonu en başa saran ya da zorlayıp top kaybeden, ön alan baskısında takıma kambur olan, defans arkasına top ayağına atılmıyorsa doğru düzgün koşu atmayan kanser bi futbolcuya evrildi.
direkt kendi beyanı var kötü oynayabilirsiniz ama kötü mücadele edemezsiniz diye, barış alper’in ise kötü mücadele ettiği bi maç vardı dün. dolayısıyla skoru 3-0 olan bi cl maçında oyundan çıkarken tepki gördü ve benim tanık olduğum en haklı tepkiyi gördü.
bugün taraftar bana niye böyle yapıyo diye moral olarak düşüp özeleştrisini yapmazsa daha fazlasını da görür.
kendisin transfer/kontrat süreci ilk ayyuka çıktığından beri hasır altı edilerek sürecin yönetilmeye çalışılması devam edecek olursa da barış alper mevzusu ne yazık ki bu güzel sezonun kangreni olacak.
şahsi olarak benim önceliğim galatasaray, eğer faydalı oynayacaksa buyursun saha orada, aldığı milyonlarca euro oaranın karşılığını beklerim ben, herhangi bir futbolcuya da maç oynanırken tepki göstermem ama böyle bağıra bağıra büyüyen bir krizde kriz yokmuş gibi davranıp, yanında 75 milyona aldığımız ve bence değeri çok daha fazla olan osimhen’in ciğerini, bacağını bıraktığı maçlarda sahada hafif tempo koşu attığı maçlarda da önceliğim olan galatasaray’a saygısızlık yapan ve aldığı paranın hakkını verecek mücadeleyi sahada göstermeyen birisine empati yapıp üzülecek değilim.
osimhen’i barış alperi taşısın diye transfer etmedik biz.
kronolojik olarak bakacak olursak 2025-2026 sezonu başında sezona fırtına gibi girdi yaptığı herhangi bir top kaybında canı sağolsun bizim çocuk böyle böyle gelişir noktasındaydı tüm taraftar.
rol olarak hem ilk 11 hem de olası bi sakatlık durumunda osimhen’in ikamesi kendisiydi.
bu durumun şaşaasına kapıldı, önce kontratı yükseltmek istedi ki hakkı da olabilir, devamında transfer sezonunun sonuna gelinmiş olması ve yerine oyuncu bulmanın zor olacağı aşikar bi dönemde takımdan gitmek istedi.*
neom isimli adı sanı duyulmamış bi kulüpten totalde 100 milyona yakın bi bütçe ile transferi kendisini takımdan kopartmaya çalışırken bu 100 milyon içerisinden galatasaray’a yalnızca 30 milyon falan vermeye çalıştı, 24-25 yaşında primeına girmek üzere olan bi genç futbolcunun bonservisini futbolcunun bu paketin %30’una bırakılmayacağı aşikarken bu konuda çocukça ve bence kötü niyetli olarak inat etti.
halihazırda 3 yıllık sözleşmesi varken ve kendisiyle daha önce sorunsuz şekildeki kontrat yenilenmesine rağmen antremanlara kontrat/transfer mevzuları sebebiyle çıkmayı reddetti.
yine aynı mevzular sebebiyle kayseri deplasmanına gitmeyi reddeti.
devamında hiç bi şey olmamış gibi takıma dönmeye çalıştı. gönderilmeyeceği belli olunca özür açıklaması diye bi açıklama yayınladı fakat açıklama baştan aşağı ben haklıydım, siz haksızsınız şeklindeydi ve bu yaptıkları* için herhangi bir özür içermiyordu.
takıma döndükten sonra bencil bi oyun benimsedi, öncesinde dişiyle tırnağıyla formayı kazanırken gösterdiği mücadeleden eser yoktu.
kazanamayacağı ikili mücadelelere girmeyip istatistik kasan, sahada 75 milyona transfer edilmiş osimhen neredeyse bacak bırakacak kadar eforlu depar atarken kenarda jog atan, boşta arkadaşlarına doğru pasları çıkartmayan, doğru defans arkası koşuları atmayan sadece topu ayağına bekleyen ve tabela yapmaya çalışan * asalak bi oyuncu profiline evrildi. buradaki asalak tanımının bi hakaret olarak kullanılmadığını defaatle belirtmek istiyorum, asalak/parazit bir canlıya bağımlı olarak yaşayan ve bağımlı olduğu canlıya zarar veren demek, barış alper de tam olarak bu role büründü saha içinde, kendisini bugüne getiren mücadelesinden eser yoktu.
taraftar ise iki aydır kendisine tahammül ediyor, bu süre boyunca herhangi bir tepki görmedi.
en son olarak ise dün oynanmış bodo maçında oyundan çıkarken ıslıklandı. şahsi kanaatim çıkmadan hemen önceli pozisyondaki gçnülsüzlüğü ve saçmalaması olmasa yine yuhlanmazdı ama o artık nabızların iyice yükseldiği anda bardağı taşıran son damla oldu.
dün stadyumda olanlar tv başındakilerden bağımsız olarak barış alper’in topsuz alanda ne kadar işlevsiz ve takımın sırtında nasıl bi kambur olduğunu görüp maç boyu sinir krizleri geçirdi.
gelinen noktada barış alper taraftar nezdinde töleransı kalmayan, yıldız kontratına sahip ve takımda süperstar maaşı alan, buna rağmen antremana çıkmamış ve maç seçen ve sahada kendi skor üretemeyecekse ya pozisyonu en başa saran ya da zorlayıp top kaybeden, ön alan baskısında takıma kambur olan, defans arkasına top ayağına atılmıyorsa doğru düzgün koşu atmayan kanser bi futbolcuya evrildi.
direkt kendi beyanı var kötü oynayabilirsiniz ama kötü mücadele edemezsiniz diye, barış alper’in ise kötü mücadele ettiği bi maç vardı dün. dolayısıyla skoru 3-0 olan bi cl maçında oyundan çıkarken tepki gördü ve benim tanık olduğum en haklı tepkiyi gördü.
bugün taraftar bana niye böyle yapıyo diye moral olarak düşüp özeleştrisini yapmazsa daha fazlasını da görür.
kendisin transfer/kontrat süreci ilk ayyuka çıktığından beri hasır altı edilerek sürecin yönetilmeye çalışılması devam edecek olursa da barış alper mevzusu ne yazık ki bu güzel sezonun kangreni olacak.
şahsi olarak benim önceliğim galatasaray, eğer faydalı oynayacaksa buyursun saha orada, aldığı milyonlarca euro oaranın karşılığını beklerim ben, herhangi bir futbolcuya da maç oynanırken tepki göstermem ama böyle bağıra bağıra büyüyen bir krizde kriz yokmuş gibi davranıp, yanında 75 milyona aldığımız ve bence değeri çok daha fazla olan osimhen’in ciğerini, bacağını bıraktığı maçlarda sahada hafif tempo koşu attığı maçlarda da önceliğim olan galatasaray’a saygısızlık yapan ve aldığı paranın hakkını verecek mücadeleyi sahada göstermeyen birisine empati yapıp üzülecek değilim.
osimhen’i barış alperi taşısın diye transfer etmedik biz.


