1
gerçeklikten kopuşun hikayesi
futbol sahada oynanır ama bazen sahada olan bitenden daha fazlası, zihinlerde kurulan algılarla şekillenir. son yıllarda fenerbahçe yönetiminin taraftarlarına anlattığı hikaye tam olarak buna dayanıyor: gerçeği çarpıt, tekrar et ve sonunda herkes gibi sen de inan. bu durum, öyle bir noktaya geldi ki, artık fenerbahçe kendi yarattığı masalın içinde kaybolmuş durumda.
geçtiğimiz sezon, bunun en büyük kanıtlarından biriydi. saha içinde açık açık kollandıkları halde, galatasaray'ın hakemler tarafından kayrıldığı yönünde bir propaganda yürütüldü. o kadar çok tekrar edildi ki, taraftarlar bu hikayeye inandı ve sonunda yönetim de kendi yarattığı algıyı gerçek sanmaya başladı. bu algı operasyonunun doruk noktası, geçen sezonun en kritik döneminde yabancı var hakemleri getirilmesi oldu. sonuç mu? sivas deplasmanında yaşanan hezimet ve kaybedilen şampiyonluk.
ancak ders almadılar. bu sezon yine aynı senaryo devreye sokuldu. ligin ikinci yarısında yabancı var uygulaması için baskı yapıldı ve sonunda istenen oldu. peki, ne değişti? aslında hiçbir şey. galatasaray'ın ligin ilk yarısında alamadığı haklı penaltı kararları, yabancı var hakemleriyle tereddütsüz verilmeye başlandı. daha önce zorlandığımız, "kıl payı" kazandığımız maçlar bir anda daha rahat hale geldi.
dün antalyaspor karşısında bunu net bir şekilde gördük. skor 1-0'ken verilen haklı penaltı sonrasında skor 2-0'a geldi ve rakibin direnci kırıldı. şimdi soruyorum: fenerbahçe'nin zorlu bir deplasmanında aynı yabancı var hakemleri, cesur bir karar verip fenerbahçe aleyhine bir karar aldığında ne olacak? tarih tekerrür edecek ve yine aynı sonuçla karşılaşacaklar.
fenerbahçe yönetimi, kendi taraftarına öylesine bir algı operasyonu uyguladı ki, sonunda kendi yalanlarına inanmaya başladılar. gerçekler er ya da geç ortaya çıkacak. ancak o gün geldiğinde, kendilerini kandırdıkları gerçeğine nasıl katlanacaklar, işte asıl merak edilen bu.
futbol sahada oynanır ama bazen sahada olan bitenden daha fazlası, zihinlerde kurulan algılarla şekillenir. son yıllarda fenerbahçe yönetiminin taraftarlarına anlattığı hikaye tam olarak buna dayanıyor: gerçeği çarpıt, tekrar et ve sonunda herkes gibi sen de inan. bu durum, öyle bir noktaya geldi ki, artık fenerbahçe kendi yarattığı masalın içinde kaybolmuş durumda.
geçtiğimiz sezon, bunun en büyük kanıtlarından biriydi. saha içinde açık açık kollandıkları halde, galatasaray'ın hakemler tarafından kayrıldığı yönünde bir propaganda yürütüldü. o kadar çok tekrar edildi ki, taraftarlar bu hikayeye inandı ve sonunda yönetim de kendi yarattığı algıyı gerçek sanmaya başladı. bu algı operasyonunun doruk noktası, geçen sezonun en kritik döneminde yabancı var hakemleri getirilmesi oldu. sonuç mu? sivas deplasmanında yaşanan hezimet ve kaybedilen şampiyonluk.
ancak ders almadılar. bu sezon yine aynı senaryo devreye sokuldu. ligin ikinci yarısında yabancı var uygulaması için baskı yapıldı ve sonunda istenen oldu. peki, ne değişti? aslında hiçbir şey. galatasaray'ın ligin ilk yarısında alamadığı haklı penaltı kararları, yabancı var hakemleriyle tereddütsüz verilmeye başlandı. daha önce zorlandığımız, "kıl payı" kazandığımız maçlar bir anda daha rahat hale geldi.
dün antalyaspor karşısında bunu net bir şekilde gördük. skor 1-0'ken verilen haklı penaltı sonrasında skor 2-0'a geldi ve rakibin direnci kırıldı. şimdi soruyorum: fenerbahçe'nin zorlu bir deplasmanında aynı yabancı var hakemleri, cesur bir karar verip fenerbahçe aleyhine bir karar aldığında ne olacak? tarih tekerrür edecek ve yine aynı sonuçla karşılaşacaklar.
fenerbahçe yönetimi, kendi taraftarına öylesine bir algı operasyonu uyguladı ki, sonunda kendi yalanlarına inanmaya başladılar. gerçekler er ya da geç ortaya çıkacak. ancak o gün geldiğinde, kendilerini kandırdıkları gerçeğine nasıl katlanacaklar, işte asıl merak edilen bu.