ali koç

çok güçlü. kimse kusura bakmasın ama futbol ikliminin en güçlü adamı. zirvede yalnız olmanın da zorluklarını çekiyor. buna ego denebilir, kibir denebilir, altın kaşıkla doğmak denebilir. ülke ekonomisine yön veren bir ticarethaneler zincirinin veliahdı olmak büyük güç demektir. herkes önünde saygıyla eğilir, elini öper, dalkavukluk yapar. ne zaman futbol işlerine başkanlık düzeyinde bulaştı şirazesi kaydı. neden? çünkü kendi camiasından daha fazla başarılı ve güçlü bir camia ile mücadeleye kalkışmak zorunda kaldı. en zirvedeyken dokunulur olmak onun da zoruna gitti. ben koç sülalesinin veliahdıyım, bu güne kadar her istediğim misliyle oldu şimdi neden olmuyor diyerek sürekli kendini sorguladı. yenilgiyi hazmedememesi her istediğinin çok rahat şekilde olmasından.
zorluk görmeyen insanlar en küçük mağlubiyetlerde hüsran yaşarlar. ali beyler ne yazık ki bu hüsranlara daha çok gebe olacaklar. eğer kendisi bizim camiamızda olsa şu an üyelikten atılması dahi söz konusu olabilirdi. yönetim seçimi yapacak olan camianın futbol kulübüne teknik direktör bile getiriyor. futbol aklı devin diye bir bey. velev ki seçilmediler. o zaman bu teknik direktör ile çalışmak istemezse diğer yönetim ne olacak? devin beyler diğer yönetimlerle istişare etmişler midir?
çok merak ediyorum bu soruları sorabilecek cesur sarı lacivertli taraftar ya da basın çalışanı var mı?
bizim için çok olumlu, fener için berbat seçimlere giden başkan.