• 314
    naif kişiliği, buğulu sesi ve kendine has anlatımıyla doksanlı yılların sonu ikibinli yılların başını hatırlayan her türk futbolseverin aklına kazınmış olan güzel adam. şampiyonlar ligi fikstürünün de, şampiyonlar ligi yayınlarının da para uğruna maymunluğa dönmediği zamanların sesiydi. türkiye'de salı 21:45, çarşamba 21:45'te olmak üzere tane maç yayınlanırdı*. maçlar bittikten sonra tüm maçların özetleri verilirdi. bir de cumartesileri öğlen 12'de mavi s ve yıldız logolu star tv'de. bizim gibi doksanlı yılların çocuklarınnı her şampiyonlar ligi haftası cumartesileri buluştuğu bir simaydı.

    o zamanlar iki seans yoktu, 1-2-3-4-5-6 diye uzayıp giden kanallarda yayınlar yoktu, şifreli yayın yoktu, iptv yoktu, kalıcı yaz saati de yoktu. 21:45 gerçeği vardı. türk dizileri estetikli kadın ve erkeklerin saatlerce bakıştığı, yayınlandığında bütün bir geceyi kaplayan ve en pür dikkat izleyenin bile birbirine karıştırdığı bayık görüntü yığınları değildi. gerçek tiyatrocuların "böyle bir şey çıkmış kendimizi gösterelim" diyerekten efsane performanslar yaptığı yapımlardı. üstelik tüm bu kaliteye rağmen akşam haberlerinden sonra başlayan yeni bölüm genelde şampiyonlar ligi saatine bitmiş olurdu. kanallar gece 10'dan sonra başka bir program yayınlamak zorunda kalırdı...

    herkesin göt cebinde canlı yayın teçhizatı taşımadığı yıllardı en önemlisi. ekrana çıkmanın bir ağırlığı vardı. önüne gelen ekran ünlüsü olmazdı, ekran önüne çıkabilen insanlar onun ağırlığı ve sorumluluğuyla hareket ederdi. sabri ugan da o ekolün temsilcilerindendi. pek bilinmese de aslında yayıncılık hayatı memleketi sakarya'da başlamıştı. "kent radyosu"nda yaptığı şiir-müzik temalı programlarla şehirde adını duyurmuştu. sonradan yanılmıyorsam bir sakaryaspor maçında mecburiyetten mikrofon başına geçiş, aldığı geri dönüşler, tam da o yıllarda özel kanalların açılması ve istanbul'da şansını denemesi...

    sonrasını vefatından sonra duygusal bir şeyler karalayan herkes biliyor. bilmeyen ya da yaşı yetmemiş yeni nesil de arşivlerden doya doya izleyebilir/dinleyebilir...

    aslında sabri ugan'dan çok doksanlar nostaljisi oldu. ancak sabri ugan da aslında bu doksanların nostaljiyle anılmasına sebep olanlardan biriydi. üstelik şimdinin her tarafından pislik akan futbol ortamında kenarıya çekilmiş olmasına sevindiğim isimlerden biriydi. temiz zamanlarda yaşadı, temiz yaşadı, kirlenmeden öldü gitti...

    herkese nasip olmuyor işte. mesai arkadaşlarının hali ortada...
App Store'dan indirin Google Play'den alın