17521
24 şubat 2025 galatasaray fenerbahçe maçında;
kalede günay mı muslera mı ikilemi vardı. kale belirsizdi, en azından taraftarlar için.
sağ bek frankowski'nin henüz ikinci maçıydı ve ilk arena-derbi maçıydı.
sol bek eren de durumu aynı. tek fark türk olması.
iki stoperi abdülkerim ve davinson birbirini tanıyordu. ama daha önce üçlü defans denemeleri de yapılmıştı. orada da soru işareti vardı.
ön libero lemina: onun da ikinci maçıydı, 5 sezon sonra arena çimlerine ilk kez ayak basıyordu.
torreira yerindeydi ama yeni orta saha kurgusu vardı. onun da formu tartışmalı.
sara ilk kez 10 numara oynuyordu. sakatlık sonrası fizik ve form seviyesi tartışılır durumda.
sallai çok az sağ açık oynadı. frankowski ile tanışıklıkları yok.
barış haftalardır formsuz. bunda yorgunluk faktörü çok fazla.
osimhen diğer oyuncularla ortalar dışında bağlantısı olmayan oyuncu. mertens'siz oynuyor. mertens olsa da o top ona düzgün gelmiyordu zaten.
işte böyle bir kadroyla, bu kadar yeni isimle, bu kadar kötü formda olan oyuncularla, az alkmaar maçının moralsizliği ve yorgunluğuyla sezonun maçına çıktık. birkaç oyuncunun olağanüstü iyi oynamasından dolayı ve diğerlerinin de en azından mücadele etmesiyle en kötü 1 puanı kaptık. ben buna kötü demem ama bu şartları yaratan da hoca, bunu kabul etmek lazım. hocanın artık buradan bile ders çıkarmasını ümit ediyorum.
1- önce yönetime ve transfer mantalitesine taş atmak lazım. federasyonun saçma sapan bir transfer takvimi var diye her şeyi sona bırakmak zorunda değilsiniz. aldığımız frankowski falan 36 maçlık lig maratonunun 13'ünde falan forma giyecek. mart-nisan ayında hala takıma alışıyor olacak. bu saçmalığa artık düşmeyin. bu takım yazın transferi bitirmeli, kışa kalmayın artık. kışa kalıyorsanız ocak'ın başında halledin, şubat'ın sonunda değil.
2- hocam sıra sende. transferle ayakta durmaya başladın. transfer yapma demiyoruz, zaten bu taraftar hep yönetime yüklenmiştir transfer konusunda ama sürekli transfer ihtiyacını yaratan da sensin okan hoca. oyuncu formları kabul edilebilir seviyede değil. rotasyonu ayarlamadığından as oyuncuları aşırı yoruyorsun, yedekleri ise küstürüyorsun. sonuç aşırı formsuz bir oyuncu topluluğu. sana yazar hocam.
3- bu maçtan anlaşılıyor ki demek ki bu takım defans yapabiliyormuş. hem de kadro olarak daha oturmadan. sorun sistemmiş. farklı şeyler deneme vakti geldi okan hoca. sorun mertens'in oynaması falan da değildi. sorun çözülen ve çalışmayan sistemi görmezden gelmek. çözüm bekliyorum hocam. bence çok kritik bir facianın eşiğinden döndük. bir daha böyle galatasaray'ı fenerbahçe nah yakalar. oturup ağlasınlar salaklar. sen de okan hocam; bu takımın hali ne. lemina olmasa 1 puan alamıyorduk. sayın okan buruk; artık yeni bir şeyi inşa ettiğini, elindeki malzemeyi verimli kullandığını görmek zorundayız. 2,5 sezondur bu takımın başındasın. artık varacağımız menzil seni bahanesiz de bırakıyor.
kalede günay mı muslera mı ikilemi vardı. kale belirsizdi, en azından taraftarlar için.
sağ bek frankowski'nin henüz ikinci maçıydı ve ilk arena-derbi maçıydı.
sol bek eren de durumu aynı. tek fark türk olması.
iki stoperi abdülkerim ve davinson birbirini tanıyordu. ama daha önce üçlü defans denemeleri de yapılmıştı. orada da soru işareti vardı.
ön libero lemina: onun da ikinci maçıydı, 5 sezon sonra arena çimlerine ilk kez ayak basıyordu.
torreira yerindeydi ama yeni orta saha kurgusu vardı. onun da formu tartışmalı.
sara ilk kez 10 numara oynuyordu. sakatlık sonrası fizik ve form seviyesi tartışılır durumda.
sallai çok az sağ açık oynadı. frankowski ile tanışıklıkları yok.
barış haftalardır formsuz. bunda yorgunluk faktörü çok fazla.
osimhen diğer oyuncularla ortalar dışında bağlantısı olmayan oyuncu. mertens'siz oynuyor. mertens olsa da o top ona düzgün gelmiyordu zaten.
işte böyle bir kadroyla, bu kadar yeni isimle, bu kadar kötü formda olan oyuncularla, az alkmaar maçının moralsizliği ve yorgunluğuyla sezonun maçına çıktık. birkaç oyuncunun olağanüstü iyi oynamasından dolayı ve diğerlerinin de en azından mücadele etmesiyle en kötü 1 puanı kaptık. ben buna kötü demem ama bu şartları yaratan da hoca, bunu kabul etmek lazım. hocanın artık buradan bile ders çıkarmasını ümit ediyorum.
1- önce yönetime ve transfer mantalitesine taş atmak lazım. federasyonun saçma sapan bir transfer takvimi var diye her şeyi sona bırakmak zorunda değilsiniz. aldığımız frankowski falan 36 maçlık lig maratonunun 13'ünde falan forma giyecek. mart-nisan ayında hala takıma alışıyor olacak. bu saçmalığa artık düşmeyin. bu takım yazın transferi bitirmeli, kışa kalmayın artık. kışa kalıyorsanız ocak'ın başında halledin, şubat'ın sonunda değil.
2- hocam sıra sende. transferle ayakta durmaya başladın. transfer yapma demiyoruz, zaten bu taraftar hep yönetime yüklenmiştir transfer konusunda ama sürekli transfer ihtiyacını yaratan da sensin okan hoca. oyuncu formları kabul edilebilir seviyede değil. rotasyonu ayarlamadığından as oyuncuları aşırı yoruyorsun, yedekleri ise küstürüyorsun. sonuç aşırı formsuz bir oyuncu topluluğu. sana yazar hocam.
3- bu maçtan anlaşılıyor ki demek ki bu takım defans yapabiliyormuş. hem de kadro olarak daha oturmadan. sorun sistemmiş. farklı şeyler deneme vakti geldi okan hoca. sorun mertens'in oynaması falan da değildi. sorun çözülen ve çalışmayan sistemi görmezden gelmek. çözüm bekliyorum hocam. bence çok kritik bir facianın eşiğinden döndük. bir daha böyle galatasaray'ı fenerbahçe nah yakalar. oturup ağlasınlar salaklar. sen de okan hocam; bu takımın hali ne. lemina olmasa 1 puan alamıyorduk. sayın okan buruk; artık yeni bir şeyi inşa ettiğini, elindeki malzemeyi verimli kullandığını görmek zorundayız. 2,5 sezondur bu takımın başındasın. artık varacağımız menzil seni bahanesiz de bırakıyor.


