9495
taraftarları tarafından türkiye'de umudun son kalesi, cumhuriyet'in ve ilkelerin son bekçisi olarak görülse de maalesef benim için bunların tam zıttı olan oluşumdur.
muhalif veya iktidar tarafı, neresinde olursan ol kafası az çok çalışan her insan için umutlar bir bir ölüyor bu ülke ve gelecek adına.
maalesef benim bu ülke adına umutlarımı bitiren siyasi dışında olgulardan bir tanesi de fenerbahçe.
beynimin olgunlaşmaya başladığı hiçbir dönem düzen karşıtı veya anarşist biri olmadım.
her daim bir topluluğu yöneten hukuk kuralları ve yönetici sınıfı olmalı diye düşündüm.
hukuk kavramına ise içten içe hep aşık oldum.
bu lanet olası camia yüzünden maalesef aşık olduğum şeylerden nefret etmeye başladım, hukuk gibi hatta futbol gibi.
tabi ki okuyan bazı arkadaşlar ''oo iş futbola, fb'ye gelene kadar ne hukuksuzluklar ne yandaşlıklar döndü bu ülkede'' diyerek beni tenkit edebilirler, hakları da vardır.
fakat her bardağı taşıran bir son damla vardır ya, işte benim için maalesef fenerbahçe o son damlalardır.
neden mi o damlalar hatta damlayı geçtik bardaklar fenerbahçe?
şike döneminde yaptıkları ile ceza alması, hatta domates fırlatılması gereken insanlar sırf fenerbahçe kalkanı giydiği için kahraman ilan edilebildi bu ülkede.
cemaatin savcılarına tesislerde tavla turnuvaları düzenleyen adam gün geldi kahraman oldu da, senin benim gibi sıradan memur çocukları bu cemaatçiler yüzünden çok çekmesine rağmen sırf galatasaraylıyız diye şakadan da olsa maklubeci olduk.
türk toplumunun sosyal çürümesinin baş aktörlerinden biri olan şahıs, tam patlamaya yaklaşmışken fenerbahçe yöneticiliği ceketini giyip dokunulmazlık ödülünü kazandı maalesef.
peki yalı çocuğuna ne demeli? türkiye'nin küçük bir amerika olduğunun kanıtı değil mi?
yıllardır hollywood film ve dizilerinde görürüz;
savcıyla arkadaş olan zenginlerin dokunulmaz olduğunu, ''babam başkanla golf oynuyor'' cümlesiyle bürokratların baskı altına alındığını.
dizi ve filmlerde görüp iğrendiğimiz şeyleri bir bir yapıp en çok keyif aldığımız hobinin içine eden adama bir tane bile ses çıkaran medya oluşumu, bürokrat, duayen kalmadı.
peki ya siyasi fikirler, gönülden bağlı olduğumuz politik ilkeler, hatta ve hatta vatansever ve milliyetçi duygular?
en çok atatürkçü biziz, en büyük cumhuriyetçi biziz propagandalarıyla senin benim gibi türk çocuklarını sırf galatasaraylıyız diye ötelemediler mi sanıyorsunuz?
bu propagandayı yaptıkları halde 7 yıldır kulübün başkanı olan hatta ve hatta fblilerin bir dönem ''yeni atatürk'' dediği kişi ne yapıyor? atatürk ve cumhuriyet düşmanı olan ilim yayma cemiyeti'ne iftar düzenliyor...
desteklemesen bile bu milletin belli bir kesminin ortak mücadelesi olan gezi olaylarında bile bjk ile bir olup galatasaraylıları ötelediler, ''ali ismail korkmaz fb yıkılmaz'' sloganıyla yine halkın bir kesiminin mücadelesine fb damgası vurmadılar mı?
ulan asker millet kavramıyla bugünlere gelmiş milletinin ordusunu bile takımlaştırdı bu adamlar.
ordunun en önemli adamları resmi üniformalarıyla az mı saraçoğlu stadında boy göstererek maç izledi? az mı asker kökenli hakemler fb'ye kıyaklar çekti?
koca koca paşalar orduda fb hakimiyeti kurmadı mı?
peki ya gece gündüz galatasaray'ı suçladıkları cemaat işlerine ne demeli?
fb'yi bazen kk chp'sine benzetiyorum, tarikatlara düşmanız diyip taraf gazetesi yazarını meclise sokar gibi işler yapıyorlar.
cemaatçiliği 30 yıldır bilinen adamı takımlarına kaptan, teknik direktör, sportif direktör, efsane yapan adamlar bize cemaat düşmanıyız nidaları atıyor.
bir başka cemaatçiyi ise kulübe 2. başkan yapıyorlar.
şaka gibi, yaz yaz bitmiyor daha devam ederdim ama midem kaldırmıyor artık.
maalesef en güzel duygularımın katili oldun fenerbahçe.
10-15 yıl önce sana çok büyük saygı duyardım, severdim de içten içe.
ama artık senden nefret ediyorum fenerbahçe.
hele ki son 7-8 yılda girdiğin kimlikten dolayı nefret ediyorum.
hadi gel sen eskiye biz del şaka şaka beter ol beter.
muhalif veya iktidar tarafı, neresinde olursan ol kafası az çok çalışan her insan için umutlar bir bir ölüyor bu ülke ve gelecek adına.
maalesef benim bu ülke adına umutlarımı bitiren siyasi dışında olgulardan bir tanesi de fenerbahçe.
beynimin olgunlaşmaya başladığı hiçbir dönem düzen karşıtı veya anarşist biri olmadım.
her daim bir topluluğu yöneten hukuk kuralları ve yönetici sınıfı olmalı diye düşündüm.
hukuk kavramına ise içten içe hep aşık oldum.
bu lanet olası camia yüzünden maalesef aşık olduğum şeylerden nefret etmeye başladım, hukuk gibi hatta futbol gibi.
tabi ki okuyan bazı arkadaşlar ''oo iş futbola, fb'ye gelene kadar ne hukuksuzluklar ne yandaşlıklar döndü bu ülkede'' diyerek beni tenkit edebilirler, hakları da vardır.
fakat her bardağı taşıran bir son damla vardır ya, işte benim için maalesef fenerbahçe o son damlalardır.
neden mi o damlalar hatta damlayı geçtik bardaklar fenerbahçe?
şike döneminde yaptıkları ile ceza alması, hatta domates fırlatılması gereken insanlar sırf fenerbahçe kalkanı giydiği için kahraman ilan edilebildi bu ülkede.
cemaatin savcılarına tesislerde tavla turnuvaları düzenleyen adam gün geldi kahraman oldu da, senin benim gibi sıradan memur çocukları bu cemaatçiler yüzünden çok çekmesine rağmen sırf galatasaraylıyız diye şakadan da olsa maklubeci olduk.
türk toplumunun sosyal çürümesinin baş aktörlerinden biri olan şahıs, tam patlamaya yaklaşmışken fenerbahçe yöneticiliği ceketini giyip dokunulmazlık ödülünü kazandı maalesef.
peki yalı çocuğuna ne demeli? türkiye'nin küçük bir amerika olduğunun kanıtı değil mi?
yıllardır hollywood film ve dizilerinde görürüz;
savcıyla arkadaş olan zenginlerin dokunulmaz olduğunu, ''babam başkanla golf oynuyor'' cümlesiyle bürokratların baskı altına alındığını.
dizi ve filmlerde görüp iğrendiğimiz şeyleri bir bir yapıp en çok keyif aldığımız hobinin içine eden adama bir tane bile ses çıkaran medya oluşumu, bürokrat, duayen kalmadı.
peki ya siyasi fikirler, gönülden bağlı olduğumuz politik ilkeler, hatta ve hatta vatansever ve milliyetçi duygular?
en çok atatürkçü biziz, en büyük cumhuriyetçi biziz propagandalarıyla senin benim gibi türk çocuklarını sırf galatasaraylıyız diye ötelemediler mi sanıyorsunuz?
bu propagandayı yaptıkları halde 7 yıldır kulübün başkanı olan hatta ve hatta fblilerin bir dönem ''yeni atatürk'' dediği kişi ne yapıyor? atatürk ve cumhuriyet düşmanı olan ilim yayma cemiyeti'ne iftar düzenliyor...
desteklemesen bile bu milletin belli bir kesminin ortak mücadelesi olan gezi olaylarında bile bjk ile bir olup galatasaraylıları ötelediler, ''ali ismail korkmaz fb yıkılmaz'' sloganıyla yine halkın bir kesiminin mücadelesine fb damgası vurmadılar mı?
ulan asker millet kavramıyla bugünlere gelmiş milletinin ordusunu bile takımlaştırdı bu adamlar.
ordunun en önemli adamları resmi üniformalarıyla az mı saraçoğlu stadında boy göstererek maç izledi? az mı asker kökenli hakemler fb'ye kıyaklar çekti?
koca koca paşalar orduda fb hakimiyeti kurmadı mı?
peki ya gece gündüz galatasaray'ı suçladıkları cemaat işlerine ne demeli?
fb'yi bazen kk chp'sine benzetiyorum, tarikatlara düşmanız diyip taraf gazetesi yazarını meclise sokar gibi işler yapıyorlar.
cemaatçiliği 30 yıldır bilinen adamı takımlarına kaptan, teknik direktör, sportif direktör, efsane yapan adamlar bize cemaat düşmanıyız nidaları atıyor.
bir başka cemaatçiyi ise kulübe 2. başkan yapıyorlar.
şaka gibi, yaz yaz bitmiyor daha devam ederdim ama midem kaldırmıyor artık.
maalesef en güzel duygularımın katili oldun fenerbahçe.
10-15 yıl önce sana çok büyük saygı duyardım, severdim de içten içe.
ama artık senden nefret ediyorum fenerbahçe.
hele ki son 7-8 yılda girdiğin kimlikten dolayı nefret ediyorum.
hadi gel sen eskiye biz del şaka şaka beter ol beter.