18218
bir futbolcunun bir takıma katkı sağlaması her zaman saha içinde prime'ını sergilemesiyle olmuyor. muslera uzun süredir prime seviyesinden uzaktaydı ama muslera bu takımın kaptanıydı. ortaya çıkacak problemleri çözüyordu, takımın en kıdemli oyuncusu olduğu için, heykellik oyuncu olduğu için, ister istemez herkes onun sözüne biat ediyordu. kendi deyişiyle kahvaltı muslera'nın sözüyle başlıyor, muslera'nın sözüyle bitiyordu.
muslera'nın ayrılışının yarattığı esas sıkıntı, kaptan eksikliğidir. elbette lider karakterli çok oyuncumuz var ama hiçbiri muslera kadar kıdemli değil. örneğin muslera saha içinde barış'ı azarlıyor, nelsson'u adeta dövüyor, savunmayı hep azarlayarak ikaz ediyordu. şu anda bunu herhangi bir oyuncu diğerine yapacak kadar kıdemli değil, yapsa da diğerinden tepki görüyor. muslera bu azarlama işini doğal şekilde tepki görmeden yapabiliyordu. galatasaray kaptanını ve liderini kaybetti, bu eksikliği de barış alper yılmaz mevzusuyla yaşamaya başladı. kim ne söylerse söylesin, muslera önemliydi.
muslera'nın ayrılışının yarattığı esas sıkıntı, kaptan eksikliğidir. elbette lider karakterli çok oyuncumuz var ama hiçbiri muslera kadar kıdemli değil. örneğin muslera saha içinde barış'ı azarlıyor, nelsson'u adeta dövüyor, savunmayı hep azarlayarak ikaz ediyordu. şu anda bunu herhangi bir oyuncu diğerine yapacak kadar kıdemli değil, yapsa da diğerinden tepki görüyor. muslera bu azarlama işini doğal şekilde tepki görmeden yapabiliyordu. galatasaray kaptanını ve liderini kaybetti, bu eksikliği de barış alper yılmaz mevzusuyla yaşamaya başladı. kim ne söylerse söylesin, muslera önemliydi.