1963
şampiyonlar ligi kurasından sonra kaleci konusunda oyun kurulumundan ziyade yüksek kurtarış yüzdesine ihtiyaç duyuyorduk. uğurcan bu konuda tatmin edici bir kaleci. yüksek kurtarış oranını yüksek kurtarış sayısı ile sunabilecek biri. ki degajları da özellikle şampiyonluk sezonunda gayet iyiydi.
hedefsiz yıllarda motive olamaması, vasat performans göstermesi normal. bizdeyken durumu çok daha farklı olacaktır. şimdi şampiyon olacak, şampiyonlar liginde başarı hedefleyen bir takımda idölü muslera’nın eldivenlerini alıyor. kariyerinde bir sıçrama yüksek ihtimal. yaşı kaleci için uygun, 5-10 sene arası katkısı şüphesiz.
çok iyi bir karakter aynı zamanda. yerli olması da bir avantaj. trabzonspor kaptanlığını yapmış biri, bizim yerliler tarafından da sevilen veya sevilecek biri. takım bağlarına çok şey katacağı düşüncesindeyim.
bonservisi yüksek gibi durabilir ama bonservis meselesi her zaman öncelikle saha içerisinde alınan performans ile ilgili bir şey. 27+3 gibi bir bedele aldık gibi duruyor, performans aldıktan sonra hiçbir önemi yok. hatalı 1-2 transfer yapsaydık zaten hem o bedeller yine bizden çıkardı hem de başarısız olurduk.
aynı bedeller ile teoride başka kaleciler de alınabilirdi ama alınamadı son raddede. o ya da bu sebepler ile lunin, petrovic, lammens gibi potansiyel vaat eden isimler gelmek istemedi; ederson, sommer gibilerini biz tercih etmedik; martinez, maignan, donnarumma gibi yıldızlar da ayrıca istemedi.
yerli piyasası da özellikle kerem ve orkun transferleri ile alt üst oldu. onlar da uğurcanın 27’ye geldiği yerde 25’e geldiler, üstelik uğurcan’ın maaşı belki de onların yarısı kadar. futbolculuk olarak da uğurcan onlardan geride değil milli takımdaki rol/ağırlık olarak da. onlar benfica’dan geldiyse de uğurcan da trabzon’dan geldi, çok daha zorlu bir camia. benfica optimum kar etmek isterken trabzon bir şehir takımı, kar dahi taraftarı tatmin etmez.
velhasıl gün sonunda kadromuza kattık, kaleyi en az 5 seneliğine emanet ettik. önceden çok sever destekler muslera ile bir geçiş dönemini kendisiyle kurgulayalım isterdim. sonrasında düşen performansı ve kaliteli yabancı tercihi ile geri planda kaldı benim için. hatta fb ile dokusu uyuşmayacağını, livakovic’ten fazlasını veremeyeceğini düşünsem fb’ye 20-25’e gitse memnun dahi olabilirdim. ama son raddede bu konjonktürde bize katılmış olmasından son derece memnunum. bonservisi tabi ki kağıt üstünde bir nebze yüksek olsa dahi normal karşılıyorum. çok iyi bir kaleci ve çok iyi bir karakter aldık, allah utandırmasın.
hedefsiz yıllarda motive olamaması, vasat performans göstermesi normal. bizdeyken durumu çok daha farklı olacaktır. şimdi şampiyon olacak, şampiyonlar liginde başarı hedefleyen bir takımda idölü muslera’nın eldivenlerini alıyor. kariyerinde bir sıçrama yüksek ihtimal. yaşı kaleci için uygun, 5-10 sene arası katkısı şüphesiz.
çok iyi bir karakter aynı zamanda. yerli olması da bir avantaj. trabzonspor kaptanlığını yapmış biri, bizim yerliler tarafından da sevilen veya sevilecek biri. takım bağlarına çok şey katacağı düşüncesindeyim.
bonservisi yüksek gibi durabilir ama bonservis meselesi her zaman öncelikle saha içerisinde alınan performans ile ilgili bir şey. 27+3 gibi bir bedele aldık gibi duruyor, performans aldıktan sonra hiçbir önemi yok. hatalı 1-2 transfer yapsaydık zaten hem o bedeller yine bizden çıkardı hem de başarısız olurduk.
aynı bedeller ile teoride başka kaleciler de alınabilirdi ama alınamadı son raddede. o ya da bu sebepler ile lunin, petrovic, lammens gibi potansiyel vaat eden isimler gelmek istemedi; ederson, sommer gibilerini biz tercih etmedik; martinez, maignan, donnarumma gibi yıldızlar da ayrıca istemedi.
yerli piyasası da özellikle kerem ve orkun transferleri ile alt üst oldu. onlar da uğurcanın 27’ye geldiği yerde 25’e geldiler, üstelik uğurcan’ın maaşı belki de onların yarısı kadar. futbolculuk olarak da uğurcan onlardan geride değil milli takımdaki rol/ağırlık olarak da. onlar benfica’dan geldiyse de uğurcan da trabzon’dan geldi, çok daha zorlu bir camia. benfica optimum kar etmek isterken trabzon bir şehir takımı, kar dahi taraftarı tatmin etmez.
velhasıl gün sonunda kadromuza kattık, kaleyi en az 5 seneliğine emanet ettik. önceden çok sever destekler muslera ile bir geçiş dönemini kendisiyle kurgulayalım isterdim. sonrasında düşen performansı ve kaliteli yabancı tercihi ile geri planda kaldı benim için. hatta fb ile dokusu uyuşmayacağını, livakovic’ten fazlasını veremeyeceğini düşünsem fb’ye 20-25’e gitse memnun dahi olabilirdim. ama son raddede bu konjonktürde bize katılmış olmasından son derece memnunum. bonservisi tabi ki kağıt üstünde bir nebze yüksek olsa dahi normal karşılıyorum. çok iyi bir kaleci ve çok iyi bir karakter aldık, allah utandırmasın.
