resim
Emre Kılınç
Takım:Samsunspor
Mevki:Sol Kanat
Yaş:30
Boy:1.74
Uyruk:Türkiye
  • 2318
    fazla tevazu onlyfans yayıncısından ilişki nasihati aldırırmış. emre de efendiliğinden çekiyor. futbol biraz da imaj işidir. saçlarını sarıya boyatıp azıcık da artist artist takılsa, bu gerizekalı taraftar abi çekerek kendisinden imza ister.

    sosyal medyada da görüyorum çok fazla böyle benzetmeleri. defalarca da burada yazdım, tekrar yazıyorum.

    futbolculuk profesyonel bir iştir. mühendis gibi, doktor gibi, yazılımcı gibi. futbolcuların hepsi de para için oynar. armaya sevda falan 1960’larda kalan şeyler. endüstriyel futbol olaya dahil olduğundan beridir futbolculardan aidiyet beklemek romantizm bana göre. hatta benim için en büyük aidiyet sahada kanının son damlasına dek mücadele etmektir. bu yüzden benim için en çok aidiyet gösteren futbolcu burak yılmaz’dır. adam gittiği tüm takımlarda performans verdi. savaştı, didindi. hiçbir takım taraftarı burak yılmaz için aldığı paranın hakkını vermedi diyemez. bundan büyük aidiyet olamaz zaten. arma öpmek, sosyal mesyada paylaşım yapmak falan başarıyla birlikte güzeldir. icardi mesela, kudurtucu paylaşım yapıyor, hepimizin hoşuna gidiyor, keza osimhen de öyle. ama bi düşünelim, bu futbolcular başarısız olsaydı ve aynen bu paylaşımlara devam etseydi aynı taraftar ana avrat söverdi bunlara. aynı paylaşımları mesela seferovic yapsa “napıyo bu aq liselisi” der taraftar. takıma bir şey vermemişsin, başarısız olmuşsun, kim takar senin galatasaray sevgini der taraftar. haklıdır da. başarısızsan bir hiçsin. bu olgu galatasarayda daha da belirgin. barınamazsın, barındırmazlar. emre akbaba bize geldi mesela, senin benim kadar galatasaraylıdır. fener’in teklifini reddederek geldi ama sonuç ne oldu? önce kiraladık, sonra da gönderdik yok pahasına. çünkü beklentilerin altında kaldı.

    o yüzden bir futbolcunun başka bir takıma yatma kısmı hikayedir. hangi takım olursa olsun. misal diyelim ki eski işinizden kovuldunuz, yeni bir işte çalışıyorsunuz ve diyelim ki iki işyerinin rekabeti söz konusu. allah aşkına eski işinize mi yaranırsınız yoksa “şimdi ananızı laciverte boyadım” deyip yeni işyeriniz için kendinizi mi paralarsınız? cevap tabi ki 2. seçenek olur. 1. şıkkı seçen kişi yoktur sanırım di mi ):

    ben emre kılınç olsam, galatasaray beni gönderse (bu da bi nevi kovulmak oluyor aslında) ve galatasarayla karşı karşıya gelsem yemin ederim kramponlarım koşmaktan ateş çıkarır. gol atmak, asist yapmak, maçın adamı olmak için kendimi paralarım. aklımdan zorum mu var aq. kulüp beni yetersiz diye göndermiş, ekmeğimi şimdiki kulübümden kazanıyorum, buna karşılık eski kulübüme kolaylık gösterip yatacağım. ulan zaten adamlar yetersiz demiş bi kere, niye görüşlerini perçinleştireyim? aptal mıyım ben aq. çıkar topumu oynarım, golümü atarım, hayvan gibi sevinirim, maç sonu da tribünlerin önünde kayıp kendime küfrettiririm bi güzel. bu fanatik halimle yaparım bunu üstelik. takım otobüsüne binene kadar kendime sövdürürüm.

    maç biter, evime giderim, tuttuğum takım mağlup oldu diye de genelde yaptığım gibi sessizce kafamı yorgana gömüp depresif bir şekilde uyurum. çoğu futbolcu da bunu yapıyor zaten.

    konu emre kılınç değil sadece. tüm futbolcular için bu geçerli.
App Store'dan indirin Google Play'den alın