resim
İlkay Gündoğan
Takım:Galatasaray
Mevki:Merkez Orta Saha
Yaş:34
Boy:1.80
Uyruk:Almanya
  • 1984
    ingiltere'den manchester city taraftarı olarak öncelikle koskocaman bir hoşgeldin diyorum.

    ilkay transferinde en çok hoşuma giden şey, okan buruk'un topa sahip olurken 2-3-5’e yaklaşan yerleşimleri, kanat-iç koridor-bek üçgenlerini sistematik üretme becerisi ve yüksek pres sonrasındaki ilk iki pası değerli kılma refleksi ilkay'da zaten var. ancak bir sorunumuz da var ki o da süper lig’de takımlar avrupa’ya kıyasla daha fazla yerleşik savunma yapıyor. yani sık sık kapanıyorlar. eğer hücum ederken aceleci davranırsak forvetler sürekli koşar ama rakip savunmayı açamaz. bu durumda verim düşer. o yüzden asıl mesele oyuncuların bireysel kalitesinden çok onların doğru bağlantılarla organize edilmesi. bana kalırsa sane'nin bugüne kadar beklenen patlamayı yapamamasındaki asıl sebepte bu.

    guardiola'nın ilkay'a olan güveni hiçbir zaman sadece bir gösteriden ibaret değildi. pep'in "en zekilerden biri" ve "taktiksel açıdan olağanüstü" gibi ifadeleri yıllardır tekrarlanır, fa cup ve lig finallerindeki "kriz anı çözücü" kimliğine defalarca vurgu yapılmıştır. ilkay'ın kendisi de uzun süredir "ileride iyi bir teknik direktör olabilirim" ifadesini kullanmaktadır. bu açıdan galatasaray'ımız önemli bir teknik direktör profili de kendine kazandırmış olabilir. bu iki ifade bir araya geldiğinde, "lider" rolü daha da kendini gösterdi yıllarca. galatasaray'ımızın ilkay'dan beklentisi 6-8-10 pozisyonları arasında akıcılık sağlaması, pres yönlendirmesi yapması, temas sayısını doğru ayarlaması ve set oyunlarını uygun tempoda oynaması. ve ilkay'da bunu en iyi şekilde sahaya yansıtan biri. sane, galatasaray’a imza attığı günün ertesi bile çizgide oyunu genişletebilen, ardından tek hızlanmayla içe kat edip düşük şut ya da kesik orta tercihi yapabilen çok özel bir profil olarak geldi. sane bu ligde neredeyse her maç bire bir için alan bulacak. önemli olan, bu alanların ne kadar sık ve ne kadar kaliteli yaratıldığı. o alanları açacak isim ise sahadaki yönlendirici ve lider rolüyle ilkay olacak.

    pep’in oyun planı üç şeye dayanıyordu. çizgiye basarak savunmayı açmak, üçüncü adamla blok içinde dönmek ve seken toplarda merkezi geri almak. bu düzenin kilidi ilkay’dı. sane çizgide oyunu genişletirken, ilkay doğru zamanda ceza yayı çevresine koşu yapar ve sane’nin yerden ortaları genelde onun önüne düşerdi. pres sonrası ilk paslarda da ilkay, topu saklayıp yön değiştirerek kanadı şut için hazırlardı. galatasaray’da da bu düzen kurulabilir.

    -bek profiliyle başlayalım. sane sağda oynadığında ve yanında singo gibi bindirmeci bir sağ bek olduğunda, onun içe kat etmesi doğal olarak açılır. ilkay bu durumda sağ içte duvar rolüne yaklaşır, tek temasla sane’ye şut koridorunu hazırlar. sol tarafta ise tablo tersine döner: sane çizgiye basar, sol bek dış koşuyla savunmayı zincirinden çözer, ilkay da ceza yayı üzerinde gecikmeli koşusuyla tek vuruş fırsatı bulur.
    - pivot güvencesi için okan buruk’un elindeki en kritik parça torreira. ilkay 10 numara gibi serbestleştiğinde ya da sol 8’den ileri çıktığında, ikinci topları kaybetmemek için onun yanında alanı kapatacak bir eş şart. bu eşin tipi maça göre değişebilir. bazen topu saklayan bir 8, bazen koşu gücüyle orta hattı süpüren box-to-box. burada invert bek hamlesi de hayat kurtarır özellikle sane'nin oynadığı kanatta bek içe kat ederek 2-3-5’in orta hattını tamamlar, savunma dengesini kurar ve kazandığın topu tekrar ilkay’a bağlar. ilkay’ın kritik rolü burada başlıyor pres enerjisini akla çevirmek.

    topu kazandıktan sonra ilk iki pasın açısını doğru seçer, teması ikiyle sınırlar ve sane için izolasyon penceresini açar. avrupa seviyesinde üçüncü temas çoğunlukla top kaybıdır bu yüzden ilkay’ın az temas, çok doğruluk payı zorunluluktur. derin blok karşısında bir kademe geri çek, çıkış paslarını sakinleştiren 6.5 gibi kullan yani.

    bu düzenin oturması için tek gereken şey tekrar ve sabır. çünkü süper lig’de rakipler genelde 5’li 6’lı blokla kapanıyor. avrupa’da ise iş daha farklı topu kaptığın an fazla oyalanmadan iki temasla çıkacaksın, sonra da diyagonal pasla sane’yi boş bırakacaksın. gerisini zaten sane'nin bireysel yeteneği ve osimhen'in doğru koşusu halleder.

    -sane’nin en büyük riski istikrarsızlığı. bazı günler topa hiç gelmez, çizgide oyalanır adamını kovalamaz. bu olduğunda ilkay'ın pas açıları da daralır çünkü içeride duvarını bulamaz. çözüm ne? bek oyuncusunu aktif dış koşulara zorlamak. yani bekin aklını karıştıracak tehdit yarat ki sane için iç koridor gerçek bir opsiyon gibi görünsün. çift pivot düzeninde de kırılganlık var. özellikle ilkay'ı 10 numarada serbest bıraktığında, ikinci toplar rakibe kolayca gidebilir. burada tek çare geride dengeli bir çakılı defans ve gerektiğinde içe kat eden bek kullanmak.

    bir diğer problem sabırsızlık. takım set hücumunda hızlı çözüm aradığında, alçak ortalar stoper ve kaleci arasında kayboluyor. yaş faktörü de cabası. ilkay artık eskisi gibi sürükleyici bir dribbler değil. onu hâlâ değerli kılan şey, oyunu yönlendirme becerisi. pep yıllarca bundan maksimum verim aldı ve bugün de ondan beklenmesi gereken tam olarak bu.

    okan buruk için asıl çözülmesi gereken şey sane’nin patlayıcı hızını ilkay’ın oyunu yönlendiren aklıyla birleştirmek. çünkü hız tek başına dağınıklık, akıl tek başına yavaşlık demek. ikisi birleşmediği zaman ya sane boşa koşturuyor ya da ilkay oyunu ağırlaştırıyor. bunu çözmek için antrenmanlarda üç şeyin ezberlenmesi şart. kanat, orta ve bekin üçgeni otomatikleşecek. pres yedikten sonraki ilk iki pas açısı herkesin kafasına kazınacak. ve ikinci toplarda herkes ilkay’ın etrafında yeniden yerleşecek. bu düzeni kurduğunda ligde kapalı savunmaları sabırla açarsın avrupa’da da az pasla doğru vuruşu yaparak büyükleri zor durumda bırakırsın.
App Store'dan indirin Google Play'den alın