8259
ınstagram'da (veya sosyal medyada) yarattığı gerçekliği ile kendi gerçekliği arasında dağlar kadar fark varmış. çağını yaşayan futbolcular vardır ve barış alper yılmaz da çağının ta kendisidir. ben trump çağı da diyorum, zira trump kendine bir gerçeklik yaratıyor ve bu sahte gerçeğin gerçek olduğuna bütün dünyaya inandırmak istiyor ve inandırıyor, reels çağı işte. gördüğüne inan. hâlbuki bir yalana en çabuk inanan gözlerdir.
doğrusu şudur, trump bunun sebebi değildir; elbette ki sonucudur, sebebi, sosyal medya dünyasının gerçek dünyayı ele geçirmesinin bir sonucudur, ezcümle, çağımızda artık herkes kendi gerçekliğini yaratıyor ve herkesin de bir şekilde bu yalana inanmasını sağlıyor.
dolayısıyla tanju çolak ile benzerlikler taşır. o da çağının özeti tam bir özal kuşağı idi. köşeyi dönmek için her türlü yol mübah ve her türlü işini bilme duygusu hakikat idi zira özal iktidara gelmeden 3 yıl evvel darbe bunun için yapılmıştı. bazı değerli sözcükler (namus, şeref, emek, hakkaniyet gibi) rafa kaldırılmıştı.
ama rafa asla kalkmayan ve dönüp dolaşıp okunan kitaplar da vardır. ne darbeler ne evrenler ne özallar ne de trumplar bir gıdım oynatmaz yerinden, çağlar boyu dilden dile şarkılarda söylenirler:
"taçsız kral metin oktay
tek aşkıydı galatasaray
senin gibi cimbomluyu
unutur mu bu taraftar."
bu reels çağında, çağın gereklerine uygun olarak bir etiketin muhakkak vardır ama sana gerçeği söyleyeyim mi, tarihi de tarihin akışını da (bazen bir futbol topu da olabilir bu) değiştirenler her zaman çağın uydurduğu ayakkabıyı ayağına giymeyenlerdir.
bak tanju'ya... altın ayakkabısı var ama ayağına olmuyor... bu işler böyledir barış... şimdi ayağına gerçek gibi gelen, tam oturduğunu sandığın ayakkabı, altından bile olsa, gün gelir (tarihin böyle haklılıkları vardır) ayağına vurur, ayağına girmez.
girme bu yalancıların ayak oyunlarına diyeceğim ama çoktan giydin gibi o ayakkabıyı...
"para hep ikinci planda. insan sevilince daha bir mesut oluyor" sözü bir çağlayan gibi tüm çağları delerek bütün çağlarda akar çünkü...
başka bir çağ başka bir insan yine konuşuruz barış...
doğrusu şudur, trump bunun sebebi değildir; elbette ki sonucudur, sebebi, sosyal medya dünyasının gerçek dünyayı ele geçirmesinin bir sonucudur, ezcümle, çağımızda artık herkes kendi gerçekliğini yaratıyor ve herkesin de bir şekilde bu yalana inanmasını sağlıyor.
dolayısıyla tanju çolak ile benzerlikler taşır. o da çağının özeti tam bir özal kuşağı idi. köşeyi dönmek için her türlü yol mübah ve her türlü işini bilme duygusu hakikat idi zira özal iktidara gelmeden 3 yıl evvel darbe bunun için yapılmıştı. bazı değerli sözcükler (namus, şeref, emek, hakkaniyet gibi) rafa kaldırılmıştı.
ama rafa asla kalkmayan ve dönüp dolaşıp okunan kitaplar da vardır. ne darbeler ne evrenler ne özallar ne de trumplar bir gıdım oynatmaz yerinden, çağlar boyu dilden dile şarkılarda söylenirler:
"taçsız kral metin oktay
tek aşkıydı galatasaray
senin gibi cimbomluyu
unutur mu bu taraftar."
bu reels çağında, çağın gereklerine uygun olarak bir etiketin muhakkak vardır ama sana gerçeği söyleyeyim mi, tarihi de tarihin akışını da (bazen bir futbol topu da olabilir bu) değiştirenler her zaman çağın uydurduğu ayakkabıyı ayağına giymeyenlerdir.
bak tanju'ya... altın ayakkabısı var ama ayağına olmuyor... bu işler böyledir barış... şimdi ayağına gerçek gibi gelen, tam oturduğunu sandığın ayakkabı, altından bile olsa, gün gelir (tarihin böyle haklılıkları vardır) ayağına vurur, ayağına girmez.
girme bu yalancıların ayak oyunlarına diyeceğim ama çoktan giydin gibi o ayakkabıyı...
"para hep ikinci planda. insan sevilince daha bir mesut oluyor" sözü bir çağlayan gibi tüm çağları delerek bütün çağlarda akar çünkü...
başka bir çağ başka bir insan yine konuşuruz barış...