4182
hakan şükür ve arif erdem özelinde anlamsız bir travma yaşanıyor camiada. galatasaray spor kulübünün kazandığı başarılarda bu adamların imzası ve emeği var mı? en önemli zaferlerimizde forma giyip katkıda bulunmuşlar mı?
neticede bu adamların görüntülerini aman yayınlamayalım korkusu, senin de tarihi zaferlerinin kayıtlarının zamanla hafızalardan silinmesi demektir. buna gerek yok.
manchester deplasmanını yok mu sayacağız? ya arif erdem'i çıkarıp o maçı kime nasıl anlatacaksın? arsenal finalinde en net pozisyonu kaçıran arif, topu direkten dönen hakan şükür, penaltılardan birini gole çeviren hakan şükür, kupayı kaldıran iki elden biri de o. ee üç beş başı kesik tavuk gibi görüntüyle mi biz en büyük zaferlerimizi anacağız veya gelecek nesillere aktaracağız?
leeds, mallorca, bologna, milan, juventus, rosenborg, psg, dortmund ve daha nice zaferlerimizi neden yok sayıyoruz? bu kişilerin şahsi hataları ve kişisel yaşamları apayrı bir şeydir. ancak galatasaray forması terletirken galatasaray adına kazanılan zaferlerde paylarının bulunmasını yok saymaya çalışmak da komiktir.
sen baskılara boyun eğip kabullendikçe elalem de sana fetö yaftası yapıştırır. galatasaray camiası olarak bizim bu süreçlerde bir dahilimiz olmadığı konusunda tereddütümüz yoksa, ki yok, nedir bu var olanı yokmuş gibi gösterme çabası? genç arkadaşlar için belirteyim. ya biz 99-00 sezonu başında ite kaka brezilya'dan capone, marcio çektik. her yıl ali dürüst'ten "ucuz ve kaliteli yabancı alacağız. 31 ağustos'a kadar süremiz var." lafını duymaktan bıkıp usanmıştık. yok finansal destek vermişler vs. diye şimdi atıp tutan şikeci ibnelerin sözü kafanızda soru işareti bırakmasın. ogün, abdullah, johnson, murat yakın, baliç gibi o dönem büyük takımların gözdesi olan kim varsa alıyorlardı.
ya bu ülkede daha dün bir terörist türkiye cumhuriyeti bayrağıyla anma törenine getirildi. ülke gayrıresmi bir işgal altında. biz de hala kendi zaferlerimizi yansıtırken, kutlarken örgüt destekçisini mi övmüş gibi oluruz şeklinde saçma sapan. özgüvensiz bir düşünce içindeyiz. her kuşu siktik bir leylek mi kaldı?
neticede bu adamların görüntülerini aman yayınlamayalım korkusu, senin de tarihi zaferlerinin kayıtlarının zamanla hafızalardan silinmesi demektir. buna gerek yok.
manchester deplasmanını yok mu sayacağız? ya arif erdem'i çıkarıp o maçı kime nasıl anlatacaksın? arsenal finalinde en net pozisyonu kaçıran arif, topu direkten dönen hakan şükür, penaltılardan birini gole çeviren hakan şükür, kupayı kaldıran iki elden biri de o. ee üç beş başı kesik tavuk gibi görüntüyle mi biz en büyük zaferlerimizi anacağız veya gelecek nesillere aktaracağız?
leeds, mallorca, bologna, milan, juventus, rosenborg, psg, dortmund ve daha nice zaferlerimizi neden yok sayıyoruz? bu kişilerin şahsi hataları ve kişisel yaşamları apayrı bir şeydir. ancak galatasaray forması terletirken galatasaray adına kazanılan zaferlerde paylarının bulunmasını yok saymaya çalışmak da komiktir.
sen baskılara boyun eğip kabullendikçe elalem de sana fetö yaftası yapıştırır. galatasaray camiası olarak bizim bu süreçlerde bir dahilimiz olmadığı konusunda tereddütümüz yoksa, ki yok, nedir bu var olanı yokmuş gibi gösterme çabası? genç arkadaşlar için belirteyim. ya biz 99-00 sezonu başında ite kaka brezilya'dan capone, marcio çektik. her yıl ali dürüst'ten "ucuz ve kaliteli yabancı alacağız. 31 ağustos'a kadar süremiz var." lafını duymaktan bıkıp usanmıştık. yok finansal destek vermişler vs. diye şimdi atıp tutan şikeci ibnelerin sözü kafanızda soru işareti bırakmasın. ogün, abdullah, johnson, murat yakın, baliç gibi o dönem büyük takımların gözdesi olan kim varsa alıyorlardı.
ya bu ülkede daha dün bir terörist türkiye cumhuriyeti bayrağıyla anma törenine getirildi. ülke gayrıresmi bir işgal altında. biz de hala kendi zaferlerimizi yansıtırken, kutlarken örgüt destekçisini mi övmüş gibi oluruz şeklinde saçma sapan. özgüvensiz bir düşünce içindeyiz. her kuşu siktik bir leylek mi kaldı?