• 1050
    birbirini tamamlayan futbolcularla oynandığında çok yenilmez bir güce dönüşen formasyon.

    galatasaray ilk 11 haftasını 4-1-4-1 ile geçirip 12. haftasında 4-4-2’ye geçtiği 2011-12 sezonunun (normal sezon) son 23 haftasında sadece 1 kez yenilmiştir.

    galatasaray tarihinin unutulmaz sezonlarından biri olan 2011-2012, sadece kazanılan şampiyonlukla değil, fatih terim’in liderliğinde sahaya yansıyan futbol devrimiyle de hafızalara kazındı. bu sezon, fatih terim’in kariyerindeki üçüncü galatasaray dönemi olarak öne çıkarken, uyguladığı klasik ama disiplinli 4-4-2 sistemi türk futboluna adeta ders niteliğindeydi. bu yazıda, o sezonun taktiksel derinliğini, oyuncu rollerini ve saha içi dinamikleriyle birlikte detaylıca ele alacağız.

    fatih terim, takımı devraldığında galatasaray bir enkazdan ibaretti. bir önceki sezon 8. sırada tamamlanmış, taraftarla takım arasındaki bağ kopmuştu. ancak o yaz yapılan transferler, sadece kadro kalitesini artırmakla kalmadı, aynı zamanda sistemin temel taşlarını oluşturdu.

    terim’in 4-4-2’si kompakt savunma ile başlıyordu. rakip stoperlere presi elmander başlatıyor, necati veya baros onun yanında ikinci baskı ayağı oluyordu. kanatlar öne çıkarak rakip bekleri karşılıyor, melo ve selçuk ise ikinci topları süpürüyordu. topun olduğu yere doğru kayma prensibi bu takımda mükemmele yakındı.

    orta sahanın merkezinde felipe melo-selçuk inan ikilisi belki de sezonun kilit parçasıydı. selçuk inan topun yönünü belirleyen oyun kurucuyken, melo rakip atakları bozan “pitbull”du. ancak melo’nun teknik kapasitesi sayesinde çift yönlü oyun oynayabiliyorlardı. bu da orta sahada bir eksik olmadan iki forvetli sistemin işlemesini sağladı. özellikle melo, elmander orta sahaya yardıma geldiğinde ujfalusi ve semih'in arasına girerek üçüncü bir stoper gibi defansı 5'leyen bir taktikle de rakibi karşılıyordu.

    elmander sadece golcü değildi. savunma hattını bozan, sürekli koşularla boşluk yaratan ve topu tutarak takımını ileri taşıyan bir modern klasik 9 numaraydı. yanındaki oyuncunun performansını yukarı çeken bir tip: baros’u destekleyen, necati’ye alan açan bir figür. 4-4-2'nin bu kadar başarılı işlemesinin ana nedeni de elmander'di. isveçli forvet, sahada ayak basmadık yer bırakmıyor, ya hücumda aksiyon alıyor ya da orta sahaya yardıma gelip adeta takımı 4-5-2 oynatarak rahatlatıyordu. sahada hayalet gibi dolaşan futbolcuları betimlemek için takımı 10 kişi oynatıyor denir, elmander de tam tersi iki kişilik oynayarak takımı adeta 12 kişi oynatan bir futbolcuydu.

    4-4-2'nin en gerekli özelliklerinden biri de kanatların bekleri destekleyen savunma yönü güçlü futbolculardan oluşmasıdır. örneğin kerem aktürkoğlu ve barış alper yılmaz'la 4-4-2 oynamaya kalkarsanız bu sistem oyuncuların daha çok 4-3-3'e uygun hücumcu yapısı gereği 4-2-4'e evrilir ve sistem çöker. terim artık yokluktan mı yoksa kafasındaki sistem o sene bu olduğu için midir bilinmez, ikisi de merkez orta saha olan engin baytar'ı sağ kanada, emre çolak'ı da sol kanada yerleştirerek rakibe pozisyon vermez bir takım oluşturuyordu. bu iki oyuncu, klasik kanat forvet gibi çizgiye inmekten çok, merkeze yaklaşarak oyun kurulumuna destek veriyor ve hem savunmada hem hücumda sayısal denge sağlıyordu. özellikle engin baytar, agresif yapısıyla takıma karakter katarken, emre'nin teknik becerisi ile oyun daha akışkan hâle geliyordu.

    2011-12 sezonu sonunda galatasaray 34 haftalık lig sürecini 77 puanla lider tamamladı. play-off finalinde ise en yakın rakibi fenerbahçe ile kadıköy'de berabere kalıp şampiyon oldu. ama bu şampiyonluk sadece bir kupa değil, bir sistemin, bir vizyonun ve fatih terim ekolünün yeniden doğuşuydu.

    fatih terim’in bu sistemle verdiği mesaj şuydu: “iyi oyuncularla değil, iyi sistemle kazanılır.”
    2011-12 galatasaray’ı, doğru yapılandırılmış klasik sistemlerin hâlâ işe yaradığını ve iyi çalıştırıldığında modern futbolun gereklerine uyum sağlayabileceğini kanıtladı.

    fatih terim’in 2011-12 galatasaray’ı, türk futbol tarihinin en başarılı takım performanslarından biridir. bu başarı, bireysel yıldızlardan çok kolektif aklın, disiplinin ve taktik zekânın ürünüdür. 4-4-2 belki klasik bir diziliştir; ama doğru ellerde bir şampiyonluk senfonisine dönüşebilir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın