felipe melo

saha içerisinde ne kadar profesyonel ise saha dışında tam tersiydi neredeyse her sezon başı bizi bekletip ekim sonu gibi anca form tutuyordu. form tuttuktan sonra da ligin en iyi orta sahası oluyordu, bundan kimse ses çıkarmıyordu. istikrar açısından toreira kendisinden çok daha iyi transferdir. arda turan'ın son günlerde atletico'ya gidişini anlayabiliyorum çünkü kendisine çok yüklenilmişti, yaşı gençti ve çok daha iyi yerlere gelmeyi hedefliyordu, franck ribery ülkesi dışına ilk defa çıkmıştı, gençti toydu, son yılların en zayıf galatasaray'ına gelmişti. maaşı da yatmayınca kaçıp gitti bunu bile anlayabiliyorum fakat felipe melo'nun taraftar tarafından bu kadar sevgi gösterilirken yarı yolda bırakıp gitmesi gerçekten anlamlandıramadığım bir şeydi. şampiyon olduğu takımdan ligi 8.sırada bitiren avrupada olmayan inter'e koşarak gitti. inter büyük takım evet ama o yaşta o pozisyonda galatasaray'ı bırakıp gitmesi saçmalıktı. insanlar çabuk unutuyor kendisi bizim elimizi kolumuzu bağladı bu hareketiyle üç kuruş bonservis ile ffp kıskacıyla o kalitede isim bulamadığımız için sıkıntı yaşadık. şimdilerde kendisi, son 3 yılda ligde 1 şampiyonluğu olan ve 2 kez şampiyonluk yarışını son haftalarda kaçıran, şampiyonlar liginde 2 kez final oynayan takımdan hakan'ı galatasaray'a çağırıyor. sırf etkileşim için taraftarı kullanıyor.