18647
okan hoca, takımın başına geçtiğinde galatasaray bir önceki sezonu 13. sırada tamamlamıştı. bugün ise başarıların yeniden alışkanlık haline geldiği, tek bir mağlubiyetin bile başarısızlık sayıldığı bir seviyede kazanmaya alışmış bir takım var. bu dönüşüm, okan hoca'nın vizyonu ve liderliğiyle gerçekleşti.
okan hoca'nın en büyük zaafı, her koşulda kazanmak istemesi. bu yarışmacı ruh, zaman zaman doğru kararlar almasını zorlaştırıyor. sezon başındaki beşiktaş süper kupa maçında bunu net bir şekilde gördük. eksik kalan ve dağılmış haldeki takıma rağmen orta sahayı boşaltıp hücumcuları sahaya sürmeye devam etti. sonuçta kaybetmemizin tek sebebi olmasa da, 5 gol yememizde en büyük pay sahibiydi. benzer şekilde, bazı avrupa maçlarında da sahaya fazladan hücumcu sürmenin çözüm olmadığını görmek istemediği anlar oldu. özellikle takım halinde iyi savunma yapabilen takımlara karşı kilidi açabilecek çözümler üretememesi hepimizin canını sıktı.
buna rağmen okan hoca'nın başardıkları küçümsenemez. kırılmadık rekor bırakmadı, farklı geçmişlerden gelen oyuncuları bir araya getirip bir plana sadık kalmaya ikna etti. takım elit seviyede pres yapabiliyor; sezon içindeki iniş çıkışlara rağmen güçlü bir oyun ortaya koyuyor ve bolca gol pozisyonu üretiyor. mesela geçen sezon şampiyonlar ligi'nde grup aşamasını geçemesek de, sahada fazlasıyla keyif veren bir futbol oynadık. bu sezon da avrupa'da iyi futbol oynadığımız dönemler oldu; ancak sadece okan hoca'ya bağlanamayacak nedenlerle istediğimizi alamadık.
takım performansına ek olarak, yıldız oyuncuları yönetme becerisi de çok etkileyici. osimhen gibi bir ismi galatasaray'a gelmeye ikna edebilmiş olması başlı başına büyük bir başarı. birçok futbolcu, tıpkı fatih terim'de olduğu gibi, okan hoca'yı bir baba figürü olarak görüyor ve onun için sahada her şeyini veriyor.
ben okan buruk'a güveniyorum ve kesinlikle devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. bugün onun kadar başarılı olabilecek bir aday yok. mühendislikte bir söz vardır: "çalışıyorsa, dokunma." bu birlikteliği bozmanın galatasaray'a zarar vereceğine inanıyorum. futbolcuların ve okan hoca'nın çok iyi anlaştığı, başarılarımızda okan hoca'yla birlikte en çok emeği olan erden timur'u geri getirmek ya da okan hoca'ya taktiksel açıdan destek verebilecek, farklı hücum planları ve setleri hazırlamasına yardım edebilecek yardımcı antrenörler ile teknik ekibi güçlendirmek gibi seçenekler kesinlikle değerlendirilebilir.
şöyle bir gerçek var ki galatasaray hocası olmanın getirdiği baskıyı kaldırabilecek çok az isim var. türkiye’de taraftar kültürü avrupa’dan çok farklı. bazı avrupai taktisyenlerin teorik olarak daha iyi olduğunu düşünsem de, türkiye şartlarında başarılı olabileceklerine inanmıyorum. namağlup lider takımımızın hocası yabancı olsaydı ve beşiktaş maçında ilk yenilgisini aldığında verilen tepkiyi görseydi ne bunu okan hoca gibi göğüsleyebilirdi ne de olayı bu kadar profesyonelce yönetebilirdi. bir çok yabancı hoca olayın ciddiyetini kavrayamıyor ya da türk taraftarının psikolojisini, hissiyatını anlayamıyor. bu sebeple avrupalı bir hocanın özellikle türk futbolu bu kadar gerim gerim gerilmişken bu psikolojiyi yöneterek başarılı olması çok zor.
sonuç olarak okan buruk, galatasaray'ın potansiyelini ortaya çıkarabilecek doğru lider. galatasaray, bir camia olarak çok daha fazlasını başarma kapasitesine sahip. okan hoca ise bizi bir üst seviyeye taşıyabilecek ideal bir isim. eğer kabuğumuzu kırıp avrupai bir kulüp kimliğini benimseyebilirsek, o zaman hem galatasaray hem de okan hoca için en doğru zamanda yollar ayrılabilir.
şu an için buna henüz zaman var. umarım okan hoca ile birlikteliğimiz uzun yıllar devam eder.
okan hoca'nın en büyük zaafı, her koşulda kazanmak istemesi. bu yarışmacı ruh, zaman zaman doğru kararlar almasını zorlaştırıyor. sezon başındaki beşiktaş süper kupa maçında bunu net bir şekilde gördük. eksik kalan ve dağılmış haldeki takıma rağmen orta sahayı boşaltıp hücumcuları sahaya sürmeye devam etti. sonuçta kaybetmemizin tek sebebi olmasa da, 5 gol yememizde en büyük pay sahibiydi. benzer şekilde, bazı avrupa maçlarında da sahaya fazladan hücumcu sürmenin çözüm olmadığını görmek istemediği anlar oldu. özellikle takım halinde iyi savunma yapabilen takımlara karşı kilidi açabilecek çözümler üretememesi hepimizin canını sıktı.
buna rağmen okan hoca'nın başardıkları küçümsenemez. kırılmadık rekor bırakmadı, farklı geçmişlerden gelen oyuncuları bir araya getirip bir plana sadık kalmaya ikna etti. takım elit seviyede pres yapabiliyor; sezon içindeki iniş çıkışlara rağmen güçlü bir oyun ortaya koyuyor ve bolca gol pozisyonu üretiyor. mesela geçen sezon şampiyonlar ligi'nde grup aşamasını geçemesek de, sahada fazlasıyla keyif veren bir futbol oynadık. bu sezon da avrupa'da iyi futbol oynadığımız dönemler oldu; ancak sadece okan hoca'ya bağlanamayacak nedenlerle istediğimizi alamadık.
takım performansına ek olarak, yıldız oyuncuları yönetme becerisi de çok etkileyici. osimhen gibi bir ismi galatasaray'a gelmeye ikna edebilmiş olması başlı başına büyük bir başarı. birçok futbolcu, tıpkı fatih terim'de olduğu gibi, okan hoca'yı bir baba figürü olarak görüyor ve onun için sahada her şeyini veriyor.
ben okan buruk'a güveniyorum ve kesinlikle devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. bugün onun kadar başarılı olabilecek bir aday yok. mühendislikte bir söz vardır: "çalışıyorsa, dokunma." bu birlikteliği bozmanın galatasaray'a zarar vereceğine inanıyorum. futbolcuların ve okan hoca'nın çok iyi anlaştığı, başarılarımızda okan hoca'yla birlikte en çok emeği olan erden timur'u geri getirmek ya da okan hoca'ya taktiksel açıdan destek verebilecek, farklı hücum planları ve setleri hazırlamasına yardım edebilecek yardımcı antrenörler ile teknik ekibi güçlendirmek gibi seçenekler kesinlikle değerlendirilebilir.
şöyle bir gerçek var ki galatasaray hocası olmanın getirdiği baskıyı kaldırabilecek çok az isim var. türkiye’de taraftar kültürü avrupa’dan çok farklı. bazı avrupai taktisyenlerin teorik olarak daha iyi olduğunu düşünsem de, türkiye şartlarında başarılı olabileceklerine inanmıyorum. namağlup lider takımımızın hocası yabancı olsaydı ve beşiktaş maçında ilk yenilgisini aldığında verilen tepkiyi görseydi ne bunu okan hoca gibi göğüsleyebilirdi ne de olayı bu kadar profesyonelce yönetebilirdi. bir çok yabancı hoca olayın ciddiyetini kavrayamıyor ya da türk taraftarının psikolojisini, hissiyatını anlayamıyor. bu sebeple avrupalı bir hocanın özellikle türk futbolu bu kadar gerim gerim gerilmişken bu psikolojiyi yöneterek başarılı olması çok zor.
sonuç olarak okan buruk, galatasaray'ın potansiyelini ortaya çıkarabilecek doğru lider. galatasaray, bir camia olarak çok daha fazlasını başarma kapasitesine sahip. okan hoca ise bizi bir üst seviyeye taşıyabilecek ideal bir isim. eğer kabuğumuzu kırıp avrupai bir kulüp kimliğini benimseyebilirsek, o zaman hem galatasaray hem de okan hoca için en doğru zamanda yollar ayrılabilir.
şu an için buna henüz zaman var. umarım okan hoca ile birlikteliğimiz uzun yıllar devam eder.
