• 1
    eskiden sadece football manager vardı. buradan yıldız adayı futbolcuları görür , araştırır , yıldız olduklarında da mutlu olur , patlayanlar için de üzülürdük *
    sonrasında youtube , facebook , twitter falan geldi. işlerin sarpa sardığı nokta biraz burada başladı. çünkü bu medya araçlarında video kesip biçerek bir mustafa sarp videosu yaparsın, beyaz patrick vieira der izleyen. bu da şöyle bir sarmala yol açtı;
    1- x takımı için bir oyuncu haberi çıkar
    2- gecelerin yargıcı 48 , bu oyuncu için oynadığı 68 maçın içinden en iyi hareketleriyle bir skills videosu hazırlar
    3 - taraftar yeni hagi geliyor diye gaza gelir
    4 - transfer olmaz, oyuncu beğenilmez , oyuncu başka kulübe gider vs.
    5 - taraftar bunu nasıl kaçırırsınız diye yangın yapar.
    6 - bu şekilde "kaçırılan 10 oyuncudan 9 u çöp olur"
    7 - iyi çıkan tek oyuncu için yangın başlar
    8 - x takımı için yeni bir oyuncu haberi çıkar
    9 - armanın peşinde 53 video çalışmalarına başlar..
    buna kaçan balık sarmalı denir ilgili çevreler arasında.
    bu transfer döneminde istediği oyuncu alınmayınca yangın yapma durumunun atasıdır. sonrasında bu sarmal zamanla mutasyona uğramış ve farklı varyantları oluşmuştur. bu başlığın ana konusu da bu varyantların birini içermektedir.
    bu uzun girizgah sonrası bir de ön alalım bazı şeyler konuşmadan. şunu belirtmek isterim ki , azılı bir yönetim muhalifiyim * ayrıca aşağıda örnekleme için kullanacağım oyuncu konusunda yazan değerli yazar arkadaşımız hiç tanımasam da saygı duyduğum ve görüşlerinin çoğuna katıldığım bir kişi. özellikle onun yazdığı bir girdi üzerinden gideceğim ki, olayın kişiler değil , kavramlar olduğu konusundaki düşüncelerim net şekilde geçebilsin. şimdi olay şöyle ceyeran ediyor sevgili arkadaşlar;

    bir x oyuncusu var. genç , yetenekli , fm de potansiyeli yüksek , skills videolarında akıyor. mesela bu örnek için nicolas paz martinez i ele alalım. bu arkadaş 19 yaşındayken real madrid'den como'ya 6m euro gibi bir bedele transfer oldu geçen yaz. bu sene de muhteşem işler yaptı como'da ve daha 20 yaşında milli takıma kadar yükseldi. şu an da piyasası malum sitede 35m euro olarak görüküyor.
    şimdi bunu gören sevgili renktaşlarımız başlıyor yapıştırmaya, cuesta muestaya o paraları vereceğimize böyle adamları kaçırıyoruz vs diye. şimdi sevgili arkadaşlar yönetimi savunmak amaçlı değil bu söylediğim, ama biraz da oturup düşünmemiz lazım. bu çocuk real madrid altyapısı çıkışlı. yılllardır avrupanın bütün liglerinden scoutlar izliyor bunu castillada falan. real madrid'de bu çocuğu geri alma opsiyonuyla bir yere verip , oynatıp , parlatma peşinde. şimdi bu çocuk niye 19 yaşında büyük ihtimalle insanların develerle gezdiğini düşündüğü , avrupada hiç bir başarısı olamayan, çoğu avrupa ülkesinin nefret ettiği , dilinin , dininin benzemediği bir ülkeye gelsin? hadi bizim yönetim,scoutlar falan bir vizyon gösterdi , oyuncunun dedesini zamanında bir türk araba kazasından kurtarmış , o yüzden gelirim dedi bu da sana. e bu real madrid , geri alma opsiyonu koyduğu, yıllarca yetişsin diye zaman harcadığı bir akademi oyuncusunu niye italya ingiltere fransa gibi ligler varken türkiye'ye versin? kendinden düşün , altyapıda potansiyelli bir topçumuz var. iki klüp ilgi gösteriyor kiralık olarak, biri shaktar biri de iran liginden persopolis falan filan. hangisine verirsin sen topçunu? ya da iran kulübünün taraftarları siz bu oyuncuyu nasıl kaçırdınız dediği zaman ne kadar mantıklı bu?
    tabi bu sadece gençler için geçerli değil. avrupada forma giyen herhangi bir orta sıra takımı oyuncusu için de benzer şeyler söz konusu.çünkü onun için de durum şu ki, atıyorum hoffenheim'de oynayan bir oyuncu türkiye'ye gelmek yerine ingiltere'de kümede kalmaya oynayan takıma gitmek isteyebiliyor. çünkü orada big 6 takımlarına karşı oynayacak, göz önünde olacak. o yüzden crystal palace 1milyon euro önerdiğinde sana diyor ki , bana 3.5 ver geleyim. sonra sen bu oyuncu 1 milyona imza atınca palace'a diyorsun ki, biz 2.5 a sallai aldık, adam 1 milyona mahmudinho çekti. ama anlamıyorsun ki sallai gitse palace'a o da 1 milyona gidecekti.

    bu yazının amacı yönetimi aklamak değil. bu yukarıda yazdığım dünya gerçeklerini istisnai durumlarda aşmanın yolları da var. zaten iyi yöneticilik de orada başlıyor. mesela erden timur'un icardi , torreira gibi oyuncuları bu mantık düzlemine rağmen oyunculara değer vererek gönlünü kazanması gibi örnekler de mevcut. ama dediğim gibi, bunlar ekstra olaylar. bizim taraftar olarak eleştirmemiz gereken şey , bizim de ilgilendiğimiz mahmudinho'nun palace'a 1 milyona imza atması değil , paz martinez'in como'ya 6 milyon euro ya transfer olması da değil. bizim eleştirmemiz gereken cuesta'yı transfer etmek de değil. eleştirmemiz gereken 3 lü sisteme döneceğimiz belliyken stoper transferini son güne bırakmak. eleştirmemiz gereken , bütün devre arası uzun, sert stoper kovalarken, cuesta tarzı bir adamla anlaşmak. eleştirmemiz gereken elimizin sıkıştığını gösterip oyuncuya da kulübe de gereksiz yere fazla para vermek.
    yönetimin yanlışları buradan köye yol olur. en azından biz doğru şekilde eleştirimizi yapalım ki, bari o yolu daha düzgün yapsınlar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın