14762
her şeyi çok göz önünde yaşayan aşk adamımız. sakatlık süreci boyunca sevgilisi ile yaptığı paylaşımlardan tutun tatil görüntülerine kadar her şeyi gördük. adamla aynı evde yaşıyormuşuz gibi hissettirmeye başlamıştı artık *.
günün sonunda sakatlıktan dönünce ve farkta şu şekilde olunca: https://gss.gs/h4g.jpg bir kısım taraftarın haklı tepkisini üzerine çekiyor. henüz 30'lu yaşlarının başlarında olan bir oyuncunun bu kadar kilo alması ve bunun doğal bir sonucu olarak hızlanmasını kaybetmesi maalesef icardi'yi 34-35 yaşlarında göstermeye başladı. buna rağmen gollerini atıyor mu? nasıl oluyorsa gol krallığında ilk sıraya oturuyor *. bunun en büyük sebebi de bence oyun zekası ve ceza sahası içindeki zamanlama becerisi. icardi hiçbir zaman 40 metrelik deparlarla fark yaratan bir forvet olmadı. ıcardi'nin sahadaki varlığını değerli kılan şey, top nereye düşecekse orada bulunabilmesi. bu yüzden fiziksel olarak ağırlaşsa da, doğru pozisyon alması sayesinde gol sayısını yüksek tutabiliyor. ama işin sıkıntılı yanı şu, galatasaray’ın hücum düzeni, özellikle avrupa arenasında, sadece “pozisyon bilgisine” dayalı bir forvetle yürümüyor. rakipler daha sert, daha tempolu ve savunma arkası boşluk bırakmamaya çok daha dikkatli. dolayısıyla süper lig’de işleyen bu “ceza sahası tilkiliği” şampiyonlar ligi’nde aynı etkiyi yaratmıyor. akıtbeti ne olacak bilmiyorum ama osimhen döner dönmez sadece süper ligde değerlendirilmeli diye düşünüyorum.
günün sonunda sakatlıktan dönünce ve farkta şu şekilde olunca: https://gss.gs/h4g.jpg bir kısım taraftarın haklı tepkisini üzerine çekiyor. henüz 30'lu yaşlarının başlarında olan bir oyuncunun bu kadar kilo alması ve bunun doğal bir sonucu olarak hızlanmasını kaybetmesi maalesef icardi'yi 34-35 yaşlarında göstermeye başladı. buna rağmen gollerini atıyor mu? nasıl oluyorsa gol krallığında ilk sıraya oturuyor *. bunun en büyük sebebi de bence oyun zekası ve ceza sahası içindeki zamanlama becerisi. icardi hiçbir zaman 40 metrelik deparlarla fark yaratan bir forvet olmadı. ıcardi'nin sahadaki varlığını değerli kılan şey, top nereye düşecekse orada bulunabilmesi. bu yüzden fiziksel olarak ağırlaşsa da, doğru pozisyon alması sayesinde gol sayısını yüksek tutabiliyor. ama işin sıkıntılı yanı şu, galatasaray’ın hücum düzeni, özellikle avrupa arenasında, sadece “pozisyon bilgisine” dayalı bir forvetle yürümüyor. rakipler daha sert, daha tempolu ve savunma arkası boşluk bırakmamaya çok daha dikkatli. dolayısıyla süper lig’de işleyen bu “ceza sahası tilkiliği” şampiyonlar ligi’nde aynı etkiyi yaratmıyor. akıtbeti ne olacak bilmiyorum ama osimhen döner dönmez sadece süper ligde değerlendirilmeli diye düşünüyorum.


