8442
kuvvetle muhtemel odur ki, 18 mayıs 2025 akşamı bana 5. yıldız mutluluğunu yaşatacak çocukluk aşkımdır. en son 3 sene üst üste şampiyon olduğumuzda tarih 99'un mayısını gösteriyordu, 18'inin akşamı da muhtemel odur ki şampiyonluğunu ilan edecek ve 26 yıl aradan sonra tekrar 3 kere üst üste şampiyon olacak.
şimdiki gençler, çocuklar etrafta gururla dolaşıyorlar göğüsleri kabara kabara. marşlar söylüyorlar, çılgınca eğleniyorlar. haklılar da.
tam 26 sene önceye gidelim, galatasaray nasıl bir takımdı?
galatasaray 6 gruplu şampiyonlar liginde, juventus, rosenborg, athletic bilbao'nun olduğu grupta averaj farkı ile grubu juventus'un ardından 2. bitirdi. grupta en iyi 2 ikinci de direk çeyrek finale kalıyordu, o sıralamada da real madrid ve manchester united ın ardından 3. olduk ve çeyrek finali kılpayı kaçırdık. yani avrupa'nın ilk 8i arasına kalacaktık, son maçta evimizde juventus'u yenebilseydik.
juventus da filippo inzaghi, zinedine zidane, didier deschamps, alessandro del piero, peruzzi, edgar davids'li juventus kadrosu. onlar da yarı finale kaldılar zaten, tabii futbol çok değişti ama bugünün barcelona, psg ayarı desek pek de yanlış olmaz o günün juventus'una, öyle çılgın bir kadro. ki kadrosundaki bir çok isim şampiyonlar ligi kupası, dünya kupası, uefa kupasını kazandı. hepsi birer ikondu neredeyse.
yani diyeceğim odur ki,
galatasaray bize bugünün psg'sini, barcelona'sını, arsenal'ini yenebilme ihtimalini sunuyordu '90 ların sonunda.
'90 ların sonuna yetişmiş galatasaraylılar bugünkü coşkunun üstüne gerçekten bir 'avrupalı galatasaray' gururunu yaşıyorlardı. bunu da tarif etmek biraz zor. yerel başarılarla kıyaslanması pek mümkün değil.
26 sene önceki galatasaray 3 yıllık başarının ardından arsenali finalde yenerek uefa kupasını müzesine götürdü, yani yenebilme ihtimalini sunmuyordu, yeniyordu da.
bugün 'buruk'luk yaratan tek şey tottenham-manchester united avrupa kupası finali yerine galatasaray-manchester united yazabilirdi. yazmadı.
kısmet olmadı.
şimdiki gençler, çocuklar etrafta gururla dolaşıyorlar göğüsleri kabara kabara. marşlar söylüyorlar, çılgınca eğleniyorlar. haklılar da.
tam 26 sene önceye gidelim, galatasaray nasıl bir takımdı?
galatasaray 6 gruplu şampiyonlar liginde, juventus, rosenborg, athletic bilbao'nun olduğu grupta averaj farkı ile grubu juventus'un ardından 2. bitirdi. grupta en iyi 2 ikinci de direk çeyrek finale kalıyordu, o sıralamada da real madrid ve manchester united ın ardından 3. olduk ve çeyrek finali kılpayı kaçırdık. yani avrupa'nın ilk 8i arasına kalacaktık, son maçta evimizde juventus'u yenebilseydik.
juventus da filippo inzaghi, zinedine zidane, didier deschamps, alessandro del piero, peruzzi, edgar davids'li juventus kadrosu. onlar da yarı finale kaldılar zaten, tabii futbol çok değişti ama bugünün barcelona, psg ayarı desek pek de yanlış olmaz o günün juventus'una, öyle çılgın bir kadro. ki kadrosundaki bir çok isim şampiyonlar ligi kupası, dünya kupası, uefa kupasını kazandı. hepsi birer ikondu neredeyse.
yani diyeceğim odur ki,
galatasaray bize bugünün psg'sini, barcelona'sını, arsenal'ini yenebilme ihtimalini sunuyordu '90 ların sonunda.
'90 ların sonuna yetişmiş galatasaraylılar bugünkü coşkunun üstüne gerçekten bir 'avrupalı galatasaray' gururunu yaşıyorlardı. bunu da tarif etmek biraz zor. yerel başarılarla kıyaslanması pek mümkün değil.
26 sene önceki galatasaray 3 yıllık başarının ardından arsenali finalde yenerek uefa kupasını müzesine götürdü, yani yenebilme ihtimalini sunmuyordu, yeniyordu da.
bugün 'buruk'luk yaratan tek şey tottenham-manchester united avrupa kupası finali yerine galatasaray-manchester united yazabilirdi. yazmadı.
kısmet olmadı.