19991
2025-26 bölümünün geriye kalan bölümü için kendisi hakkında konuşacak olursak;
avantajları:
-elinde belki de gelmiş geçmiş en teknik ve atletik birleşimli galatasaray kadrosu var,
-rakibi dağılmış, maç fazlasıyla 9 puan önüne geçmiş durumda,
-tamamen arkasında bir idari kadro var,
-3 sezon üst üste şampiyonluk apoleti var...
dezavantajları:
-galatasaray tarihindeki en iyi forvetlerden 2'si birden elinde ama biri sakat ve bu nedenle diğeri sakatlıktan yeni çıkmış, 85 kilo haliyle oynamak zorunda kalıyor,
-takımın mertens ve muslera gibi 2 birleştirici ve en güçlü figürü gitmiş,
-takımın belki de sezonun ilk antrenmanında takımla olması gereken kalecisi geleli daha 2-3 hafta olmuş,
-takımın 2024-25 sezonunun ikinci yarısında vites artırmasını sağlayan torreira-lemina ikilisi sürekli sakatlık yaşıyor, verimli değiller,
-büyük umut beslediğin 3 kanadından; barış triplere girmiş, sane berbat halde, yunus ameliyattan yeni çıkmış ve kondisyon eksiği var,
-takımın en teknik 2 orta sahasından; sara sakatlıklardan dönemiyor, ilkay da yeni takıma alışıyor,
-elinde yüksek egolu çok fazla futbolcu var,
-taraftarın büyük kısmını kaybetmiş durumda...
şimdi bu tabloya bakıp subjektif bir yorum yapmak istiyorum;
okan buruk çıkıp "bir çok yönden eksiğiz veya hazır değiliz, hepsini düzeltmeye çalışıyoruz ve bu zaman alacak" dese, asla "haksızsın" diyemem. ama bunu diyemememin en büyük nedeni okan buruk'un bu takımın başında 4.sezonunu geçiriyor oluşu.
takımın bir çok eksiğe rağmen sahada bir oyunu, belli bir taktiği olsa ve oyuncuların formsuzluğu ve eksiği ile bir şeyleri yapamıyor olsak kimse zaten sesini çıkarmaz ama biz haftalardır karman çorman bir şey izliyoruz.
bir kere barış'a verdiği tavizler taraftar desteğini kaybetmesine yol açıyor. barış hiç de yaptıklarından pişman değil ve buna rağmen ödül gibi her maç ilk 11 devam ediyor.
sane sahada ruhsuz ve berbat halde, olabilir, yorgundur ama sen onu kesmeyi bırak ödüllendiriyorsun.
icardi o halde iş yapsa bile sahada olmamalı, bu herkese saygısızlık. alanya maçı hariç takımın oyun planının en büyük işlememe sebebi icardi idi ama yine de tam hazır olmadan sürekli sahada görüyoruz kendisini.
lemina premier lig'de hiç sakatlık yaşamazken buraya gelir gelmez disiplinden kopup sakatlanmaya başlıyor, sane ingiltere'de taş gibi oynarken burada salmış ve beli dönmeyen şekilde sahada yürüyor,
senin zamanında 3 senede, bireysel antrenör tutup, ekstra antrenman yapmayan hiçbir futbolcuda gelişim göremedik. yani okan buruk'un takımında bir futbolcunun gelişmesi ve bir şeyler öğrenmesi için kendisinin gayret edip, ekstra antrenör ve ekip tutması gerekiyor. bu da demek oluyor ki net bir şekilde senin teknik ekibin ve antrenman metodun yetersiz.
bunu okan buruk'a söylediğinde de "en az sakatlanan takım biziz" diyor ama bence bu bile yetersiz çalışmanın ispatı. futbolcular hiçbir şartta kendilerini zorlayıp bir üst kademeye çıkmayı hayal edemiyorlar antrenmanlarda. bunu hayal eden, hedef koyan da ekstra kendisi bir şeyler yapmak zorunda kalıyor.
kendisinden iyi bilemem tabii, kendisi ile de empatiyi en çok yapan insanlardan birisi olduğumu söyleyebilirim;
tek diyeceğim, bazı inatlarından lütfen vazgeç hocam. gerekirse babanın oğlu olsa, yetersizse gidecek/değişecek. galatasaray'ı ve galatasaray taraftarını en iyi sen bilirsin, bunları hissettirmeden 20 sene üst üste şampiyon da olsan 21. sene eleştirileceksin.
biz harcadığımız paralarla, yapılan yatırımlarla ve taraftar profili ile çok daha fazlasını başaran/hedefleyen bir kulüp olmalıyız. bunun için de gerekirse herkes kendisin geliştirecek, herkes 1 değil 5 çalışacak. çalışmayan, yapamayan da kapının önünde bulacak kendisini. bu disiplini ilk kendinden başlayarak tüm takıma oturtmadıkça, dediğim gibi 20 sene şampiyon olup 21. sene napoli'den niye 5 yedik diye tartışırız.
avantajları:
-elinde belki de gelmiş geçmiş en teknik ve atletik birleşimli galatasaray kadrosu var,
-rakibi dağılmış, maç fazlasıyla 9 puan önüne geçmiş durumda,
-tamamen arkasında bir idari kadro var,
-3 sezon üst üste şampiyonluk apoleti var...
dezavantajları:
-galatasaray tarihindeki en iyi forvetlerden 2'si birden elinde ama biri sakat ve bu nedenle diğeri sakatlıktan yeni çıkmış, 85 kilo haliyle oynamak zorunda kalıyor,
-takımın mertens ve muslera gibi 2 birleştirici ve en güçlü figürü gitmiş,
-takımın belki de sezonun ilk antrenmanında takımla olması gereken kalecisi geleli daha 2-3 hafta olmuş,
-takımın 2024-25 sezonunun ikinci yarısında vites artırmasını sağlayan torreira-lemina ikilisi sürekli sakatlık yaşıyor, verimli değiller,
-büyük umut beslediğin 3 kanadından; barış triplere girmiş, sane berbat halde, yunus ameliyattan yeni çıkmış ve kondisyon eksiği var,
-takımın en teknik 2 orta sahasından; sara sakatlıklardan dönemiyor, ilkay da yeni takıma alışıyor,
-elinde yüksek egolu çok fazla futbolcu var,
-taraftarın büyük kısmını kaybetmiş durumda...
şimdi bu tabloya bakıp subjektif bir yorum yapmak istiyorum;
okan buruk çıkıp "bir çok yönden eksiğiz veya hazır değiliz, hepsini düzeltmeye çalışıyoruz ve bu zaman alacak" dese, asla "haksızsın" diyemem. ama bunu diyemememin en büyük nedeni okan buruk'un bu takımın başında 4.sezonunu geçiriyor oluşu.
takımın bir çok eksiğe rağmen sahada bir oyunu, belli bir taktiği olsa ve oyuncuların formsuzluğu ve eksiği ile bir şeyleri yapamıyor olsak kimse zaten sesini çıkarmaz ama biz haftalardır karman çorman bir şey izliyoruz.
bir kere barış'a verdiği tavizler taraftar desteğini kaybetmesine yol açıyor. barış hiç de yaptıklarından pişman değil ve buna rağmen ödül gibi her maç ilk 11 devam ediyor.
sane sahada ruhsuz ve berbat halde, olabilir, yorgundur ama sen onu kesmeyi bırak ödüllendiriyorsun.
icardi o halde iş yapsa bile sahada olmamalı, bu herkese saygısızlık. alanya maçı hariç takımın oyun planının en büyük işlememe sebebi icardi idi ama yine de tam hazır olmadan sürekli sahada görüyoruz kendisini.
lemina premier lig'de hiç sakatlık yaşamazken buraya gelir gelmez disiplinden kopup sakatlanmaya başlıyor, sane ingiltere'de taş gibi oynarken burada salmış ve beli dönmeyen şekilde sahada yürüyor,
senin zamanında 3 senede, bireysel antrenör tutup, ekstra antrenman yapmayan hiçbir futbolcuda gelişim göremedik. yani okan buruk'un takımında bir futbolcunun gelişmesi ve bir şeyler öğrenmesi için kendisinin gayret edip, ekstra antrenör ve ekip tutması gerekiyor. bu da demek oluyor ki net bir şekilde senin teknik ekibin ve antrenman metodun yetersiz.
bunu okan buruk'a söylediğinde de "en az sakatlanan takım biziz" diyor ama bence bu bile yetersiz çalışmanın ispatı. futbolcular hiçbir şartta kendilerini zorlayıp bir üst kademeye çıkmayı hayal edemiyorlar antrenmanlarda. bunu hayal eden, hedef koyan da ekstra kendisi bir şeyler yapmak zorunda kalıyor.
kendisinden iyi bilemem tabii, kendisi ile de empatiyi en çok yapan insanlardan birisi olduğumu söyleyebilirim;
tek diyeceğim, bazı inatlarından lütfen vazgeç hocam. gerekirse babanın oğlu olsa, yetersizse gidecek/değişecek. galatasaray'ı ve galatasaray taraftarını en iyi sen bilirsin, bunları hissettirmeden 20 sene üst üste şampiyon da olsan 21. sene eleştirileceksin.
biz harcadığımız paralarla, yapılan yatırımlarla ve taraftar profili ile çok daha fazlasını başaran/hedefleyen bir kulüp olmalıyız. bunun için de gerekirse herkes kendisin geliştirecek, herkes 1 değil 5 çalışacak. çalışmayan, yapamayan da kapının önünde bulacak kendisini. bu disiplini ilk kendinden başlayarak tüm takıma oturtmadıkça, dediğim gibi 20 sene şampiyon olup 21. sene napoli'den niye 5 yedik diye tartışırız.
