13
arda turan, albert riera ve gelecekte ilkay gündoğan gibi isimleri bünyesinde bulundurmaktadır. yarın mertens de bu ekibe katılması yüksek potansiyelde bir isimdir.
galatasaray bana biraz avrupa ile türkiye arasındaki fark gibi geliyor. düşünsene bir okulda kurulmuşsun. yani aslında kalbin bir eğitim kurumu. zaten tarihin de o bakımdan derin.
eğitim liyakat getiriyor. aslında belki en başta insan havuzunda hiç bir fark yok. ama kulübün yaşadığı bilgi, kültür, örf - adet bir şekilde o havuzu liyakatli insanlarla dolduruyor. düşünüyorum mesela emre belözoğlu galatasaray'da devam etse bu gün nasıl bir teknik adam olurdu diye. okan buruk galatasaray'dan emre ile aynı şekilde koptu ama bir şekilde geri dönüp kendini camiaya kabul ettirdi. geldiği nokta ortada.
zaten bu liyakat farkı galatasaray ile rakibi olan kulüplerin yönetiliş tarzlarına da yansıyor. o sebeple 2000'lerin başında en batık takım galatasaray'ken bir şekilde bazı refleksler devreye girdi ve 2025'de en iyi durumda olan takım haline getirdi bu camiayı.
galatasaray'ın kalbi galatasaray lisesinde attığı için sıradanlaşmıyor. bazen iyi bazen kötü oluyor ama sıradanlaşmıyor. bu bakımdan tamamen farklı bir ekol olsa da bu günlerde önümüzdeki 10 yıl için en tehlikeli kulüp izin verilirse göztepe gibi geliyor bana. ona da kaç senedir altyapı tesisi için izmir'de bir arazi tahsis etmediler. ama mesela göztepe'nin izmir'de istediği araziyi fenerbahçe'ye verdiler.
neyse entry başka bir yere gidecekti aslında ama doğaçlama devam ettim ve buraya geldi.
bu ülkede bir şeyler düzelecekse önce eğitim düzelecek. sonrasını insanoğlu en zor doğal seleksiyon ortamında bile bir şekilde hallediyor...
galatasaray bana biraz avrupa ile türkiye arasındaki fark gibi geliyor. düşünsene bir okulda kurulmuşsun. yani aslında kalbin bir eğitim kurumu. zaten tarihin de o bakımdan derin.
eğitim liyakat getiriyor. aslında belki en başta insan havuzunda hiç bir fark yok. ama kulübün yaşadığı bilgi, kültür, örf - adet bir şekilde o havuzu liyakatli insanlarla dolduruyor. düşünüyorum mesela emre belözoğlu galatasaray'da devam etse bu gün nasıl bir teknik adam olurdu diye. okan buruk galatasaray'dan emre ile aynı şekilde koptu ama bir şekilde geri dönüp kendini camiaya kabul ettirdi. geldiği nokta ortada.
zaten bu liyakat farkı galatasaray ile rakibi olan kulüplerin yönetiliş tarzlarına da yansıyor. o sebeple 2000'lerin başında en batık takım galatasaray'ken bir şekilde bazı refleksler devreye girdi ve 2025'de en iyi durumda olan takım haline getirdi bu camiayı.
galatasaray'ın kalbi galatasaray lisesinde attığı için sıradanlaşmıyor. bazen iyi bazen kötü oluyor ama sıradanlaşmıyor. bu bakımdan tamamen farklı bir ekol olsa da bu günlerde önümüzdeki 10 yıl için en tehlikeli kulüp izin verilirse göztepe gibi geliyor bana. ona da kaç senedir altyapı tesisi için izmir'de bir arazi tahsis etmediler. ama mesela göztepe'nin izmir'de istediği araziyi fenerbahçe'ye verdiler.
neyse entry başka bir yere gidecekti aslında ama doğaçlama devam ettim ve buraya geldi.
bu ülkede bir şeyler düzelecekse önce eğitim düzelecek. sonrasını insanoğlu en zor doğal seleksiyon ortamında bile bir şekilde hallediyor...
