2731
26 temmuz 2025 galatasaray strasbourg maçıda kendisiyle ilgili bir olumlu bir olumsuz gözlemim oldu.
olumlu: ciddi kilo vermiş, fit hale gelmiş. sakatlık sonrası hafif kilolu görüntüsünü geçtim, sakatlık öncesindeki kalın halinden bile daha zayıf geldi gözüme. bu sadece görüntü kısmı. tempo anlamında da iyi gördüm. sakatlık sonrası olan o hantallığı, temposuzluğu, hareketsizliği de gitmiş gibi geldi. özellikle baskıya katıldığı anlardaki diriliği, oyuna katılımı iyiydi. sakatlık sonrasında gerçekten yükü varmış gibi ağır bir görüntüsü vardı. şu an kesinlikle daha iyi durumda.
olumsuz: okan hocanın mevcut istediği rolü istediği seviyede kıvırabilecek gibi durmuyor. yani mevzu sadece fiziksel haliyle ilgili değil. sara, geçtim 8-10 oynamayı bence 8 numara oynamayı dahi sevmiyor. kendisi de söylüyor zaten. en rahat hissettiği rol derin oyun kuruculuk. topların kendisinde toplandığı, oyun içinde çok daha aktif şekilde yer aldığı, topla yüzünü daha rahat dönebileceği ve bütün sahayı tarayabilecek bir alanı ve zamanı olduğunda kendisini rahat hissediyor. bizdeki çok iyi performanslarını da zaten bu rolde verdi. çünkü sara, çok ince veya çok çabuk bir futbolcu değil. sara; güçlü fiziksel yapısının, yüksek savunma katkısının, temposunun yanında iyi bir tekniğe ve oyun zekasına sahip olduğu için önemli bir futbolcu. modern bir merkez oyuncusu tam anlamıyla. yani sara'yı öyle mertens, sneijder gibi ileriye atıp ''hadi bakalım bize bir yemek yap.'' demek çok doğru bir şey değil.
aslında bu, sara için olumsuz yazılacak bir şey değil zira adamın olmadığı bir şeyi istiyoruz. en azından bizim istediğimiz seviyede olmadığı. belki birçok takımda olur, birçok ligde olur. norwich'te olabilir mesela. git-gelin yüksek olduğu, büyük boşlukların olduğu yerde olur ama oyunu inanılmaz dar bir alanda oynayan galatasaray'da o iş çok zor. sneijder boşuna sneijder, mertens boşuna mertens değil. bu adamların oyun içindeki teknik, zeka, yaratıcılık becerileri uzay seviyesi. yani onların tekniği ''iyi'' olarak nitelendirilemeyecek kadar ileri seviyede. oyun içindeki ince işçiliği, dar alan becerisi sara'dan çok daha yüksek belhanda'nın galatasaray için yeterli olup olmadığı 4 yıl tartışıldı. mesela yani.
o yüzden sara ile ilgili beklentiyi doğru ayarlamak lazım. kaldı ki aslında sara'nın biz zirvesini de izledik bu takımda. sakatlanmadan önceki 3-4 aylık süreçte, belki de birçok maçta maçın oyuncusu olabilecek performanslarını izledik. hangisinde duran top dışında gol veya asist üretmiş? hangisinde sürekli final paslarıyla kilit çözmüş? sara'nın meziyeti oyun kurulumu, tempoyu belirleme gibi daha başlangıç aşamalarında. final aşamasında değil. çok başka roller yani. bugün vitinha'yı da alıp 10 numara yapsan beklediğini vermez sana. o adamın bol bol topa dokunması, yüzünü dönmesi, sahayı taraması, tempoyu belirlemesi lazım.
o yüzden sürekli ''gol attı mı, asist yaptı mı?'' diye kovalarsak üzer ancak şunu beklersek üzmez: 4-3-3'te bir iç oyuncusunun yapacağı şeylerin çoğunu yeterli düzeyde yapar. çok iyi duran top kullanır. zaman zaman maç içinde çilingirlik yapar, her zaman takıma direnç katar, baskıda takımı eksik oynatmaz, oyun kurulumunda her zaman bulunur. ilerdeki yaratıcılık, ince iş gibi yükleri de sane-yunus gibi futbolculara verirsin. sara da yapar zaman zaman, yapamaz değil ancak dediğim gibi bütün yükü kaldıramaz. zaten barış ve osimhen gibi 2 yıldırıcı gücün de var, skor üretme konusunda sıkıntı yaşayacağımızı da düşünmüyorum. sara, lemina, torreira ile de çok dengeli bir orta saha kurgun olur. yani yine gayet katkı sağlar.
benim çekincem galatasaray'ın dizilişi ekrana geldiğinde lemina ve torreira'nın önünde yazıldığı her maç kendisinden mertens, sneijder olması beklenecek. o olamaz sara. muhtemelen hiçbir zaman da olmayacak. bize de o sebepten gelmedi, bizdeki en iyi performanslarını da o rolde vermedi zaten. o yüzden rolünü ve beklentiyi doğru oturtmak lazım.
olumlu: ciddi kilo vermiş, fit hale gelmiş. sakatlık sonrası hafif kilolu görüntüsünü geçtim, sakatlık öncesindeki kalın halinden bile daha zayıf geldi gözüme. bu sadece görüntü kısmı. tempo anlamında da iyi gördüm. sakatlık sonrası olan o hantallığı, temposuzluğu, hareketsizliği de gitmiş gibi geldi. özellikle baskıya katıldığı anlardaki diriliği, oyuna katılımı iyiydi. sakatlık sonrasında gerçekten yükü varmış gibi ağır bir görüntüsü vardı. şu an kesinlikle daha iyi durumda.
olumsuz: okan hocanın mevcut istediği rolü istediği seviyede kıvırabilecek gibi durmuyor. yani mevzu sadece fiziksel haliyle ilgili değil. sara, geçtim 8-10 oynamayı bence 8 numara oynamayı dahi sevmiyor. kendisi de söylüyor zaten. en rahat hissettiği rol derin oyun kuruculuk. topların kendisinde toplandığı, oyun içinde çok daha aktif şekilde yer aldığı, topla yüzünü daha rahat dönebileceği ve bütün sahayı tarayabilecek bir alanı ve zamanı olduğunda kendisini rahat hissediyor. bizdeki çok iyi performanslarını da zaten bu rolde verdi. çünkü sara, çok ince veya çok çabuk bir futbolcu değil. sara; güçlü fiziksel yapısının, yüksek savunma katkısının, temposunun yanında iyi bir tekniğe ve oyun zekasına sahip olduğu için önemli bir futbolcu. modern bir merkez oyuncusu tam anlamıyla. yani sara'yı öyle mertens, sneijder gibi ileriye atıp ''hadi bakalım bize bir yemek yap.'' demek çok doğru bir şey değil.
aslında bu, sara için olumsuz yazılacak bir şey değil zira adamın olmadığı bir şeyi istiyoruz. en azından bizim istediğimiz seviyede olmadığı. belki birçok takımda olur, birçok ligde olur. norwich'te olabilir mesela. git-gelin yüksek olduğu, büyük boşlukların olduğu yerde olur ama oyunu inanılmaz dar bir alanda oynayan galatasaray'da o iş çok zor. sneijder boşuna sneijder, mertens boşuna mertens değil. bu adamların oyun içindeki teknik, zeka, yaratıcılık becerileri uzay seviyesi. yani onların tekniği ''iyi'' olarak nitelendirilemeyecek kadar ileri seviyede. oyun içindeki ince işçiliği, dar alan becerisi sara'dan çok daha yüksek belhanda'nın galatasaray için yeterli olup olmadığı 4 yıl tartışıldı. mesela yani.
o yüzden sara ile ilgili beklentiyi doğru ayarlamak lazım. kaldı ki aslında sara'nın biz zirvesini de izledik bu takımda. sakatlanmadan önceki 3-4 aylık süreçte, belki de birçok maçta maçın oyuncusu olabilecek performanslarını izledik. hangisinde duran top dışında gol veya asist üretmiş? hangisinde sürekli final paslarıyla kilit çözmüş? sara'nın meziyeti oyun kurulumu, tempoyu belirleme gibi daha başlangıç aşamalarında. final aşamasında değil. çok başka roller yani. bugün vitinha'yı da alıp 10 numara yapsan beklediğini vermez sana. o adamın bol bol topa dokunması, yüzünü dönmesi, sahayı taraması, tempoyu belirlemesi lazım.
o yüzden sürekli ''gol attı mı, asist yaptı mı?'' diye kovalarsak üzer ancak şunu beklersek üzmez: 4-3-3'te bir iç oyuncusunun yapacağı şeylerin çoğunu yeterli düzeyde yapar. çok iyi duran top kullanır. zaman zaman maç içinde çilingirlik yapar, her zaman takıma direnç katar, baskıda takımı eksik oynatmaz, oyun kurulumunda her zaman bulunur. ilerdeki yaratıcılık, ince iş gibi yükleri de sane-yunus gibi futbolculara verirsin. sara da yapar zaman zaman, yapamaz değil ancak dediğim gibi bütün yükü kaldıramaz. zaten barış ve osimhen gibi 2 yıldırıcı gücün de var, skor üretme konusunda sıkıntı yaşayacağımızı da düşünmüyorum. sara, lemina, torreira ile de çok dengeli bir orta saha kurgun olur. yani yine gayet katkı sağlar.
benim çekincem galatasaray'ın dizilişi ekrana geldiğinde lemina ve torreira'nın önünde yazıldığı her maç kendisinden mertens, sneijder olması beklenecek. o olamaz sara. muhtemelen hiçbir zaman da olmayacak. bize de o sebepten gelmedi, bizdeki en iyi performanslarını da o rolde vermedi zaten. o yüzden rolünü ve beklentiyi doğru oturtmak lazım.
