113
galatasaray'ın sattığı seramoni paketinden kara para aklama hikayesi çıkaran, bilyonerde gördüğü kupon ile bahis şebekesini çözen büyük gazeteci.
zamanında bu şaklabanlıklara girmeseydi ya da galatasaray'ın bir cümle içinde geçtiği mülakatı galatasaray'ı olumsuz bir manşete çıkararak satmaya çalışmasaydı; insanların mesela fenerbahçe'nin kerem transferinde yaptığı usulsüzlük konusunda sessiz kalmasına tepki göstermesi söz konusu olmayacaktı.
çalışkan ve üretken bir gazeteci. ortada okuyacak bir iddianame, ifade ya da belge varsa hem derleme hem de aktarma konusunda fazlasıyla çalışkan. bu aralar ısrarla ulusal medyadan köşe bucak kaçırtılan konuları uzun uzun konuşması da takdire şayan.
ama fikir olarak o kadar da parlak olmadığını söylemek lazım. ki gazetecilik temel olarak aktarma işidir. fikir üretme ve aktarma işi daha farklı bir yerdedir.
elinde kara para ve bahis ilişkisine dair o kadar doküman olan, üstelik bu konuda onlarca haber yapmış bir adamın bilyonerde gördüğü kuponun ekran görüntüsü üzerinden üç beş cümle edip olayı bırakması fikir olarak çok da sağlam olmadığını gösterir.
galatasaray'ın herkese açık sattığı, diğer kulüplerin de yaptığı seramoni paketi işini sanki sadece galatasaray yapıyor gibi ekrana çıkarıp satın alan bir kişi üzerinden kara para aklama ile ilişkilendirirsen, devletin operasyon yaptığı papara'nın forna reklamları hatta stad sponsorluğu hakkında da iki kelam etmen gerekir.
yasa dışı gelirlerin aklanması senelerdir en çok kurcaladığın konulardan biriyse, bu işin bir ayağı da futbol diye bir kapı açtıysan; önüne böyle haberler düştüğünde susmak en başta senin kendi kariyerine ihanet olur.
hani savcılığa çağırılıyorsun, tehditler alıyorsun, mahkemede tetikçiler eliyle ateş ediyor falan ya...
o zaman insanlar durup düşünür. biz bunu adam yerine koyup dinliyoruz, okumaya vaktimiz olmayacak iddianamelerin özetini dinleyip doğru kabul ediyoruz ama her konuda böyle seçicilik mi yapıyor diye...
zamanında bu şaklabanlıklara girmeseydi ya da galatasaray'ın bir cümle içinde geçtiği mülakatı galatasaray'ı olumsuz bir manşete çıkararak satmaya çalışmasaydı; insanların mesela fenerbahçe'nin kerem transferinde yaptığı usulsüzlük konusunda sessiz kalmasına tepki göstermesi söz konusu olmayacaktı.
çalışkan ve üretken bir gazeteci. ortada okuyacak bir iddianame, ifade ya da belge varsa hem derleme hem de aktarma konusunda fazlasıyla çalışkan. bu aralar ısrarla ulusal medyadan köşe bucak kaçırtılan konuları uzun uzun konuşması da takdire şayan.
ama fikir olarak o kadar da parlak olmadığını söylemek lazım. ki gazetecilik temel olarak aktarma işidir. fikir üretme ve aktarma işi daha farklı bir yerdedir.
elinde kara para ve bahis ilişkisine dair o kadar doküman olan, üstelik bu konuda onlarca haber yapmış bir adamın bilyonerde gördüğü kuponun ekran görüntüsü üzerinden üç beş cümle edip olayı bırakması fikir olarak çok da sağlam olmadığını gösterir.
galatasaray'ın herkese açık sattığı, diğer kulüplerin de yaptığı seramoni paketi işini sanki sadece galatasaray yapıyor gibi ekrana çıkarıp satın alan bir kişi üzerinden kara para aklama ile ilişkilendirirsen, devletin operasyon yaptığı papara'nın forna reklamları hatta stad sponsorluğu hakkında da iki kelam etmen gerekir.
yasa dışı gelirlerin aklanması senelerdir en çok kurcaladığın konulardan biriyse, bu işin bir ayağı da futbol diye bir kapı açtıysan; önüne böyle haberler düştüğünde susmak en başta senin kendi kariyerine ihanet olur.
hani savcılığa çağırılıyorsun, tehditler alıyorsun, mahkemede tetikçiler eliyle ateş ediyor falan ya...
o zaman insanlar durup düşünür. biz bunu adam yerine koyup dinliyoruz, okumaya vaktimiz olmayacak iddianamelerin özetini dinleyip doğru kabul ediyoruz ama her konuda böyle seçicilik mi yapıyor diye...