350
şu an maçın tekrarını izliyorum daha doğru bir değerlendirme yapmak için. maçı canlı izlerken heyecandan bazı şeyleri ıskalayabiliyorum. açıkçası ben bu olimpiyat stadının galatasaray üzerinde tuhaf ve olumsuz bir etki oluştuduğunu düşünüyordum zaten. bu meşum stadyumda rüzgârın bile nereden estiği belli değil. zemin de ikinci yarıda iyice ağırlaşınca zorlanacağımızı tahmin ediyordum ama neyseki oyuncu değişiklikleri ile maçı bambaşka bir hale getirdik. maalesef milli aralar ivme yakalamış takımlar için zorlayıcı çoğu zaman. galatasaray'da (singo, lemina, osimhen, barış alper, yunus, kaan ayhan, sallai, davinson, abdülkerim, uğurcan ) bir çok as oyuncu milli arada uzun yolculuklar yapıp top oynadı. ligde oynadığımız son 19 maçta tek mağlubiyetimizi de maalesef yine milli ara dönüşü beşiktaş'a karşı almıştık.az önce biten maçta chelsea, brentford'a takıldı. dün ( 12 eylül 2025 ) frankfurt, leverkusen deplasmanında varlık gösteremedi. bugün samsunspor ve konyaspor sahasında kötü oyunlarla mağlup oldular.
rakip eyüpspor'un hakkını teslim etmek lazım. özellikle ilk yarı boyunca hareketli, sert ve kompakt bir savunma yaptılar. takım boyunu 20-25 metreye kadar kısalttıkları anlar oldu. rakibin topla en çok oynayan oyuncusu kalecisiydi. yukarıda saydığım sebeplerden başka galatasaray ilk yarıda yine konsantrasyon sorunu yaşadı. takım olarak durgunduk ve dar alanda becerili olamadık. en büyük silahımız olan duran toplarda çalışmayınca kilidi açamadık, üretken olamadık.
ikinci yarının ilk 15 dakikasında öndeki oyuncularımız sane, yunus, icardi'nin arasındaki mesafe uzayınca sara ve ilkay iyice oyundan düştüler. hatta bu periyotta bir köşe vuruşunda eyüpspor ofsayt gerekçesiyle sayılmayan bir gol bile attı. bu tehlikeyi fark eden okan buruk 57. dakikada etkisizleşen sara'yı oyundan alıp barış alper yılmaz'ı oyuna aldı. böylece sane 10 numara pozisyonuna, ilkay da 8 numaraya geçti. bu değişim takıma barış alper'in bireysel performansı dışında çok olumlu bir durum oluşturmadı. ancak 70. dakikada sane çıkıp kutucu'nun oyuna dahil olması klasik 4-4-2'ye geçmemiz demekti ve bu dizilimle yunus asıl yerine geçti. rakibin hatasıyla kapılan topta kutucu'nun asistiyle icardi golü buldu. ikinci gol de benzer bir hikayeye sahipti. barış, eveleyip gevelemeden topu yunus'a verince fark ikiye çıktı. esasen eyüpspor'un fiziksel düşüşüyle beraber eğer barış alper gol atacağım diye bencil davranmasaydı maçın skoru 4-0 veya 5-0 olabilirdi. işte avrupalı da bu fiziksel düşüş kolay olmuyor.
çok konuştum. umarım ve tahmin ediyorumki frankfurtlu profesyoneller bu maçı izlemiştir. çünkü bu maçı izleyen her hangi biri galatasaray'ın bu futbolla avrupa'da varlık gösteremeyeceğini rahatlıkla söyleyebilir. ben takımdaki bugünkü genel tutukluk hâlinin biraz da kafaların şampiyonlar ligi'nde olmasına bağlıyorum. galatasaray için asıl test maçının frankfurt deplasmanı olacağını düşünüyorum. zira türkiye ligi maçlarının çoğu antrenman havasında geçiyor artık. hatta antrenmanlarda bile daha çok pozisyon verip, gol yiyiyordur as takım.
rakip eyüpspor'un hakkını teslim etmek lazım. özellikle ilk yarı boyunca hareketli, sert ve kompakt bir savunma yaptılar. takım boyunu 20-25 metreye kadar kısalttıkları anlar oldu. rakibin topla en çok oynayan oyuncusu kalecisiydi. yukarıda saydığım sebeplerden başka galatasaray ilk yarıda yine konsantrasyon sorunu yaşadı. takım olarak durgunduk ve dar alanda becerili olamadık. en büyük silahımız olan duran toplarda çalışmayınca kilidi açamadık, üretken olamadık.
ikinci yarının ilk 15 dakikasında öndeki oyuncularımız sane, yunus, icardi'nin arasındaki mesafe uzayınca sara ve ilkay iyice oyundan düştüler. hatta bu periyotta bir köşe vuruşunda eyüpspor ofsayt gerekçesiyle sayılmayan bir gol bile attı. bu tehlikeyi fark eden okan buruk 57. dakikada etkisizleşen sara'yı oyundan alıp barış alper yılmaz'ı oyuna aldı. böylece sane 10 numara pozisyonuna, ilkay da 8 numaraya geçti. bu değişim takıma barış alper'in bireysel performansı dışında çok olumlu bir durum oluşturmadı. ancak 70. dakikada sane çıkıp kutucu'nun oyuna dahil olması klasik 4-4-2'ye geçmemiz demekti ve bu dizilimle yunus asıl yerine geçti. rakibin hatasıyla kapılan topta kutucu'nun asistiyle icardi golü buldu. ikinci gol de benzer bir hikayeye sahipti. barış, eveleyip gevelemeden topu yunus'a verince fark ikiye çıktı. esasen eyüpspor'un fiziksel düşüşüyle beraber eğer barış alper gol atacağım diye bencil davranmasaydı maçın skoru 4-0 veya 5-0 olabilirdi. işte avrupalı da bu fiziksel düşüş kolay olmuyor.
çok konuştum. umarım ve tahmin ediyorumki frankfurtlu profesyoneller bu maçı izlemiştir. çünkü bu maçı izleyen her hangi biri galatasaray'ın bu futbolla avrupa'da varlık gösteremeyeceğini rahatlıkla söyleyebilir. ben takımdaki bugünkü genel tutukluk hâlinin biraz da kafaların şampiyonlar ligi'nde olmasına bağlıyorum. galatasaray için asıl test maçının frankfurt deplasmanı olacağını düşünüyorum. zira türkiye ligi maçlarının çoğu antrenman havasında geçiyor artık. hatta antrenmanlarda bile daha çok pozisyon verip, gol yiyiyordur as takım.