4
kağıt üzerinde değerli ancak bir o kadar da dengesiz bir rotasyonumuz var.
uzun rotasyonunda ömer faruk, adem bona, alperen şengün, ercan osmani ve sertaç şanlı kadroda. alperen’i 5 numarada kullanmak ve 4 numara kullanmak turnuva boyunca bir ikilem yaratacak. 5 numarada kullandığımızda hücumda akıcılığımız artıyor ancak savunmada toplu ve topsuz katlar karşısında zayıflıyoruz. 4 numarada kullandığımızda savunmada pota altımız oldukça güçleniyor ancak dış şut savunmasında ve pick and roll savunmasında sorun yaşıyoruz. burada ergin hocanın rakibe göre yapacağı rotasyonlar çok önemli.
ikinci sorunumuz oyun kurucu pozisyonunda. bu sorunun tüm avrupa kıtasına yayıldığını söylemek mümkün aslında. ancak bizim gibi uzun temelli bir takımda delicilik hücum kalitesi için daha da önem arz ediyor. larkin eski günlerinden 2 yıldır uzak zaten. ancak hazırlık kampında sezon içi yakaladığı formdan da uzaktı. kenan sipahi’de her zamanki sipahi. şutu zaten alperen’in tabiriyle abi sen şut atma sadece pas ver düzeyinde. saha görüşünde de bir hücumda ulan bu çocuk çok daha iyi yerlerde olabilirdi dedirttirirken diğer hücumda seneye büyükçekmece’de ancak oynar dedirttiriyor.
üçüncü sorunumuz ise dış şut. forvetlerimiz arasında güvenilir şutör diyebileceğimiz tek isim yok. gününde olursa osmani iyi göründü. furkan bildiğimiz furkan. hayata küsmüş şekilde oynamaya devam ediyor. cedi zaten hiçbir zaman güvenilir el olmadı. alperen dört oynadığında şut ritmi iyice düşüyor. larkin tüm yaz kampı karavana attı. umarım turnuvada kendine gelir. ben sertaç ya da ömer faruk yerine yiğit arslan kadroda olabilirdi kanısındayım.
günün sonunda, turnuvalar öncesi ya da sonrası ile kolay kolay ölçülemez. bambaşka bir tablo görebiliriz şüphesiz. ilk gün letonya ile başlamak hem dezavantaj hem de avantaj. ev sahibine karşı kaybederek başlamak moralleri bozduğu gibi ilerleme ihtimalimizi de zora sokacaktır psikolojik olarak. sırbistan ve letonya’nın olduğu grupta ilk 2’ye giremezsek çaprazdan ilk 2 ile eşleşeceğiz. üstelik letonya ritmini bulduğunda sürklase edebilen bir takım. ilk gün en istemediğimiz senaryo bu olur. ancak kazanarak başlarsak turnuva havasına gireriz. üstelik grubun son maçı olan sırbistan maçına kadar ince ayarları yapabilir turnuvanın içine tam olarak gireriz. çapraz eşleşmelerden dolayı da daha ilk günden çeyrek finale yakın görebiliriz kendimizi.
uzun rotasyonunda ömer faruk, adem bona, alperen şengün, ercan osmani ve sertaç şanlı kadroda. alperen’i 5 numarada kullanmak ve 4 numara kullanmak turnuva boyunca bir ikilem yaratacak. 5 numarada kullandığımızda hücumda akıcılığımız artıyor ancak savunmada toplu ve topsuz katlar karşısında zayıflıyoruz. 4 numarada kullandığımızda savunmada pota altımız oldukça güçleniyor ancak dış şut savunmasında ve pick and roll savunmasında sorun yaşıyoruz. burada ergin hocanın rakibe göre yapacağı rotasyonlar çok önemli.
ikinci sorunumuz oyun kurucu pozisyonunda. bu sorunun tüm avrupa kıtasına yayıldığını söylemek mümkün aslında. ancak bizim gibi uzun temelli bir takımda delicilik hücum kalitesi için daha da önem arz ediyor. larkin eski günlerinden 2 yıldır uzak zaten. ancak hazırlık kampında sezon içi yakaladığı formdan da uzaktı. kenan sipahi’de her zamanki sipahi. şutu zaten alperen’in tabiriyle abi sen şut atma sadece pas ver düzeyinde. saha görüşünde de bir hücumda ulan bu çocuk çok daha iyi yerlerde olabilirdi dedirttirirken diğer hücumda seneye büyükçekmece’de ancak oynar dedirttiriyor.
üçüncü sorunumuz ise dış şut. forvetlerimiz arasında güvenilir şutör diyebileceğimiz tek isim yok. gününde olursa osmani iyi göründü. furkan bildiğimiz furkan. hayata küsmüş şekilde oynamaya devam ediyor. cedi zaten hiçbir zaman güvenilir el olmadı. alperen dört oynadığında şut ritmi iyice düşüyor. larkin tüm yaz kampı karavana attı. umarım turnuvada kendine gelir. ben sertaç ya da ömer faruk yerine yiğit arslan kadroda olabilirdi kanısındayım.
günün sonunda, turnuvalar öncesi ya da sonrası ile kolay kolay ölçülemez. bambaşka bir tablo görebiliriz şüphesiz. ilk gün letonya ile başlamak hem dezavantaj hem de avantaj. ev sahibine karşı kaybederek başlamak moralleri bozduğu gibi ilerleme ihtimalimizi de zora sokacaktır psikolojik olarak. sırbistan ve letonya’nın olduğu grupta ilk 2’ye giremezsek çaprazdan ilk 2 ile eşleşeceğiz. üstelik letonya ritmini bulduğunda sürklase edebilen bir takım. ilk gün en istemediğimiz senaryo bu olur. ancak kazanarak başlarsak turnuva havasına gireriz. üstelik grubun son maçı olan sırbistan maçına kadar ince ayarları yapabilir turnuvanın içine tam olarak gireriz. çapraz eşleşmelerden dolayı da daha ilk günden çeyrek finale yakın görebiliriz kendimizi.
