4
iyiden iyiye etkisini hissettiren olay. ali koç'un bir süredir fenerbahçe'nin troll örgütü ile psikolojik durumu az biraz dengeleyebilmek için ciddi kaynak ayırmasına rağmen artık onların ürettiği içerikler ve psikolojik hamleler de etki edemiyor.
fenerbahçe taraftarı günlük futbol muhabbetinde ezilmemek için bazı yalanlara sarılıyor ama onlar da yalan olduğunu biliyor. bu durum onların daha çok kudurmasına sebep oluyor. daha çok kudurdukça daha büyük yalanlara sarılıyorlar. bu şekilde gerçekten kopuş gerçekleşiyor. bu gerçekten kopuş da çözüm bulma şanslarını azaltıyor. e çözüm bulamayınca daha geri düşüyorlar ve bu döngü devam ediyor.
2025 yazı itibarı ile galatasaray birkaç adım öne geçmiş durumda. fenerbahçe'nin kendi başarısızlığına ek olarak galatasaray'ın da sürekli kazanıyor olması bu etkiyi daha da arttırıyor. ali koç'un başkanlığının ilk yılları dördüncü fatih terim dönemini bir şekilde bitirmek üzerine kuruluydu. dördüncü fatih terim dönemi yine bir sezon ortasında bitti. ali koç tüm çırpınışlarına rağmen bu bitişte katalizör görevi bile göremedi. göremediği gibi galatasaray bu süreçte 2 şampiyonluk daha öne geçerken fenerbahçe sadece kaybetmeye devam etti.
birinci okan buruk dönemi ile birlikte galatasaray bu sefer ciddi şekilde gaza bastı. fenerbahçe zaten yıllardır kendine değil galatasaray'a bakmaktan yorgun düştüğü için psikolojik anlamda mücadele edemedi. kendi fatih terimlerini ararken başlarına okan buruk "belası" çıktı. hadi neyse deyip yola devam edeceklerdi, mauro icardi ve aşkın olayım fenomeni çıktı. kendi icardi'lerini yaratmaya çalışıp beceremediler. daha onun şokunu atlatamadan da victor osimhen çıktı bu defa da...
bunların her biri tabiri caizse evlat acısı gibi hepsinin böğründe oturuyor. buradan bir grup da olsa insanın çıkıp da sağlıklı bir analiz yapıp doğru adımlar atması imkansıza yakın bir ihtimal. hadi bir mucize olup doğru adımlar bir şekilde atılsa bile psikolojik sebeplerle bu adımlardan tam randıman alabilmeleri ayrı bir mucize...
kabul etmeleri gereken iki gerçek var. biri galatasaray'ın hem psikolojik hem de saha içi olarak geldiği nokta. diğeri de galatasaray'ı bırakıp kendilerine bakmadan hiçbir halt edemeyecekleri gerçeği...
kibirlerini bir kenara bırakıp bu iki gerçeği kabul ederlerse belki bir yola girip bi'şeyler başarabilirler...
fenerbahçe taraftarı günlük futbol muhabbetinde ezilmemek için bazı yalanlara sarılıyor ama onlar da yalan olduğunu biliyor. bu durum onların daha çok kudurmasına sebep oluyor. daha çok kudurdukça daha büyük yalanlara sarılıyorlar. bu şekilde gerçekten kopuş gerçekleşiyor. bu gerçekten kopuş da çözüm bulma şanslarını azaltıyor. e çözüm bulamayınca daha geri düşüyorlar ve bu döngü devam ediyor.
2025 yazı itibarı ile galatasaray birkaç adım öne geçmiş durumda. fenerbahçe'nin kendi başarısızlığına ek olarak galatasaray'ın da sürekli kazanıyor olması bu etkiyi daha da arttırıyor. ali koç'un başkanlığının ilk yılları dördüncü fatih terim dönemini bir şekilde bitirmek üzerine kuruluydu. dördüncü fatih terim dönemi yine bir sezon ortasında bitti. ali koç tüm çırpınışlarına rağmen bu bitişte katalizör görevi bile göremedi. göremediği gibi galatasaray bu süreçte 2 şampiyonluk daha öne geçerken fenerbahçe sadece kaybetmeye devam etti.
birinci okan buruk dönemi ile birlikte galatasaray bu sefer ciddi şekilde gaza bastı. fenerbahçe zaten yıllardır kendine değil galatasaray'a bakmaktan yorgun düştüğü için psikolojik anlamda mücadele edemedi. kendi fatih terimlerini ararken başlarına okan buruk "belası" çıktı. hadi neyse deyip yola devam edeceklerdi, mauro icardi ve aşkın olayım fenomeni çıktı. kendi icardi'lerini yaratmaya çalışıp beceremediler. daha onun şokunu atlatamadan da victor osimhen çıktı bu defa da...
bunların her biri tabiri caizse evlat acısı gibi hepsinin böğründe oturuyor. buradan bir grup da olsa insanın çıkıp da sağlıklı bir analiz yapıp doğru adımlar atması imkansıza yakın bir ihtimal. hadi bir mucize olup doğru adımlar bir şekilde atılsa bile psikolojik sebeplerle bu adımlardan tam randıman alabilmeleri ayrı bir mucize...
kabul etmeleri gereken iki gerçek var. biri galatasaray'ın hem psikolojik hem de saha içi olarak geldiği nokta. diğeri de galatasaray'ı bırakıp kendilerine bakmadan hiçbir halt edemeyecekleri gerçeği...
kibirlerini bir kenara bırakıp bu iki gerçeği kabul ederlerse belki bir yola girip bi'şeyler başarabilirler...