12010
kendisi hakkında hala iyi niyetli düşünülmeye çalışanların olduğu oyuncu. garip geliyor.
mentalinde ciddi sıkıntıları ve obsesyonları olan bir oyuncusun, zor durumdan gelmişsin, başakşehir e gitmişsin o kaba pislemişsin; vites düşürmüşsün fatih hoca elinden tutmuş 3. ligden alıp ilk 11e koymuş, kaptanlığa kadar yükseltip parasını yediğin kulüp etrafına torreira, icardi, angelino vs almış, sürekli taraftarla dalaşmış takım içinde yerli bloklaşmanın ön ayağı olmuşsun. kerem=hep bir trip, hep bir kaos. taraftar üstündeki formaya hürmetten saygı duyup, olanlara eyvallah çekip sineye çekmiş. üstüne gidip eline galatasaray bayrağı alıp müptezellere sövmüşsün, galatasaraylılık aidiyet falan diyip fatih hocanın kanatları altına sığınmışsın. peşine menajerinin oyunu ile ben avrupada oynamak istiyorum diye çocuk gibi tutturmuşsun, orada bile kulüp sana saygı duyup taraftardan tepki yediği halde ederinin altına satmış seni hayalin için. gitmişsin, gider gitmez seni vitrine çıkaran kulüp hakkında çatlak sesler etmişsin yine ses etmemiş camia sana. di maria lar sana kanat germiş almış vitrine koymuşlar iyi de oynamışsın avrupada gidemeyeceğin lig yok artık, adamlar da senden para kazanmak istiyorlar haliyle; suyunda olduğu üzere ekmeğini yediğin kaba yine tükürüp bir yıl sonra gerisin geriye yok siyasiler araya girdi, yok parası iyi diyerek küfür ettiğin armanın formasını gitmeye çalışıyorsun. neresinden bakarsam bakayım, akla mantığa vicdana uyan bir yerini göremiyorum; tek çıkarabildiğim, açıklayabildiğim sonuç: bozukmuş. akılsızmış. gurursuzmuş.
prototipi emre abisi bile türkiyeye gelmeden önce bana bunu teklif ettiler siz de ona yakın teklif yaparsanız size gelmek isterim diyip sorumluluğu biraz olsun üzerinden atmaya çalışıp öyle geldi ve ona rağmen kafayı yedi, hala demeçlerinde etkilerini görürsün. sonunda o camiaya da yaranamadı, şimdilerde her iki tarafa oynar hale geldi; tanımı herkesin malumu. ama adam italya, ingiltere görüp geldi. sen ise şark kurnazlığı yapar gibi gidip geliyorsun ve bu camia sana emreye yaptığının çok daha fazlasını yapacak, nasıl baş edeceksin? hırs yapacaksın, peşine hata yapacaksın, arenada gelip müptezel arması göstermeye çalışacaksın; ikinci hatanda sığındığın stad da seni yuhlayacak hepten hırslanıp çok daha fazla hata yapıp çok daha fazla kaybedeceksin. siyasete yanlamaya çalışacaksın sonra.
sahi nasıl kafayı yemeyeceksin bu mentalinle? yunus u arayacaksın kardeşim çekmeye çalışacaksın, fatih hocanı arayacaksın baba demeye çalışacaksın; sen yediği kaba pisleyen, kendi pisliğiyle kavga eden adama güvenip de sahip çıkarlar mı zannediyorsun, kendi imajını sana güvenip de riske eder mi zannediyorsun? senin gibi biri için ait olduğu camiayı karşısına alır mı zannediyorsun? sen kendini ne zannediyorsun?
günün birinde yediğin her kaba pislediğin gibi şimdi yemek istediğin kaba da pisleyeceksin. sende ki karakter de böyle bir şey imiş, geçmiş olsun.
mentalinde ciddi sıkıntıları ve obsesyonları olan bir oyuncusun, zor durumdan gelmişsin, başakşehir e gitmişsin o kaba pislemişsin; vites düşürmüşsün fatih hoca elinden tutmuş 3. ligden alıp ilk 11e koymuş, kaptanlığa kadar yükseltip parasını yediğin kulüp etrafına torreira, icardi, angelino vs almış, sürekli taraftarla dalaşmış takım içinde yerli bloklaşmanın ön ayağı olmuşsun. kerem=hep bir trip, hep bir kaos. taraftar üstündeki formaya hürmetten saygı duyup, olanlara eyvallah çekip sineye çekmiş. üstüne gidip eline galatasaray bayrağı alıp müptezellere sövmüşsün, galatasaraylılık aidiyet falan diyip fatih hocanın kanatları altına sığınmışsın. peşine menajerinin oyunu ile ben avrupada oynamak istiyorum diye çocuk gibi tutturmuşsun, orada bile kulüp sana saygı duyup taraftardan tepki yediği halde ederinin altına satmış seni hayalin için. gitmişsin, gider gitmez seni vitrine çıkaran kulüp hakkında çatlak sesler etmişsin yine ses etmemiş camia sana. di maria lar sana kanat germiş almış vitrine koymuşlar iyi de oynamışsın avrupada gidemeyeceğin lig yok artık, adamlar da senden para kazanmak istiyorlar haliyle; suyunda olduğu üzere ekmeğini yediğin kaba yine tükürüp bir yıl sonra gerisin geriye yok siyasiler araya girdi, yok parası iyi diyerek küfür ettiğin armanın formasını gitmeye çalışıyorsun. neresinden bakarsam bakayım, akla mantığa vicdana uyan bir yerini göremiyorum; tek çıkarabildiğim, açıklayabildiğim sonuç: bozukmuş. akılsızmış. gurursuzmuş.
prototipi emre abisi bile türkiyeye gelmeden önce bana bunu teklif ettiler siz de ona yakın teklif yaparsanız size gelmek isterim diyip sorumluluğu biraz olsun üzerinden atmaya çalışıp öyle geldi ve ona rağmen kafayı yedi, hala demeçlerinde etkilerini görürsün. sonunda o camiaya da yaranamadı, şimdilerde her iki tarafa oynar hale geldi; tanımı herkesin malumu. ama adam italya, ingiltere görüp geldi. sen ise şark kurnazlığı yapar gibi gidip geliyorsun ve bu camia sana emreye yaptığının çok daha fazlasını yapacak, nasıl baş edeceksin? hırs yapacaksın, peşine hata yapacaksın, arenada gelip müptezel arması göstermeye çalışacaksın; ikinci hatanda sığındığın stad da seni yuhlayacak hepten hırslanıp çok daha fazla hata yapıp çok daha fazla kaybedeceksin. siyasete yanlamaya çalışacaksın sonra.
sahi nasıl kafayı yemeyeceksin bu mentalinle? yunus u arayacaksın kardeşim çekmeye çalışacaksın, fatih hocanı arayacaksın baba demeye çalışacaksın; sen yediği kaba pisleyen, kendi pisliğiyle kavga eden adama güvenip de sahip çıkarlar mı zannediyorsun, kendi imajını sana güvenip de riske eder mi zannediyorsun? senin gibi biri için ait olduğu camiayı karşısına alır mı zannediyorsun? sen kendini ne zannediyorsun?
günün birinde yediğin her kaba pislediğin gibi şimdi yemek istediğin kaba da pisleyeceksin. sende ki karakter de böyle bir şey imiş, geçmiş olsun.
