18361
kendisine nasıl bir fan kitlesi edinmiş, nasıl imparator ötesi bir şey olmuş anlayamadığım hoca.
yok hakemmiş, yok federasyonmuş geçiniz. takım kötü olduğu için mi yedin ilk golü mesela? ya da ikinci golde frankowski hakem kötü olduğu için mi rakibin nerede olduğuna göz ucuyla bile bakmadı?
ben taraftarımızdaki okan buruk putlaştırma timini algılayamıyorum. ''yunus kötü, sara kötüye gidiyor, o kötü bu kötü. yönetim kötü transfer yapmıyor. hakem yüzünden yeniliyoruz.'' her şey herkes suçlu oluyor ama okan buruk hep ak ve pak çıkıyor tüm o çamur yağmurundan.
futbolcular form düşüklüğünden ziyade takım oyunu olmadığı için düşmüş durumda. herkes birbirinden çok uzak oynuyor. bu da en çok formasyonla alakalı. sürekli taktik değiştiriyoruz. orta sahada hep ikili oynuyoruz. orta sahada ikili oynarken kanat ve ileri hat savunması düşük oyuncular oluyor, ortada üçlü oynarken kanat ve ileri savunması güçlü olan oyuncular oluyor. her şeyin tam tersini yapıyoruz. (ki net bir üçlü orta saha oyunu oynamadık. sara genelde önde oynadı. sekans olarak ara ara üçlüye geçildi diye hatırlıyorum.)
hakemler eskiden üzerimize oynayamıyordu. çünkü futbolun buna fırsat vermiyordu. şimdi sürekli tartışmalı karar diye ıkıınıyoruz. çünkü kalemize eskiden 2 kez gelirken rakipler şimdi sürekli kontra yakalıyor. öyle olunca da hakem hatasının aleyhine olma ihtimali artıyor. hakemin kötü veya kötü niyetli olması dışında bir realite bu. bize karşı olan federasyonun zaten farkındayım. ama biz çok kötüyüz.
kısacası şu; kötülerin içinde en kötüsü okan buruk şu anda. futbolcudan da daha kötü, hakemin vereceği zararlardan da yönetimden de. belki federasyon ondan daha kötüdür ama terim çok daha beter savaşlar verdi. biz futbol izleyemiyoruz. önce futbol oynarsak sonra hakem vs. konuşuruz.
(bkz: 29 mart 2025 beşiktaş galatasaray maçı)
yok hakemmiş, yok federasyonmuş geçiniz. takım kötü olduğu için mi yedin ilk golü mesela? ya da ikinci golde frankowski hakem kötü olduğu için mi rakibin nerede olduğuna göz ucuyla bile bakmadı?
ben taraftarımızdaki okan buruk putlaştırma timini algılayamıyorum. ''yunus kötü, sara kötüye gidiyor, o kötü bu kötü. yönetim kötü transfer yapmıyor. hakem yüzünden yeniliyoruz.'' her şey herkes suçlu oluyor ama okan buruk hep ak ve pak çıkıyor tüm o çamur yağmurundan.
futbolcular form düşüklüğünden ziyade takım oyunu olmadığı için düşmüş durumda. herkes birbirinden çok uzak oynuyor. bu da en çok formasyonla alakalı. sürekli taktik değiştiriyoruz. orta sahada hep ikili oynuyoruz. orta sahada ikili oynarken kanat ve ileri hat savunması düşük oyuncular oluyor, ortada üçlü oynarken kanat ve ileri savunması güçlü olan oyuncular oluyor. her şeyin tam tersini yapıyoruz. (ki net bir üçlü orta saha oyunu oynamadık. sara genelde önde oynadı. sekans olarak ara ara üçlüye geçildi diye hatırlıyorum.)
hakemler eskiden üzerimize oynayamıyordu. çünkü futbolun buna fırsat vermiyordu. şimdi sürekli tartışmalı karar diye ıkıınıyoruz. çünkü kalemize eskiden 2 kez gelirken rakipler şimdi sürekli kontra yakalıyor. öyle olunca da hakem hatasının aleyhine olma ihtimali artıyor. hakemin kötü veya kötü niyetli olması dışında bir realite bu. bize karşı olan federasyonun zaten farkındayım. ama biz çok kötüyüz.
kısacası şu; kötülerin içinde en kötüsü okan buruk şu anda. futbolcudan da daha kötü, hakemin vereceği zararlardan da yönetimden de. belki federasyon ondan daha kötüdür ama terim çok daha beter savaşlar verdi. biz futbol izleyemiyoruz. önce futbol oynarsak sonra hakem vs. konuşuruz.
(bkz: 29 mart 2025 beşiktaş galatasaray maçı)