406
bir hırsız yatak odana girse bile orantısız güç kullanamazsın ülkemizdeki yasalar buna uygun değil. burası amerika değil. orada mülkiyet hakkı çok önemli ve tresspassing yapılsa bile orantısız tepkiler verip cezasız kalma ihtimalin çok daha yüksek.
trabzonspor-fenerbahçe maçında yaşananlarla ilgili konuşması gereken en son insanlar taraftarlar ve spor yazarlarıdır. hiçbir hukuk nosyonuna sahip olmadan, sadece sahanın içini bildiği için böyle vakalara yorum yapılabileceğini düşünmek cahilliktir. burada benim yaptığım yorum dahil hiçbir yorumun anlamı yoktur, olmamalıdır.
kamu vicdanı ayrı bir şeydir, vakaların ceza gerektirip gerektirmediği ayrı bir şeydir. her zaman usul esastan üstündür. fenerbahçe'nin şike davasında ceza almaması hukukun gereğidir eğer söylendiği gibi fetö denen örgüt o dinlemeleri yasal olmayan yollardan ele geçirdiyse. kamu vicdanı yaralanmıştır doğru. trabzonspor'un olası şampiyonluğu ve o sene verilecek ödüller ve kupa hakkında yapılacak yaptırımlar da bir başka tüzüğe göre yapılmalıydı ama fenerbahçe türkiye cumhuriyeti mahkemelerinde aklandı ve bunun mantıklı bir sebebi vardı.
jayden denen sporcu eğer tamamen etkisiz hale getirilmiş birine yerde tekme atıyorsa bunu yatak odası örneğiyle anlatamazsın zira yatak odana giren suçluyu da etkisiz hale getirdikten sonra nefsi müdafaa perdesine sığınarak eşek sudan gelene kadar dövemezsin.
sinan bey'i çok seviyorum iyi niyetli olduğundan da eminim ama biri bir konuda bilgisi olmadan fikir ürettiğinde maalesef politically correct olmak zorunda hissediyor kendini. sinan yılmaz'a bu anlamda kızamıyorum ben onun yerinde olsaydım bu konu hakkında konuşmazdım.
aynı şeyi mesela mehmet demirkol için söyleyemiyorum çünkü bence o bahsettiğim bu şeylerin hepsinin farkında. o nasıl ki zaha'nın kaç para aldığını bizim gibi bir kulübün doğru bildirmediği hakkında bilgileri olduğunu söylerken bunu söylememesi gerektiğini sportif aş'nin borsaya kote bir firma olduğunu, beyanının yanlış yönlendirmelere yol açabileceğini biliyorsa bunu da bilerek ve isteyerek yapıyor. yaparken de politically correct ve doğrunun yanında şiddetin karşısında olduğunu düşünerek yapıyor. bunun ona bir kalkan olabileceğini biliyor.
o yüzden ben de dahil malum olaylar hakkında konuşurken çok dikkatli olmak gerekiyor. aynı durumu biz yaşasak bizim taraftar da hak verirdi demesinin de hiçbir anlamı yok. çünkü burada insanların itiraz ettiği şey kişilere kurumlara göre değişen bir şey değil. türkiye cumhuriyeti ceza kanunları önemlidir. vatandaşın ne düşündüğü önemli olmamalıdır.
trabzonspor-fenerbahçe maçında yaşananlarla ilgili konuşması gereken en son insanlar taraftarlar ve spor yazarlarıdır. hiçbir hukuk nosyonuna sahip olmadan, sadece sahanın içini bildiği için böyle vakalara yorum yapılabileceğini düşünmek cahilliktir. burada benim yaptığım yorum dahil hiçbir yorumun anlamı yoktur, olmamalıdır.
kamu vicdanı ayrı bir şeydir, vakaların ceza gerektirip gerektirmediği ayrı bir şeydir. her zaman usul esastan üstündür. fenerbahçe'nin şike davasında ceza almaması hukukun gereğidir eğer söylendiği gibi fetö denen örgüt o dinlemeleri yasal olmayan yollardan ele geçirdiyse. kamu vicdanı yaralanmıştır doğru. trabzonspor'un olası şampiyonluğu ve o sene verilecek ödüller ve kupa hakkında yapılacak yaptırımlar da bir başka tüzüğe göre yapılmalıydı ama fenerbahçe türkiye cumhuriyeti mahkemelerinde aklandı ve bunun mantıklı bir sebebi vardı.
jayden denen sporcu eğer tamamen etkisiz hale getirilmiş birine yerde tekme atıyorsa bunu yatak odası örneğiyle anlatamazsın zira yatak odana giren suçluyu da etkisiz hale getirdikten sonra nefsi müdafaa perdesine sığınarak eşek sudan gelene kadar dövemezsin.
sinan bey'i çok seviyorum iyi niyetli olduğundan da eminim ama biri bir konuda bilgisi olmadan fikir ürettiğinde maalesef politically correct olmak zorunda hissediyor kendini. sinan yılmaz'a bu anlamda kızamıyorum ben onun yerinde olsaydım bu konu hakkında konuşmazdım.
aynı şeyi mesela mehmet demirkol için söyleyemiyorum çünkü bence o bahsettiğim bu şeylerin hepsinin farkında. o nasıl ki zaha'nın kaç para aldığını bizim gibi bir kulübün doğru bildirmediği hakkında bilgileri olduğunu söylerken bunu söylememesi gerektiğini sportif aş'nin borsaya kote bir firma olduğunu, beyanının yanlış yönlendirmelere yol açabileceğini biliyorsa bunu da bilerek ve isteyerek yapıyor. yaparken de politically correct ve doğrunun yanında şiddetin karşısında olduğunu düşünerek yapıyor. bunun ona bir kalkan olabileceğini biliyor.
o yüzden ben de dahil malum olaylar hakkında konuşurken çok dikkatli olmak gerekiyor. aynı durumu biz yaşasak bizim taraftar da hak verirdi demesinin de hiçbir anlamı yok. çünkü burada insanların itiraz ettiği şey kişilere kurumlara göre değişen bir şey değil. türkiye cumhuriyeti ceza kanunları önemlidir. vatandaşın ne düşündüğü önemli olmamalıdır.
