19987
şimdi şöyle bir şey var. biz burada hocayı savunurken de eleştirirken de aynı serzenişler gerçekleşti sözlükte. hoca rekorlar kırabilir, çok kötü maçlar da izletebilir. önemli olan istikrardır. bizim lig istikrarımız 2. kez bu denli kuvvetli. üst üste 4. şampiyonluğa giderken hoca değişmez diyenlerdenim. avrupa da bizim için büyük bir sınav. hocam liverpool'u kazasız belasız atlatırsa sonrasında gün doğacak bize. ancak dün ben şunu gördüm ve yazdım. 25 eylül 2025 kendi gidişinin fitilini ateşledi dedim.
çok başarısız bir maç çıkardı. sadece oyuncuların değil hocamızın da formu çok kötü durumda.
takımdaki iş ahlakı çökmüş durumda. nelsson'a taviz vermeyen hocamız barış için neredeyse taraftarın üstüne atlayacak. bu kadar kritikse bir adam bizim oyunumuzda demek sistemimiz yok. ben bir teknik direktör takımı olduğumuzu düşünüyordum bu barış olayına kadar. ancak o talihsiz olay takım içi dengeleri bozmakla kalmadı bence. oyuncular gruplaştı, maç içinde birbirlerine pas atmayan adamlara dönüştüler. hocamız babalara söz geçiremiyor. icardi'yi oyundan alamıyor misal. bana kalırsa almak istiyor ama bir kopukluk olmasın diye alamıyor. yoksa 90 dakika sahada kalmasının açıklaması yok.
işin özü hocamızı ne kadar desteklesem de kendini biran önce toparlamalı. yoksa hem bizim işimiz hem de kendisinin sonu pek hayra çıkmayacak.
taraftarlar arasında huzursuzluk başladı, yönetim de başkan aracılığıyla avrupa da ilk 8 olmazsa 24 girmek zorundayız minvalinde konuşarak baskı altına aldı hocayı.
her sene kendini birer kez daha ispat etmek zorunda kalıyor. inşallah bu sene kendisini bir tık geliştirir ve lig için değil ama avrupa için başarı sayılacak bir yerde bitirir.
istikrar çok önemli. özellikle bu istikrarda başarı varsa önemi daha da artmış demektir.
çok başarısız bir maç çıkardı. sadece oyuncuların değil hocamızın da formu çok kötü durumda.
takımdaki iş ahlakı çökmüş durumda. nelsson'a taviz vermeyen hocamız barış için neredeyse taraftarın üstüne atlayacak. bu kadar kritikse bir adam bizim oyunumuzda demek sistemimiz yok. ben bir teknik direktör takımı olduğumuzu düşünüyordum bu barış olayına kadar. ancak o talihsiz olay takım içi dengeleri bozmakla kalmadı bence. oyuncular gruplaştı, maç içinde birbirlerine pas atmayan adamlara dönüştüler. hocamız babalara söz geçiremiyor. icardi'yi oyundan alamıyor misal. bana kalırsa almak istiyor ama bir kopukluk olmasın diye alamıyor. yoksa 90 dakika sahada kalmasının açıklaması yok.
işin özü hocamızı ne kadar desteklesem de kendini biran önce toparlamalı. yoksa hem bizim işimiz hem de kendisinin sonu pek hayra çıkmayacak.
taraftarlar arasında huzursuzluk başladı, yönetim de başkan aracılığıyla avrupa da ilk 8 olmazsa 24 girmek zorundayız minvalinde konuşarak baskı altına aldı hocayı.
her sene kendini birer kez daha ispat etmek zorunda kalıyor. inşallah bu sene kendisini bir tık geliştirir ve lig için değil ama avrupa için başarı sayılacak bir yerde bitirir.
istikrar çok önemli. özellikle bu istikrarda başarı varsa önemi daha da artmış demektir.