• 458
    iki haftadır heyecandan duramadığım maçtı. stada girince heyecan falan kalmadı. garip bi duyguydu. ben ne zaman böyle hissetsem kaybederiz.. o yüzden korkuyordum. rakip takım taraftarının tezahüratını ıslıkla bastırmaya çalışırken, bunun yerine biz neden tezahürata başlamıyoruz diye düşünüyodum. daha ilk saniyelerde az kalsın gol atacakken o heyecan geri geldi. tezahüratlar da başladı.
    ben iki haftadır bu maçı bekliyordum. ertesi gün vizelerim başlıyodu. ders çalışmam gerekirken yeni açık'taydım. olsun önemli değildi. ali sami yen'deki muhtemel son derbiyi izlemeye değerdi. kazanmalıydık, üstelik farklı kazanmalıydık. bu ümitlerle gelmiştim. her şey iyi gibiydi. tek eksik goldü. sonra ne oldu. benim, bizim heyecanla beklediğimiz golü, önümdeki kaleyi koruyan franco yedi. o an başka tarafa bakıyomuşum. başımı çevirdiğimde topu ağlarda gördüm. ama gerçekten anlamadım önce ne olduğunu. sonra fenerli futbolcuları görünce mecburen anlamak zorunda kaldım. ama maçın en kötü anı o değildi. bi ara, sanırım santos'tu, bariz bi gol pozisyonu oldu. olay karşı kalede olduğundan biz bulunduğumuz yerden gol oldu sandık ve gol diye sevinmek için fırladık yerimizden. az kalsın düşüyordum. işte o an, gol olmadığını anlayınca, yanımdaki abi yere çöktü. başını ellerinin arasına aldı. benim içimde bi şeyler eksildi sanki.. golden sonra susan taraftar bi türlü kendine gelemiyordu. arkadan biri bağırmaya başladı. ne susuyosunuz?! gol olsun diye mi bekliyosunuz, gol olunca mı bağıracaksınız?! diye. evet haklıydı. desteğe devam edilmeliydi. ama olmuyordu. tribünleri canlandıracak hiç bi şey olmuyordu. daha sonra başka biri, allah'ım n'olur bari berabere bitsin diye dua etti, diğeri 2-1 alıcaz dedi büyük bir inançla.. ama olmuyordu. bizi canlandıracak hiç bi şey olmuyordu..
    5 dakka uzatmayı görünce hadi dedim. 90+3'te baros yine atacak bi tane. ama olmadı. hiç bi şey olmadı. ve ben o maçta hiç sevmedğim ve yapana da çok kızdığım bi şey yaptım. daha son düdük çalmadan, staddan ayrıldım.. merdivenlerden inerken bile kulağım hala staddaydı. düdük çalmadı ya, hala ufak da olsa bi umut vardı. ama olmadı. o akşam, o maçta, oraya bir çok farklı yerlerden gelen binlerce galatasaray taraftarını sevinçten tribünden düşürecek hiç bi şey olmadı.
    bizler de, etkisini 1 hafta hissedeceğimiz bu yenilgiyle ayrıldık mecidiyeköy'den. ama olsundu. galatasaray bizim canımız, kanımızdı. her koşulda arkasında duracağımız bi tanemizdi..
App Store'dan indirin Google Play'den alın