73
bir suçun suç olabilmesi için en azından o kişinin tehlikeli sularda yüzdüğünü bilmesi lazım. adamın niyetini geçtim, önce karada yürüyorken denize girmesi lazım. 30 saniyeden viral oluyorsun, hedef gösteriliyorsun ve niyetin sorgulanıyor. yahu adamı da biliyoruz yani, muhtemelen müslüman. ateist de olsa fark etmez. o söylediği hadisin arkasına yapılan şaka da ortalama din bilgisine sahip halk arasında atasözü olarak biliniyor. adamın bir bilgisi yok ki niyeti olsun.
ikinci konu zaten ifade hürriyeti. ben muhafazakar bir aileden geliyorum. yahu bu cenahta din hakkında espri yapılamaz diye kural yok ki. o hacıların hocaların hepsi dini konular hakkında espri yapar. dinci dediğimiz cübbeli ahmet denilen şahıs da din hakkında espri yapar. seküler dediğimiz cem yılmaz da cehennemdeki türkler hakkında espri yapar. hiçbir şey de olmaz. buranın kültürü böyle. bence demek ki buraya ait olmayan unsurlar var. taliban zihniyeti oluşturulmaya çalışılıyor. ama buraya ters, tutmaz bu.
üçüncü konu, bunun bir güç gösterisi olması. türkiye'deki akp bileşenlerinden bazıları ülkenin baskıcı şeriat yönetimiyle bir gün yönetilebileceğine inanıyor. işin ilginci bunu akp muhalifi kesim de düşünüyor. yapsalardı çoktan yaparlardı bu arada. chp mi engel oluyor zannediyorsunuz. bu bir ıslak hayal. sadece ağza bir bal parmak çalınıyor. üç beş ateist tutukla, ayasofya'yı cami yap ve bunları mutlu et. siyasal islamcıların bile üst düzey yönetici kadrolarda son 5 yılda silindiğini görüyoruz. ama azgın islamcı güruha da algı lazım tabi. boğaç bir kurban, ver gitsin ne olacak.
dördüncü konu, hukuk fecaatleri. bu ülkede bizi kandırıyorlar. kanunlar iyi ama uygulayıcı kötü. halk da kötü. külliyen yalan. bu ülkede keyfi kararlar neden alınıyor biliyor musunuz? çünkü hakimlerin arkasında kanunlar yok. yargıtay koskoca bir külliyat olmuş ama bağlayıcılığı yok. hakim 2-3 satır kanundan istediğini çıkarıyor. eğer gücünüz varsa rüşvetle, baskıyla istediğiniz kararı çıkarırsınız. çünkü hakimi bağlayan ciddi bir şey yok. diyemiyor ki olmaz, bakın burada böyle yazıyor, bakın ülke tarihinde böyle bir karar çıkmış mı ki ben çıkartayım. istenilen kararı veriyor. sonra da istinaf-yargıtay düzeltsin oraya gidin diyor. hiçbir şekilde bireyi, hakkı koruyan bir şey yok. ve bu muhtemelen bireyi değil kamuyu koruyan karasal hukuk düzeninden kaynaklanıyor. güç şimdi akp'nin ve bileşenlerinin elinde. ya o güç giderse bir gün. akp gelmeden önce de aynı problem vardı. onlar da bir gün gücün elden gideceğini düşünmüyordu. devlet kimse o haklı abi, bravo!
boğaç'a ve ailesine geçmiş olsun. bundan 3-5 sene önce saatlerce takip ettiğim bir yayıncıydı. sıkmasın canını, yanlış yaptığı bir şey yok. tanrıcıklar sadece kurban istedi. son kurban da değil. mesele hukuki de değil. avukatı socrates dergiye konuşmayın diye uyarı yapmış. tam bir saçmalık. bu ülkede kamuoyu yaratmadan bir şey yapamazsınız. mesele hukuki değil. hayır tam aksine konuşulacak ki bu adam cezaevinden çıksın.
ikinci konu zaten ifade hürriyeti. ben muhafazakar bir aileden geliyorum. yahu bu cenahta din hakkında espri yapılamaz diye kural yok ki. o hacıların hocaların hepsi dini konular hakkında espri yapar. dinci dediğimiz cübbeli ahmet denilen şahıs da din hakkında espri yapar. seküler dediğimiz cem yılmaz da cehennemdeki türkler hakkında espri yapar. hiçbir şey de olmaz. buranın kültürü böyle. bence demek ki buraya ait olmayan unsurlar var. taliban zihniyeti oluşturulmaya çalışılıyor. ama buraya ters, tutmaz bu.
üçüncü konu, bunun bir güç gösterisi olması. türkiye'deki akp bileşenlerinden bazıları ülkenin baskıcı şeriat yönetimiyle bir gün yönetilebileceğine inanıyor. işin ilginci bunu akp muhalifi kesim de düşünüyor. yapsalardı çoktan yaparlardı bu arada. chp mi engel oluyor zannediyorsunuz. bu bir ıslak hayal. sadece ağza bir bal parmak çalınıyor. üç beş ateist tutukla, ayasofya'yı cami yap ve bunları mutlu et. siyasal islamcıların bile üst düzey yönetici kadrolarda son 5 yılda silindiğini görüyoruz. ama azgın islamcı güruha da algı lazım tabi. boğaç bir kurban, ver gitsin ne olacak.
dördüncü konu, hukuk fecaatleri. bu ülkede bizi kandırıyorlar. kanunlar iyi ama uygulayıcı kötü. halk da kötü. külliyen yalan. bu ülkede keyfi kararlar neden alınıyor biliyor musunuz? çünkü hakimlerin arkasında kanunlar yok. yargıtay koskoca bir külliyat olmuş ama bağlayıcılığı yok. hakim 2-3 satır kanundan istediğini çıkarıyor. eğer gücünüz varsa rüşvetle, baskıyla istediğiniz kararı çıkarırsınız. çünkü hakimi bağlayan ciddi bir şey yok. diyemiyor ki olmaz, bakın burada böyle yazıyor, bakın ülke tarihinde böyle bir karar çıkmış mı ki ben çıkartayım. istenilen kararı veriyor. sonra da istinaf-yargıtay düzeltsin oraya gidin diyor. hiçbir şekilde bireyi, hakkı koruyan bir şey yok. ve bu muhtemelen bireyi değil kamuyu koruyan karasal hukuk düzeninden kaynaklanıyor. güç şimdi akp'nin ve bileşenlerinin elinde. ya o güç giderse bir gün. akp gelmeden önce de aynı problem vardı. onlar da bir gün gücün elden gideceğini düşünmüyordu. devlet kimse o haklı abi, bravo!
boğaç'a ve ailesine geçmiş olsun. bundan 3-5 sene önce saatlerce takip ettiğim bir yayıncıydı. sıkmasın canını, yanlış yaptığı bir şey yok. tanrıcıklar sadece kurban istedi. son kurban da değil. mesele hukuki de değil. avukatı socrates dergiye konuşmayın diye uyarı yapmış. tam bir saçmalık. bu ülkede kamuoyu yaratmadan bir şey yapamazsınız. mesele hukuki değil. hayır tam aksine konuşulacak ki bu adam cezaevinden çıksın.
