314
orta sonda, üç samimi arkadaştık. özgürlüğümüzü yavaş yavaş elimize almışız. özgürlük derken de para falan kazandığımızdan değil. eve girip çıkarken kimse ne yapıyorsun, nereye gidiyorsun diye sormuyor. sabahtan ankara hasköy'deki okulumuza gidip, dersler bittikten sonra okulun bahçesinde aylak aylak geziyoruz, top peşinde koşuyoruz, ara ara kız kovalıyoruz, ilk kız arkadaşlarımızı bulmuşuz. akşam da eve dönünce, yorgunluktan yatıp uyuyoruz. mükemmel bir ortam. :)
17 mayıs 2000'de hiçbir şey yapmadık. bir arkadaş eve gidip ekmek arası salça ve annesinin yaptığı ayranı getirdi, sanki maça biz çıkacakmışız gibi, ağaçların dibine oturup saatlerce analiz yaptık. sonucunda arsenal'i 3-4 farkla yeneceğimiz kanısına vardık. :)
bu iki arkadaşımdan birisi, o ilk aşkıyla evlendi. 3 tane çocuğu var. diğeri de evlenmişti ama hatay'da deprem'de eşiyle birlikte hayatını yitirdi. malesef sadece tek çocuğunu kurtarabildik. adını, fatih hocam'a hayranlığından dolayı fatih koymuştu arkadaşım. sık sık bu anılarımızı anlatıyorum şu an 10 yaşında olan fatih'e. :/
17 mayıs 2000'de hiçbir şey yapmadık. bir arkadaş eve gidip ekmek arası salça ve annesinin yaptığı ayranı getirdi, sanki maça biz çıkacakmışız gibi, ağaçların dibine oturup saatlerce analiz yaptık. sonucunda arsenal'i 3-4 farkla yeneceğimiz kanısına vardık. :)
bu iki arkadaşımdan birisi, o ilk aşkıyla evlendi. 3 tane çocuğu var. diğeri de evlenmişti ama hatay'da deprem'de eşiyle birlikte hayatını yitirdi. malesef sadece tek çocuğunu kurtarabildik. adını, fatih hocam'a hayranlığından dolayı fatih koymuştu arkadaşım. sık sık bu anılarımızı anlatıyorum şu an 10 yaşında olan fatih'e. :/