519
hafiften agresif hagi savunmaları yaptığı, satırlar ilerledikçe kendi kendini doldurduğu 100 metre öteden belli olan extensor günlerinden bugüne ne çok zaman geçmiş. alınan yaşlar, edinilen tecrübeler ve muhtemelen en çok da kız babalığı o agresifliği yonttu, üsluba bir tatlılık yerleştirdi, yüze de bir güleçlik ekledi. o günlerden bugünlere her haliyle ürettiği içerikleri takip etmek, gelişimine şahitlik etmek hep keyifliydi. birkaç senedir maç sonu ritüellerinin en müstesna yerine sinan yılmaz'ı dinlemek eklendi. videolarını açtığımda karşımda, söylediği şeylere katılsam da katılmasam da onları söyleyebilmek için çok emek sarf ettiğinden emin olduğum edepli ve düzgün üsluplu bir adam bulacağımı biliyorum.
ben türk dostoyevski olamadım abi, tembellik, yeteneksizlik vs. ama sen sinan yılmaz olabildin. günün birinde 5 sallai 6 elmander'den oluşan bir takım kuracağız. "üçüncü sallai dördüncü elmander kadar koşmuyor, yük biniyor onun yüzünden" eleştirilerini de keyifle dinleyeceğiz.
ben türk dostoyevski olamadım abi, tembellik, yeteneksizlik vs. ama sen sinan yılmaz olabildin. günün birinde 5 sallai 6 elmander'den oluşan bir takım kuracağız. "üçüncü sallai dördüncü elmander kadar koşmuyor, yük biniyor onun yüzünden" eleştirilerini de keyifle dinleyeceğiz.