540
bu maç küçük yaşımdan bu yana takip ettiğim kadarıyla bize karşı bir anadolu kulübünün en çirkefçe oynadığı maç olmustur. en hafif tabirle salyalarını akıtarak kuduz gibi saldırdılar. resmen tekme tokat dayak yemiştik. şampiyonluk primi gibi prim almıştı adamlar. ortada öyle büyük bir tehdit de yoktu küme düşme vs. rize için, yanlış hatırlamıyorsam. yıl boyunca ciddi anlamda hakkı yenilen, 17 takımın aleyhimize bildirge paylaştığı, terim'in ağzını açsa 3 maçtan cezasının olduğu bir sezondan geçiyorduk. o dönemde yarışta fenerbahçe yoktu da başakşehir vardı. tabi fenerbahçe burnunu yarışa bir şekilde sokardı o ayrı mesele.
neyse maça dönersek emre akbaba'nın futbol kariyerini bitirecek kadar gözleri dönmüştü adamların, diğer yapılanları saymıyorum bile. sanki düşmanlarıyla savaş halinde gibilerdi. çünkü karşımızda acımasız bir camia ve futbolcu topluluğu vardı.
peki ben bu maçı niye yazdım; bugün en ufak şeyde arda turan'a, selçuk inan'a vs. iftira atmaktan bile geri kalmayan, takımlarını bizim maça hazırlıyorlar diye bir daha galatasaray'ın kapısından sokmamayı savunan tipler okuyorum. bu 2019 sezonundan örnek verdiğim rize maçının teknik direktörü okan buruk idi. ben hatırlıyorum kimse okan hocaya bu maçtan ötürü en ufak bir imada bulunmadı. hatta böyle şeyler gündem bile olmamıştı. belki o dönem farklı idi taraftarın futbola bakışı. belki ali koç denilen zatın saçmalıkları son dönemde bazı şeyleri palazlandırdı. bilmiyorum nedenini tabi. ama okan hocanın bize karşı takımı köpek gibi saldırdığından ötürü herhangi bir tepkiyle karşılaştığını hatırlamıyorum. bu kulübün kapısından yeniden teknik direktör olarak girdi. üst üste 3. şampiyonluğuna koşuyor bizimle. herhangi bir sorun yok. gayet memnunuz zaten. ama anlamadığım arda turan'a, selçuk inan'a karşı neden imalarda bulunup, yerden yere vurmaya çalışıyoruz. galatasaraylılığını ölçüp, maç öncesi algı oluşturuyoruz. anlayamıyorum doğrusu. bunlar bu kulübün evladı. yarın belki bizimle bambaşka hikayeler yazacaklar. o yüzden daha sağduyulu ve akil olmamız gerektiğini düşünüyorum. anlık refleksler ve holiganlıkla saçma sapan durumlar içine girmenin anlamı yok.
neyse maça dönersek emre akbaba'nın futbol kariyerini bitirecek kadar gözleri dönmüştü adamların, diğer yapılanları saymıyorum bile. sanki düşmanlarıyla savaş halinde gibilerdi. çünkü karşımızda acımasız bir camia ve futbolcu topluluğu vardı.
peki ben bu maçı niye yazdım; bugün en ufak şeyde arda turan'a, selçuk inan'a vs. iftira atmaktan bile geri kalmayan, takımlarını bizim maça hazırlıyorlar diye bir daha galatasaray'ın kapısından sokmamayı savunan tipler okuyorum. bu 2019 sezonundan örnek verdiğim rize maçının teknik direktörü okan buruk idi. ben hatırlıyorum kimse okan hocaya bu maçtan ötürü en ufak bir imada bulunmadı. hatta böyle şeyler gündem bile olmamıştı. belki o dönem farklı idi taraftarın futbola bakışı. belki ali koç denilen zatın saçmalıkları son dönemde bazı şeyleri palazlandırdı. bilmiyorum nedenini tabi. ama okan hocanın bize karşı takımı köpek gibi saldırdığından ötürü herhangi bir tepkiyle karşılaştığını hatırlamıyorum. bu kulübün kapısından yeniden teknik direktör olarak girdi. üst üste 3. şampiyonluğuna koşuyor bizimle. herhangi bir sorun yok. gayet memnunuz zaten. ama anlamadığım arda turan'a, selçuk inan'a karşı neden imalarda bulunup, yerden yere vurmaya çalışıyoruz. galatasaraylılığını ölçüp, maç öncesi algı oluşturuyoruz. anlayamıyorum doğrusu. bunlar bu kulübün evladı. yarın belki bizimle bambaşka hikayeler yazacaklar. o yüzden daha sağduyulu ve akil olmamız gerektiğini düşünüyorum. anlık refleksler ve holiganlıkla saçma sapan durumlar içine girmenin anlamı yok.
