3536
pclion donemlerinden beri yazdiklarini urettiklerini severek okudugum, emegine saygim cok yuksek olan, zeki, futbola dair tutkusu belli, teknik meselelerden de gayet iyi anladigini dusundugum yorumcu.
ancak...
son uc bes yilda galatasaray'la ilgili hararetin yukseldigi her anda cikip en cok sansasyon yaratacak seyi, yuzde yuz gercek olarak sunmasinin ne denli kendi cikarina yapilan bir sey olduguyla yuzlesmesi gerekiyor. bugun cikip "napoli baskani bak neler demis" gibi bir bilgiyi bu sekilde vermek habercilik de degil, gazetecilik de degil.
gazetecilik, habercilik, nasil adlandirmak istiyorsaniz... olaylari bir suzgecten gecirmeyi, sebep sonuc iliskisine oturtmayi, insanlari olaylari daha dogru ve objektif bicimde degerlendirmeye itecek cerceveye yerlestirmeyi gerektirir.
ugur bey ise en hararetli anlarda, hikayenin icinden en sansasyonel dedikodulari, o atesi en harlayacak sekilde paylasarak populerligini artiriyor. bunu da "ben bir taraftar olarak konusuyorum", "gercek galatasaraylilik", "muthis gazetecilik" filan gibi ambalajliyor... fakat buradan gorunen bence artik sadece sansasyonelizm uzerinden izleme sayisi artirmis olmak.
bilincli yaptigini dahi dusunmuyorum, iyi niyetine guveniyorum. ancak insanlar kendi isine gelecek isleri cok guzel kendine inandirabiliyor. ugur bey de malesef kendi isine gelen, kendine de acikcasi pek yakistiramadigim bir yaklasimi kendine "dogrusu bu" diye inandirmis durumda...
umarim bundan sonra kariyerindeki basamaklari zaten sahip oldugu kapasitesine dayanarak tek tek cikmayi, sansasyonla ziplamaya tercih eder.
ancak...
son uc bes yilda galatasaray'la ilgili hararetin yukseldigi her anda cikip en cok sansasyon yaratacak seyi, yuzde yuz gercek olarak sunmasinin ne denli kendi cikarina yapilan bir sey olduguyla yuzlesmesi gerekiyor. bugun cikip "napoli baskani bak neler demis" gibi bir bilgiyi bu sekilde vermek habercilik de degil, gazetecilik de degil.
gazetecilik, habercilik, nasil adlandirmak istiyorsaniz... olaylari bir suzgecten gecirmeyi, sebep sonuc iliskisine oturtmayi, insanlari olaylari daha dogru ve objektif bicimde degerlendirmeye itecek cerceveye yerlestirmeyi gerektirir.
ugur bey ise en hararetli anlarda, hikayenin icinden en sansasyonel dedikodulari, o atesi en harlayacak sekilde paylasarak populerligini artiriyor. bunu da "ben bir taraftar olarak konusuyorum", "gercek galatasaraylilik", "muthis gazetecilik" filan gibi ambalajliyor... fakat buradan gorunen bence artik sadece sansasyonelizm uzerinden izleme sayisi artirmis olmak.
bilincli yaptigini dahi dusunmuyorum, iyi niyetine guveniyorum. ancak insanlar kendi isine gelecek isleri cok guzel kendine inandirabiliyor. ugur bey de malesef kendi isine gelen, kendine de acikcasi pek yakistiramadigim bir yaklasimi kendine "dogrusu bu" diye inandirmis durumda...
umarim bundan sonra kariyerindeki basamaklari zaten sahip oldugu kapasitesine dayanarak tek tek cikmayi, sansasyonla ziplamaya tercih eder.
