59
isminin etrafında garip bir aura yaratılmaya çalışılan adam. nedense insanlar aykut kocaman denilince, dürüst adam, mert adam, başarılı, terbiyeli diye coşuveriyor. özellikle hürriyet ercan ve saz arkadaşları tabi.
daum'a köpek gibi davranarak kovan yönetimleriyle iligili iki satır yazmak yerine susanlar, birden aykut kocaman'la ahlakın ve etiğin yılmaz savaşçılarına dönüşüyorlar. ama doymadan daum hakkı olan tazminatın üçte birine aldığı için ona "pis kıro alman" diye sallamaya devam ediyorlar. utanma yok, olmadı da zaten.
aykut'a gelince. kendisi bir devrim olacak türk futbol'unda, buna yürekten inanıyorum. dur hemen geçme, devamını da oku.
onuncu haftaya gelindiğinde fenerbahçe temposuz ve verimsiz bir pas futbolu oynuyor olacak. tıpkı ankaraspor'da olduğu gibi. ama saz ekibimiz, "fenerbahçe çok iyi yolda, devrim yapacak aykut", "topla oynama oranlarına da bakın hele!" diyecekler. onuncu haftayla yirminci hafta arasında taraftar yavaştan çark etmeye başlayacak, haliyle tüm popülistler de rüzgara karşı durmak yerine onunla esmeye başlayacaklar. "bu kadar para harcanan bir kadro nasıl olur da...." kalıpları duyulacak. sonra ise tüm bu "ilahi" özelliklerine rağmen, yerden yere vuracaklar aykut kocaman'ı. herkes görecek ki, kıçına tekmeyi bastıkları daum kadar teknik direktör olabilmesi için kırk fırın ekmek yemesi lazım kocaman'ın.
şansal büyüka tarzı, erman toroğlu, rıdvan dilmen tarzı, izleyenlere damardan şerbet verilerek yapılan popülizmin yarattığı şuursuz yabancı düşmanlığı sonra erecek aykut kocaman sayesinde.
o zaman türk futbolunda bir devrim başlatacak aykut kocaman.
daum'a köpek gibi davranarak kovan yönetimleriyle iligili iki satır yazmak yerine susanlar, birden aykut kocaman'la ahlakın ve etiğin yılmaz savaşçılarına dönüşüyorlar. ama doymadan daum hakkı olan tazminatın üçte birine aldığı için ona "pis kıro alman" diye sallamaya devam ediyorlar. utanma yok, olmadı da zaten.
aykut'a gelince. kendisi bir devrim olacak türk futbol'unda, buna yürekten inanıyorum. dur hemen geçme, devamını da oku.
onuncu haftaya gelindiğinde fenerbahçe temposuz ve verimsiz bir pas futbolu oynuyor olacak. tıpkı ankaraspor'da olduğu gibi. ama saz ekibimiz, "fenerbahçe çok iyi yolda, devrim yapacak aykut", "topla oynama oranlarına da bakın hele!" diyecekler. onuncu haftayla yirminci hafta arasında taraftar yavaştan çark etmeye başlayacak, haliyle tüm popülistler de rüzgara karşı durmak yerine onunla esmeye başlayacaklar. "bu kadar para harcanan bir kadro nasıl olur da...." kalıpları duyulacak. sonra ise tüm bu "ilahi" özelliklerine rağmen, yerden yere vuracaklar aykut kocaman'ı. herkes görecek ki, kıçına tekmeyi bastıkları daum kadar teknik direktör olabilmesi için kırk fırın ekmek yemesi lazım kocaman'ın.
şansal büyüka tarzı, erman toroğlu, rıdvan dilmen tarzı, izleyenlere damardan şerbet verilerek yapılan popülizmin yarattığı şuursuz yabancı düşmanlığı sonra erecek aykut kocaman sayesinde.
o zaman türk futbolunda bir devrim başlatacak aykut kocaman.