2820
daha önce de hakan'ın fenerbahçe'ye transfer olmayacağını söylemiştim, yine aynı inanç içerisindeyim. detaylı okumak isteyenler fenerbahçe'ye transfer dedikodularının çıktığı ilk anlardaki düşüncelerimi okumak isteyenler buraya da bakabilir.
(bkz: #4236001)
gelelim bugüne. fenerbahçe muhabirlerinin haberlerine göre hakan fenerbahçe transferi yattı. hatta kısmi yalanlama bile geldi diyebiliriz çalhanoğlu cephesinden. bence bu transfer süreci hiç olgunlaşmadı bile. ama çalhanoğlu tarafı bazı kritik hatalar da yaptı. bu transferi en başında yalanlamaları gerekiyordu. madem galatasaray'a gelmek istiyor, o kapıyı kendisi en başında kapatmalıydı.
belki italya'dan çıkma ihtiyacı ağır bastığı için "hiç olmazsa" şeklinde düşündü, belki iddia ettiği kadar zaten galatasaraylı değil, belki de süreci hızlandırmak ve/veya daha karlı çıkmak için böyle ilerlemeyi tercih etti. bilemiyorum. kendince bir kumar oynadı ama zarlar her zaman 6 gelmiyor hakancığım. bazen de 2-1 atıyorsun ve ona göre revize ediyorsun geleceğini. buna göre planlayacaksın sen de tekrar.
şunu biliyorum ki galatasaray artık hakan'ın hatırladığı, tanık olduğu galatasaray değil artık. galatasaray diğer türk takımlarının aksine alabileceği oyuncuları alan değil, istediği oyuncuları alan bir kulüp olmuştur, olmaktadır. bu organik gelişen bir süreç. taraftar da bu sürece son derece uyum sağlamış durumda. daha önce galatasaray ismini anan, ama o fırsat geldiğinde de önce barcelona'yı daha sonra da manchester city'yi tekrar tekrar galatasaray'ın önüne koyan ilkay gündoğan örneği mevcutta yaşanıyor. ilkay bu tercihlerinin bedelini taraftarın "uygun maliyetle gelirse olur ama gelmese de olur" tavrıyla ödüyor. kimse onun için ölüp bitmiyor. çünkü bu takım "prime" denen performansının zirve yaşlarındayken sane'yi ve osimhen'i hem daha büyük takımlardan hem de daha zengin takımlardan çalabiliyor artık. galatasaray en popüler isimler için bile kafa karıştırıcı bir kulüptür. önemli olan da bunu sürdürülebilir kılmaktır.
bu sebeptendir ki kimse şu an çalhanoğlu için ölüp bitmiyor. galatasaray'a gelir, iyi işler yaparsa desteklenir, fenerbahçe'ye giderse de hiçbir galatasaraylının umrunda olmaz. sanmasın ki vazgeçilmezdir. ve bunun hakan'la da bir alakası yok. galatasaray taraftarının tepkisini doğru yorumlaması gerekiyor. kimse ona fenerbahçe ile adı anılıyor diye kırgın değil. bu taraftar sadece diyor ki sevgi eylem gerektirir. çünkü icardi ve osimhen'in başını çektiği bir grup futbolcumuz sayesinde bu taraftar sevilmenin ne demek olduğunu da görüyor. seven adam, taraftar adam neler yapabiliyor görüyoruz hakan'cığım. öyle seviyorum demekle olmuyor sadece bu işler.
italya'ya dön, kafanı toparla. iyi düşün taşın. oynadığın kumar tutmadı, şartlarımız da ortada. biraz bekleyeceksin, kulübünü bonservis konusunda ikna edeceksin ve sonra sen de absürt paralar istemeyeceksin. yoksa istersen fenerbahçe'ye gidersin istersen inter'de kalırsın bize zararı dokunmaz bu işin. karşılıklı bir muhtaçlık durumu yok. bizim için olursa olur olmazsa olmaz konumunda olduğunu, vazgeçilmez olmak için o formayı giyip performans vermen gerektiğini umarım öğrenmişsindir.
bu süreçte sessizliğini ve eylemsizliğini koruyan yönetimi de tebrik etmek gerekir. en azından ara sıra doğru işler yapılıyor bu transfer süreçlerinde.
(bkz: #4236001)
gelelim bugüne. fenerbahçe muhabirlerinin haberlerine göre hakan fenerbahçe transferi yattı. hatta kısmi yalanlama bile geldi diyebiliriz çalhanoğlu cephesinden. bence bu transfer süreci hiç olgunlaşmadı bile. ama çalhanoğlu tarafı bazı kritik hatalar da yaptı. bu transferi en başında yalanlamaları gerekiyordu. madem galatasaray'a gelmek istiyor, o kapıyı kendisi en başında kapatmalıydı.
belki italya'dan çıkma ihtiyacı ağır bastığı için "hiç olmazsa" şeklinde düşündü, belki iddia ettiği kadar zaten galatasaraylı değil, belki de süreci hızlandırmak ve/veya daha karlı çıkmak için böyle ilerlemeyi tercih etti. bilemiyorum. kendince bir kumar oynadı ama zarlar her zaman 6 gelmiyor hakancığım. bazen de 2-1 atıyorsun ve ona göre revize ediyorsun geleceğini. buna göre planlayacaksın sen de tekrar.
şunu biliyorum ki galatasaray artık hakan'ın hatırladığı, tanık olduğu galatasaray değil artık. galatasaray diğer türk takımlarının aksine alabileceği oyuncuları alan değil, istediği oyuncuları alan bir kulüp olmuştur, olmaktadır. bu organik gelişen bir süreç. taraftar da bu sürece son derece uyum sağlamış durumda. daha önce galatasaray ismini anan, ama o fırsat geldiğinde de önce barcelona'yı daha sonra da manchester city'yi tekrar tekrar galatasaray'ın önüne koyan ilkay gündoğan örneği mevcutta yaşanıyor. ilkay bu tercihlerinin bedelini taraftarın "uygun maliyetle gelirse olur ama gelmese de olur" tavrıyla ödüyor. kimse onun için ölüp bitmiyor. çünkü bu takım "prime" denen performansının zirve yaşlarındayken sane'yi ve osimhen'i hem daha büyük takımlardan hem de daha zengin takımlardan çalabiliyor artık. galatasaray en popüler isimler için bile kafa karıştırıcı bir kulüptür. önemli olan da bunu sürdürülebilir kılmaktır.
bu sebeptendir ki kimse şu an çalhanoğlu için ölüp bitmiyor. galatasaray'a gelir, iyi işler yaparsa desteklenir, fenerbahçe'ye giderse de hiçbir galatasaraylının umrunda olmaz. sanmasın ki vazgeçilmezdir. ve bunun hakan'la da bir alakası yok. galatasaray taraftarının tepkisini doğru yorumlaması gerekiyor. kimse ona fenerbahçe ile adı anılıyor diye kırgın değil. bu taraftar sadece diyor ki sevgi eylem gerektirir. çünkü icardi ve osimhen'in başını çektiği bir grup futbolcumuz sayesinde bu taraftar sevilmenin ne demek olduğunu da görüyor. seven adam, taraftar adam neler yapabiliyor görüyoruz hakan'cığım. öyle seviyorum demekle olmuyor sadece bu işler.
italya'ya dön, kafanı toparla. iyi düşün taşın. oynadığın kumar tutmadı, şartlarımız da ortada. biraz bekleyeceksin, kulübünü bonservis konusunda ikna edeceksin ve sonra sen de absürt paralar istemeyeceksin. yoksa istersen fenerbahçe'ye gidersin istersen inter'de kalırsın bize zararı dokunmaz bu işin. karşılıklı bir muhtaçlık durumu yok. bizim için olursa olur olmazsa olmaz konumunda olduğunu, vazgeçilmez olmak için o formayı giyip performans vermen gerektiğini umarım öğrenmişsindir.
bu süreçte sessizliğini ve eylemsizliğini koruyan yönetimi de tebrik etmek gerekir. en azından ara sıra doğru işler yapılıyor bu transfer süreçlerinde.