32110
eskiden hiç bahanesi olmaz, yenilginin üstüne hafta içi antrenmalarında kendini ve takımını çalışmaya daha fazla adayarak işleri yoluna koyardı. son birkaç yıldır ise yenilgiler sonrası hakemler, yönetim, oyuncuların bireysel hataları, yapılamamış transferler, federasyon vb alayını bahane gösterdi. dün de bu bahanelere bir yenisini yani galatasaray taraftarını ekledi.
sayın hocam, herkes sizler gibi refah içinde yaşamıyor. bu insanlar iş hayatlarında kazandıkları paranın ciddi bir bölümünü biletlere, akbile ve maça gittiğinde dışarıda yiyip içmek zorunda olduğu şeylere veriyor. karşılığında istedikleri sahada ne olursa olsun iyi oynamaya çalışan bir galatasaray görmek. kötüyü, ruhsuzu gördüğü zaman yuhalamasını, onların kendi hayatlarında yaşadığı hayat mücadelesine say biraz. bu insanların tek moral kaynağı, belki de teknik olarak her noktasıyla iflas etmiş ülkede, tek mutlu oldukları şey galatasaray. biz 1 maç iyi 10 maç kötüyüz ve bu birkaç yıldır devam ettiği için taraftar da diken üstünde.
maç esnasında oynayan oyuncuya verilen tepkinin hiçbir izahı yoktur. bunu yıllardır oddo106‘yla konuşur ve bunu yapanlardan hiç haz etmeyiz ama bu ülkede eşyanın tabiatı bu. bu tepkiler öyle ya da böyle olacak. bunu senin bizden 50 kere daha fazla bilmen gerekir. dolayısıyla bundan da şikayet etme artık. biraz aynayı kendine tut. kötüsün işte 3-4 yıldır. kabul et ve çaresine bak. her fırsatta bodrum’a gitme, daha fazla çalış. 1 galibiyette ‘en iyi ben bilirim’ tribine girip teknik kadronun fotosunu sosyal medyaya servis etme. hepi topu lazio’yu yendin. geri kalan 5 maçı kaybetmeyeceğin ne malum?
çık ve bir kere de de ki, “ben bu takımı kafamdaki gibi oynatamıyorum, özür dilerim. hakemdi, federasyondu, yönetimdi, bunların hepsi yan faktör. aslolan benim ve benim burada yapamadıklarımdır”.
bak bakalım o zaman destek beklediklerin destek mi yoksa köstek mi oluyor?
sayın hocam, herkes sizler gibi refah içinde yaşamıyor. bu insanlar iş hayatlarında kazandıkları paranın ciddi bir bölümünü biletlere, akbile ve maça gittiğinde dışarıda yiyip içmek zorunda olduğu şeylere veriyor. karşılığında istedikleri sahada ne olursa olsun iyi oynamaya çalışan bir galatasaray görmek. kötüyü, ruhsuzu gördüğü zaman yuhalamasını, onların kendi hayatlarında yaşadığı hayat mücadelesine say biraz. bu insanların tek moral kaynağı, belki de teknik olarak her noktasıyla iflas etmiş ülkede, tek mutlu oldukları şey galatasaray. biz 1 maç iyi 10 maç kötüyüz ve bu birkaç yıldır devam ettiği için taraftar da diken üstünde.
maç esnasında oynayan oyuncuya verilen tepkinin hiçbir izahı yoktur. bunu yıllardır oddo106‘yla konuşur ve bunu yapanlardan hiç haz etmeyiz ama bu ülkede eşyanın tabiatı bu. bu tepkiler öyle ya da böyle olacak. bunu senin bizden 50 kere daha fazla bilmen gerekir. dolayısıyla bundan da şikayet etme artık. biraz aynayı kendine tut. kötüsün işte 3-4 yıldır. kabul et ve çaresine bak. her fırsatta bodrum’a gitme, daha fazla çalış. 1 galibiyette ‘en iyi ben bilirim’ tribine girip teknik kadronun fotosunu sosyal medyaya servis etme. hepi topu lazio’yu yendin. geri kalan 5 maçı kaybetmeyeceğin ne malum?
çık ve bir kere de de ki, “ben bu takımı kafamdaki gibi oynatamıyorum, özür dilerim. hakemdi, federasyondu, yönetimdi, bunların hepsi yan faktör. aslolan benim ve benim burada yapamadıklarımdır”.
bak bakalım o zaman destek beklediklerin destek mi yoksa köstek mi oluyor?