8383
bazen çok kızıyorum bu galatasaray'a. daha iyisi olabilirdi. neden? belki de nedeni yoktur, hayat gibi. mesela avrupa'da daha istikrarlı olabilirdi. ama belki de kendine yer bulamadı. kendini daha iyi yapacak bir ortam bulamadı. türkiye'de yaşayan birçok insan gibi belki de aynı kaderi paylaşıyor. aslında hepimiz bir nebze yaşayamadığımız o güzellikleri galatasaray'la yaşamak istiyoruz. belki de onunla mutlu olmak istiyoruz. ama o da tam olmuyor. yine tıpkı hayat gibi. sadece iyi günleri ve kötü günleri ara ara yaşıyoruz. iyiyken nankör, kötüyken isyankar oluyoruz. hayatı doğal akışına asla bırakmıyoruz. kendimizi salsak galatasaray'ı salmıyoruz. öyle bir kulüp ki başarısız olmaya hakkı yok. kaç kulübe böyle bir kader nasip olur ki. gerçek şu ki sadece galatasaray'la yaşlanıyoruz. zaman iyi kötü akıp gidiyor. insanların sadece yüzde 5'i neden doğduğunu veya neden öldüğünü gerçek manasıyla sorgularmış. bu kadar önemli sorular bile ortalama insan beyni için öncelikli değil. zaten bu soruların cevabı da din, biraz da felsefe dışında belli değil. o yüzden galatasaray neden böyle, neden daha başarılı değiliz, neden istediğimiz seviyede değil. sanki bu soruların cevabı elimizde değil. dediğim gibi belki de galatasaray kendisine bu hayatta yer bulamadığı için, bir türlü anlaşılmadığı için. belki de fenerbahçe gibi toksik bir camiayla ezeli rakip olduğu için.
o yüzden salın gitsin abi. galatasaray'ı her haliyle kabul edin. kendime de diyorum bunu. bu kadar başarıya endeksli taraftar olmamak lazım. hayatta başarısızlık da var. hele bu kadar kendi habitatımız mayınlı arazilerden oluşuyorsa. bu kulübün başarısız olmaya da hakkı var. her haliyle sevmek lazım bu kulübü.
o yüzden salın gitsin abi. galatasaray'ı her haliyle kabul edin. kendime de diyorum bunu. bu kadar başarıya endeksli taraftar olmamak lazım. hayatta başarısızlık da var. hele bu kadar kendi habitatımız mayınlı arazilerden oluşuyorsa. bu kulübün başarısız olmaya da hakkı var. her haliyle sevmek lazım bu kulübü.