5
kesinlikle indirilmesi ve twitter, telegram vs. gibi kanallarda yayabilmek için arşivlenmesi gereken kısa belgesel; fenerbahçe’nin lekelerle, usulsüzlerle dolu şaibeli tarihinin kısa bir döneminin özeti. arşivlenmeli çünkü youtube’daki ömrünün çok uzun olacağını düşünmüyorum.
içeriğine gelince, biz bunların hepsini yaşanırken, sürecin ta göbeğinde gördük, dinledik, okuduk fakat öncelikle yaşı yetmeyenlerin öğrenmesi açısından müthiş faydalı olmuş. öte yandan süreci unutanların hatırlaması için de gayet iyi olmuş. bu arada henüz yarısını izleyebildim, sızan iddianameyi ve çarşaf çarşaf tapeleri sabahlara kadar okuduğum geceler aklıma geldi, her gün sinir harbi yaşadığımız yıpratıcı bir dönemdi.
geldiğimiz noktada bunca pislik ortalığa saçıldı ne oldu? hemen hiçbir zanlı cezalandırılmadı, suç örgütü liderliği ile yargılanıp hüküm giyenler girdikleri delikten kahraman gibi çıktılar, dönüp yeniden başkan dahi oldular. e tabi ceza olmayınca o zamanlar kendi aralarında bile gizli saklı konuşanların, “tarla”, “işçi” gibi üstü örtülü ifadeler kullananların halefleri bu işi kameralar önünde, hiç utanmadan, çekinmeden yapmaya başladılar. “her yolu deneyeceğiz, fıtratımızda olmayan şeyler dahil her şeyi yapacağız, bunu da nasıl anlarsanız anlayın, nereye çekerseniz çekin!” rahatlığına kavuştular. 3 temmuz 2011, öncesiyle ve sonrasıyla bir avuç kifayetsiz muhterisin zaten ağır aksak ilerleyen türk futbolunun temeline dinamit koyduğu, suyun yatağını hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak şekilde değiştirdiği, aşağılık bir süreçtir.
içeriğine gelince, biz bunların hepsini yaşanırken, sürecin ta göbeğinde gördük, dinledik, okuduk fakat öncelikle yaşı yetmeyenlerin öğrenmesi açısından müthiş faydalı olmuş. öte yandan süreci unutanların hatırlaması için de gayet iyi olmuş. bu arada henüz yarısını izleyebildim, sızan iddianameyi ve çarşaf çarşaf tapeleri sabahlara kadar okuduğum geceler aklıma geldi, her gün sinir harbi yaşadığımız yıpratıcı bir dönemdi.
geldiğimiz noktada bunca pislik ortalığa saçıldı ne oldu? hemen hiçbir zanlı cezalandırılmadı, suç örgütü liderliği ile yargılanıp hüküm giyenler girdikleri delikten kahraman gibi çıktılar, dönüp yeniden başkan dahi oldular. e tabi ceza olmayınca o zamanlar kendi aralarında bile gizli saklı konuşanların, “tarla”, “işçi” gibi üstü örtülü ifadeler kullananların halefleri bu işi kameralar önünde, hiç utanmadan, çekinmeden yapmaya başladılar. “her yolu deneyeceğiz, fıtratımızda olmayan şeyler dahil her şeyi yapacağız, bunu da nasıl anlarsanız anlayın, nereye çekerseniz çekin!” rahatlığına kavuştular. 3 temmuz 2011, öncesiyle ve sonrasıyla bir avuç kifayetsiz muhterisin zaten ağır aksak ilerleyen türk futbolunun temeline dinamit koyduğu, suyun yatağını hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak şekilde değiştirdiği, aşağılık bir süreçtir.