4758
https://x.com/.../1962908377559744682
https://www.youtube.com/watch?v=JZk2rF8sXLA
videoda hocanın röportajının son kısmında söylediği şeye kısmen katılıyorum. ama bunun günümüz nba sorunu olduğunu düşünüyorum. bazı şeyler kültürel zaten, bunu değiştiremezsiniz ama özellikle 2000-2015 arasında böyle bir büyük sıkıntı yoktu. bu sıkıntı son 5-6 yılda çok bariz gözükmeye başladı.
bunun sebepleri var:
1- savunmalar zayıfladı. eskiden nba’de savunma fizikseldi, temas serbestti ve oyuncular çembere giderken sert faullerle karşılaşıyordu. şimdi ise savunma kuralları çok yumuşak. ortalama oyuncular bile 25-30 sayı atabiliyor. savunma yapmak eskisine göre daha zorlaştı. playofflar hariç, çoğu takım sahada tam kapasite savunma yapmıyor. playofflarda da bünye alışık olmadığından bütün takımlar tam savunma moduna giremiyor.
2- oyun fazla üçlüğe dayandı. 2010'da maç başına ortalama 15-20 üçlük denemesi vardı, şimdi bu sayı 35-40 civarında. takımlar post-up oyununu ve orta mesafeyi terk etti. bu yüzden oyun daha tek yönlü, sıkıcı hale geldi. şimdilerde herkes ya üçlük atıyor ya da potaya gidiyor. buradan işin tekniği taktiği ilerlemez.
3- oyuncuların rekabetçi ruhu zayıfladı. bu futbolda da geçerli. eskiden oyuncular birbirine düşmandı. bunlar oynadıkları dönemde asla dost olmazdı. şimdi ise herkes arkadaş, herkes birbiriyle tatil yapıyor, takaslarla süper takımlar kuruyor. 3-5 sene takip etmeyin bu ligi. kimin nerede oynadığını tahmin edemezsiniz. load management olayı yüzünden yıldızlar her maça çıkmıyor. oyuncular daha çok para kazanıyor, bu yüzden bazıları motivasyon kaybı yaşıyor. bir yerde kazanamazsam başka takıma giderim mantığı yaygınlaştı. bunların hepsi çağın ruhunun ruhsuzluğu maalesef.
4- normal sezon önemsizleşti. 90’larda her maç savaş gibiydi, şimdi ise bazı maçlar adeta antrenman temposunda oynanıyor. 82 maçlık sezon çok uzun, oyuncular dinlenmek için bazı maçları kaçırıyor. bu da rekabeti öldürüyor. çünkü maç kaybetmenin bir önemi yok. oyuncu takmıyor, taraftar da takmıyor.
sonuç olarak hoca haklı. artık sadece oyuncu kalitesi farkı var. pazarlama ekonomin avrupa'ya büyük fark attığından durum değişmiyor, en iyi oyuncu orada kalıyor. ama sistem-format-rekabet-sertlik hepsinde avrupa daha iyi. ligin bile en iyi 3-4 oyuncusu avrupalı. en iyi oyuncusu avrupalı. çünkü avrupalı kafasıyla rahat bir yerde fark yaratıyorlar. oklahoma gibi küçük pazar şehri bile son şampiyon. çünkü oyuncular aç. bütün sezon savunma yapıyorlar. böyle 2-3 takım arasından biri olunca fark yaratıyor.
https://www.youtube.com/watch?v=JZk2rF8sXLA
videoda hocanın röportajının son kısmında söylediği şeye kısmen katılıyorum. ama bunun günümüz nba sorunu olduğunu düşünüyorum. bazı şeyler kültürel zaten, bunu değiştiremezsiniz ama özellikle 2000-2015 arasında böyle bir büyük sıkıntı yoktu. bu sıkıntı son 5-6 yılda çok bariz gözükmeye başladı.
bunun sebepleri var:
1- savunmalar zayıfladı. eskiden nba’de savunma fizikseldi, temas serbestti ve oyuncular çembere giderken sert faullerle karşılaşıyordu. şimdi ise savunma kuralları çok yumuşak. ortalama oyuncular bile 25-30 sayı atabiliyor. savunma yapmak eskisine göre daha zorlaştı. playofflar hariç, çoğu takım sahada tam kapasite savunma yapmıyor. playofflarda da bünye alışık olmadığından bütün takımlar tam savunma moduna giremiyor.
2- oyun fazla üçlüğe dayandı. 2010'da maç başına ortalama 15-20 üçlük denemesi vardı, şimdi bu sayı 35-40 civarında. takımlar post-up oyununu ve orta mesafeyi terk etti. bu yüzden oyun daha tek yönlü, sıkıcı hale geldi. şimdilerde herkes ya üçlük atıyor ya da potaya gidiyor. buradan işin tekniği taktiği ilerlemez.
3- oyuncuların rekabetçi ruhu zayıfladı. bu futbolda da geçerli. eskiden oyuncular birbirine düşmandı. bunlar oynadıkları dönemde asla dost olmazdı. şimdi ise herkes arkadaş, herkes birbiriyle tatil yapıyor, takaslarla süper takımlar kuruyor. 3-5 sene takip etmeyin bu ligi. kimin nerede oynadığını tahmin edemezsiniz. load management olayı yüzünden yıldızlar her maça çıkmıyor. oyuncular daha çok para kazanıyor, bu yüzden bazıları motivasyon kaybı yaşıyor. bir yerde kazanamazsam başka takıma giderim mantığı yaygınlaştı. bunların hepsi çağın ruhunun ruhsuzluğu maalesef.
4- normal sezon önemsizleşti. 90’larda her maç savaş gibiydi, şimdi ise bazı maçlar adeta antrenman temposunda oynanıyor. 82 maçlık sezon çok uzun, oyuncular dinlenmek için bazı maçları kaçırıyor. bu da rekabeti öldürüyor. çünkü maç kaybetmenin bir önemi yok. oyuncu takmıyor, taraftar da takmıyor.
sonuç olarak hoca haklı. artık sadece oyuncu kalitesi farkı var. pazarlama ekonomin avrupa'ya büyük fark attığından durum değişmiyor, en iyi oyuncu orada kalıyor. ama sistem-format-rekabet-sertlik hepsinde avrupa daha iyi. ligin bile en iyi 3-4 oyuncusu avrupalı. en iyi oyuncusu avrupalı. çünkü avrupalı kafasıyla rahat bir yerde fark yaratıyorlar. oklahoma gibi küçük pazar şehri bile son şampiyon. çünkü oyuncular aç. bütün sezon savunma yapıyorlar. böyle 2-3 takım arasından biri olunca fark yaratıyor.