485
91 yılında florya'dan girmiş olup yarım sezonluk bir ara dışında 2005 yılına kadar formamız için ter dökmüştür.
bu süreçte 92 senesindeki bir maç özetinde de hakan şükür'e yaptığı asiste denk geldiğim oldu, 2000 senesinde de leeds maçında benzerini gördüğümüz oldu.
arif erdem esasında kadro planlamasında ilk 11 gibi düşünülmedi, ama bir şekilde gelip o formayı aldı. kulübe geldiği günlerden bu yana baktığımızda iorfa, erdal keser, selçuk yula, kosecki, gütschow, elvir bolic, mustafa kocabey, benhur babaoğlu, kubilay türkyılmaz, saffet sancaklı, dean saunders, adrian knup, adrian ilie, alp küçükvardar, mehmet gönülaçar, burak akdiş, marcio, saffet akyüz, serkan aykut, mario jardel, ümit karan, murat sözkesen, radu niculescu, christian, lukunku, bratu, necati ateş, hasan kabze gibi onlarca isimle forma rekabetine girmiştir.
yukarıdaki ismlere dönüp tekrar bakacak olursak gerek kısıtlı yabancı kontenjanının ayrıldığı, gerek büyük yatırımların yapıldığı, gerek anadolu kulüplerinde çok dikkat çekici performanslar sonrası kadroya alınan onlarca oyuncuya şahit olduk.
ancak arif erdem bir şekilde ayakta kaldı, bir şekilde bu kulüpte geçirdiği yaklaşık 15 senede sıradan bir rotasyon oyuncusu olmanın ötesine geçti. şimdi geçmişe dönüp bakınca mevkisinde bu kadar sert forma rekabetine giymiş başka bir isim hatırlamıyorum. tugay kerimoğlu bu seviye rekabete yaklaştığında takımdan ayrılma kararı alıp glasgow yolunu tutmuştu. bülent kaptanın da sendelediği günler oldu; ancak mevkisinde bu denli hem sayısal hem de yatırım miktarı olarak yüksek alternatifle mücadele etmedi.
10 numara, santrafor gibi mevkiler hep daha dikkat çekici, daha hatırda kalıcı olmuştur. ancak gerek yardımcı forvet, gerek kanat forvet rollerinde bu denli istikrarlı bir isim daha sayamayız. futbolunun son dönemlerine yaklaşırken santrafor rolüne geçip gol kralı da olmuştur.
başka isimlerle yetenek kıyası yapmaya kalkarsak futsal veya sokak futbolu değil de yeşil sahalarda oynanan futbol üzerinden bu değerlendirmeyi yapmak elzem. tek senelik galatasaray kariyeri dışında şampiyonlar ligi'nde tek gol attığı maç chelsea maçı olan bir isimle avrupa'da sayısız maçta imzası olan arif erdem'i kıyaslamayı kendisine hakaret kabul ederim.
bu süreçte 92 senesindeki bir maç özetinde de hakan şükür'e yaptığı asiste denk geldiğim oldu, 2000 senesinde de leeds maçında benzerini gördüğümüz oldu.
arif erdem esasında kadro planlamasında ilk 11 gibi düşünülmedi, ama bir şekilde gelip o formayı aldı. kulübe geldiği günlerden bu yana baktığımızda iorfa, erdal keser, selçuk yula, kosecki, gütschow, elvir bolic, mustafa kocabey, benhur babaoğlu, kubilay türkyılmaz, saffet sancaklı, dean saunders, adrian knup, adrian ilie, alp küçükvardar, mehmet gönülaçar, burak akdiş, marcio, saffet akyüz, serkan aykut, mario jardel, ümit karan, murat sözkesen, radu niculescu, christian, lukunku, bratu, necati ateş, hasan kabze gibi onlarca isimle forma rekabetine girmiştir.
yukarıdaki ismlere dönüp tekrar bakacak olursak gerek kısıtlı yabancı kontenjanının ayrıldığı, gerek büyük yatırımların yapıldığı, gerek anadolu kulüplerinde çok dikkat çekici performanslar sonrası kadroya alınan onlarca oyuncuya şahit olduk.
ancak arif erdem bir şekilde ayakta kaldı, bir şekilde bu kulüpte geçirdiği yaklaşık 15 senede sıradan bir rotasyon oyuncusu olmanın ötesine geçti. şimdi geçmişe dönüp bakınca mevkisinde bu kadar sert forma rekabetine giymiş başka bir isim hatırlamıyorum. tugay kerimoğlu bu seviye rekabete yaklaştığında takımdan ayrılma kararı alıp glasgow yolunu tutmuştu. bülent kaptanın da sendelediği günler oldu; ancak mevkisinde bu denli hem sayısal hem de yatırım miktarı olarak yüksek alternatifle mücadele etmedi.
10 numara, santrafor gibi mevkiler hep daha dikkat çekici, daha hatırda kalıcı olmuştur. ancak gerek yardımcı forvet, gerek kanat forvet rollerinde bu denli istikrarlı bir isim daha sayamayız. futbolunun son dönemlerine yaklaşırken santrafor rolüne geçip gol kralı da olmuştur.
başka isimlerle yetenek kıyası yapmaya kalkarsak futsal veya sokak futbolu değil de yeşil sahalarda oynanan futbol üzerinden bu değerlendirmeyi yapmak elzem. tek senelik galatasaray kariyeri dışında şampiyonlar ligi'nde tek gol attığı maç chelsea maçı olan bir isimle avrupa'da sayısız maçta imzası olan arif erdem'i kıyaslamayı kendisine hakaret kabul ederim.
