8782
ligde bugün ilk yenilgisini almış galatasaray futbol takımı patronu. cl dönüşleri takım yorgun olduğu gibi kendisi de yorgun. takım rehavete düştüğü gibi kendisi de düşebiliyor. oyuncularından vazgeçmiyor, veya sahadan kötü performansları yüzünden hemen almıyor. ekibine güveniyor, oyuncularını koruyor, onlarla iletişimini bozmak istemiyor-ki bu çok doğal. hiçbirimiz takımı ondan daha iyi bilmiyoruz. bu yüzden kendisini anlayabiliyorum, yüksek perdeden eleştiri getiremiyorum. cl’ye tabiki lige kıyasla daha çok önem veriyor. yani kendinize bir sorun, kendisi veya oyunculardan biri olsanız bayern’e mi yoksa rize’ye mi konsantre olursunuz? veya man utd’e mi yoksa hatay’a mı? takım da şu an için ligi ikinci plana atmış durumda, geçen seneki gibi vitesi hemen arttırmıyor. lig maratonu çok çok uzun ve yıpratıcı, daha puan kayıpları yaşayabileceğimiz maçlar olacak. rakiplerimiz de kaybedecek. herkesin peş peşe 15-20 maç kazanırız ütopyasından çıkması lazım. bugünkü maçta hataları yok muydu? elbette vardı; belli mevkilerde rotasyona gidebilirdi- mesela boey’in bile koşacak takati kalmamıştı. icardi’yi ikna edip bu maçta yedeğe çekebilirdi, oyuncu değişiklikleri için bu kadar beklemesine gerek yoktu- kötü oynayanı 30.dakikada oyundan almayı yapabilmeli artık, şampiyon apoleti var kimsenin duygularını düşünmek zorunda değil. geçen seneki konya maçı gibi ortasahayı boşaltıp maçı çevirmeyi düşünmemeliydi. illa kerem için on numarada ısrar etmemeliydi, artık yavaştan zaha ile yerlerini ara ara maç içinde değiştirmeliydi vs. vs. hocam bugün formsuzdu ama biliyorum ki o benden daha iyi tanıyor oyuncularını. 10 maçlık bir seri ile bu zamana kadar ligin tepesinde tutmayı bildi takımı. vardır bir bildiği deyip nazar boncuğu olsun, ne yapalım. bugün kazanabilsek çok güzel olacaktı, hele ki fb’nin arka bahçesi hatay’a karşı kaybetmek çok sinir bozucu oldu. ama illa bu yoğun fikstürde bir yerde teker patlayacaktı. sağlık olsun.
bu arada kendi özeleştirimizi tabi ki yapacağız, hocayı eleştireceğiz. ancaaaaak; çarşamba günkü bayern ve bugün de hatay maçında resmen değil bile isteye hakem katliamına uğradık, puanlarımız gasp edildi ve operasyon tuşuna basıldı. hiç öyle sessiz kalınacak bir durum yok ortada. bayern maçında şaibeli bir ofsayt golü yemişsin, rakibin kartlı oyuncusu garip bir şekilde ikinci sarıdan atılmıyor, attığın golde ofsayt çizgisi farklı oyuncudan çekiliyor, son dakikada bacambu’ya ortalanan topta aleni bir şekilde itilmiş ama penaltın verilmiyor. gelelim bugüne; hatay’ın ilk golü net ofsayt ve utanmadan sayılıyor. rakibin en az iki oyuncusu topa hareketlenip gol anında defans hattının yanlış konumlanmasına sebep olmakta, bay ve icardi’ya yapılan iki hareket de net penaltı, rakip bizi biçerken, tekme tokat arkadan çekip indirirken güler yüzü ile hakem ilk sarı kartını maç sonunda veriyor…
hem galatasaray’ımın, hem okan hocamın hem de bizlerin hakkı yenmiş ve gasp edilmiştir. bunlar olmasa bugün burası çok farklı şeyler konuşuyor olacaktı…
bu arada kendi özeleştirimizi tabi ki yapacağız, hocayı eleştireceğiz. ancaaaaak; çarşamba günkü bayern ve bugün de hatay maçında resmen değil bile isteye hakem katliamına uğradık, puanlarımız gasp edildi ve operasyon tuşuna basıldı. hiç öyle sessiz kalınacak bir durum yok ortada. bayern maçında şaibeli bir ofsayt golü yemişsin, rakibin kartlı oyuncusu garip bir şekilde ikinci sarıdan atılmıyor, attığın golde ofsayt çizgisi farklı oyuncudan çekiliyor, son dakikada bacambu’ya ortalanan topta aleni bir şekilde itilmiş ama penaltın verilmiyor. gelelim bugüne; hatay’ın ilk golü net ofsayt ve utanmadan sayılıyor. rakibin en az iki oyuncusu topa hareketlenip gol anında defans hattının yanlış konumlanmasına sebep olmakta, bay ve icardi’ya yapılan iki hareket de net penaltı, rakip bizi biçerken, tekme tokat arkadan çekip indirirken güler yüzü ile hakem ilk sarı kartını maç sonunda veriyor…
hem galatasaray’ımın, hem okan hocamın hem de bizlerin hakkı yenmiş ve gasp edilmiştir. bunlar olmasa bugün burası çok farklı şeyler konuşuyor olacaktı…
