4
kumandan hagi hariç hemen her bireyinin birden çok mevkide oynayabildiği rotasyon. hagi de saha içinde bir serbestliğe sahipti. ana oyun planında 4-4-2 gibi görünüp bazen 4-3-1-2 bazen de 4-3-3'e dönüşlerin temel sebebi de buna imkan veren de hagi'nin hem orta sahada, hem hücuma dönük orta sahanın her bölgesinde oynayabilmesiydi. bazen tek başına "amc"* olarak öne fırlayıp 4-3-1-2'ye dönüşe imkan verirdi. çoğu zaman da 4-4-2'nin 2 numarası ile* kanatlarda dönüşümlü oynayıp avrupa futbolunda 2010'lu yıllarda olgunlaşan türden bir 4-3-3'ün ilk denemelerini yaparlardı.
ergün ve ümit hem kanat hem de bek oyununu oynayabiliyordu. çok major rakipler haricinde ya da rotasyon yapılan maçlarda 4-4-2'nin hakan ünsal ve hasan şaş'ın da eklendiği versiyonunda kanat-bek arası gidip gelerek iki mevkide de sırıtmadan işi götürebiliyorlardı.
suat-emre-okan üçlüsü literatüre "süper bücürler" olarak geçen bir pres timi olarak bilinirdi. ancak suat kariyerinin başlangıcında forvet oynamıştı. okan 1990'ların başında ayağının kırılmasından önceki dönemde önemli bir "hücuma yönelik orta saha" oyuncusu idi. keza emre zaten doğrudan "hagi'nin çırağı" olarak anılıyordu. eşsiz bir savunma gücü ortaya koyan ancak hücum yönünde de nitelikli oyunculardı üçü de. bu adamların oynadığı üçlü orta sahayı galatasaray'da frank rijkaard bile oynatamamıştır.
ahmet yıldırım ve tolunay kafkas ise galatasaray'ın avrupa şampiyonu olup artık ne haliniz varsa görün noktasına geldiği ligin geri kalanında, hangi takıma gitse o takımı bir seviye yukarı atacak isimlerdi. her ne kadar sezon ortası takımdan ayrılsa ve ayrılmadan önce taraftardan tepkiler alsa da tugay kerimoğlu da son derece kaliteli bir oyuncuydu.
bu müthiş rotasyonla ilgili bir diğer önemli nokta tolunay ve ahmet hariç hepsinin 1996-97 sezonu başlarken galatasaray'da olmalarıdır. o dönemin gazetelerinde hagi'nin bonservisi için yazılan "yaklaşık yarım trilyon", 1996 yılının ortalama dolar kuru değerlerine bakınca yaklaşık 6 milyon dolar etmektedir. ancak bu unutulmaz kadronun kalanının, bonservis olarak maliyeti muhtemelen 3 milyon dolar bile tutmamıştır.
1998'de "yılın transferi" olarak gaziantepspor'dan beşiktaş'a transfer olan ayhan akman için ödenen "rekor" transfer ücreti 8.5 milyon dolardı...
ergün ve ümit hem kanat hem de bek oyununu oynayabiliyordu. çok major rakipler haricinde ya da rotasyon yapılan maçlarda 4-4-2'nin hakan ünsal ve hasan şaş'ın da eklendiği versiyonunda kanat-bek arası gidip gelerek iki mevkide de sırıtmadan işi götürebiliyorlardı.
suat-emre-okan üçlüsü literatüre "süper bücürler" olarak geçen bir pres timi olarak bilinirdi. ancak suat kariyerinin başlangıcında forvet oynamıştı. okan 1990'ların başında ayağının kırılmasından önceki dönemde önemli bir "hücuma yönelik orta saha" oyuncusu idi. keza emre zaten doğrudan "hagi'nin çırağı" olarak anılıyordu. eşsiz bir savunma gücü ortaya koyan ancak hücum yönünde de nitelikli oyunculardı üçü de. bu adamların oynadığı üçlü orta sahayı galatasaray'da frank rijkaard bile oynatamamıştır.
ahmet yıldırım ve tolunay kafkas ise galatasaray'ın avrupa şampiyonu olup artık ne haliniz varsa görün noktasına geldiği ligin geri kalanında, hangi takıma gitse o takımı bir seviye yukarı atacak isimlerdi. her ne kadar sezon ortası takımdan ayrılsa ve ayrılmadan önce taraftardan tepkiler alsa da tugay kerimoğlu da son derece kaliteli bir oyuncuydu.
bu müthiş rotasyonla ilgili bir diğer önemli nokta tolunay ve ahmet hariç hepsinin 1996-97 sezonu başlarken galatasaray'da olmalarıdır. o dönemin gazetelerinde hagi'nin bonservisi için yazılan "yaklaşık yarım trilyon", 1996 yılının ortalama dolar kuru değerlerine bakınca yaklaşık 6 milyon dolar etmektedir. ancak bu unutulmaz kadronun kalanının, bonservis olarak maliyeti muhtemelen 3 milyon dolar bile tutmamıştır.
1998'de "yılın transferi" olarak gaziantepspor'dan beşiktaş'a transfer olan ayhan akman için ödenen "rekor" transfer ücreti 8.5 milyon dolardı...
