4822
efendilikten nasibini almamış insanlara efendice konuşmaya çalışan başkandır.
süper zeka bir insanın yanına hiçbir şey bilmeyen birisini koyarsanız, süper zekalı arkadaşın bilgileri hiçbir işe yaramaz. çünkü senin bilgin ve görgün, karşındakinin seni anladığı kadardır. mustafa cengiz de böyle işte. karşısındaki adamlar türlü türlü usulsüzlükler yapan; haktan ve hukuktan bihaber insanlardır. mustafa cengiz'de kalkıp bunlara iyi niyetliler tarzı efendice konuşmalar yaparsa ciddiye alınmaz. tam tersi güçsüz olduğu düşünülür ve alay edilir. ama eğer kalkıp onların anladığı dilden konuşursan, senin arkandaki 25-30 milyon taraftarın gücünü de bilerekten tir tir titrerler. böyle yapacaksın işte, titreteceksin onları. pısırık davranmamalı dedikçe daha da bir pısırıklaşıyor. yumruğunu masaya vurup hayırdırr laann diyeceksin. sen ise ko aparsın sel seni falan diyorsun. tamam güzel bir beyit, iyi bir genel kültür, hoş bir cümle ama karşındaki nereden anlasın bunları be başkan?
şimdi benim takıldığım bir diğer nokta; neden hep mustafa cengiz ekranlara çıkıyor? adam ciddi bir ameliyat geçirmiş, hastalığının tekrar etme riski var, zayıflamış ve bağışıklığı zayıf vs... neden çıkıyor abi? abdurrahim albayrak nerede? yusuf günay ve diğerleri nerede? bak mesela ali koç son zamanlarda tamamen soyutladı kendini ve yerine hep başkaları konuşuyor. bizde ise kimse elini taşın altına koymuyor. galip gelinen bir maçta şov yapmasını bilenler, en zor zamanlarda ortalıkta görünmüyor. garibim mustafa cengiz ameliyat olduktan birkaç ay sonra kısık bir sesle ekranlara çıkıp kendince had bildiriyordu. diğerleri ise sürekli şov yapıp, tekne sefasına çıkıyorlardı.
bakın mustafa cengiz'in doğruları da var, yanlışları da var. doğrusunda savundum, yanlışında da eleştiririm ama ortada bir sportif başarısızlık varsa, tüm pay mustafa cengiz de değildir. bunu futboldaki başarısızlığımızı mustafa cengiz'e bağlayıp kolaya kaçanlara söylüyorum. mustafa cengiz yönetimi de, fatih terim ekibi de, futbolcularda hep beraber suçludur. son zamanlarda yanlış konuşmalar yapıyor diye tüm suçu sakın ola bu adamın üstüne atmayın çünkü galatasaray'ın geleceğine zarar vermiş oluruz. ha ama mesela basketbolda yönetim dibine kadar suçludur. kimse bana bu konuda "yok efendim bunu yaptılar" falan filan demesin çünkü bu yönetim galatasaray gibi bir markayı neredeyse küme düşürtecek. ayıptır günahtır ya. hayır zaten bu yönetim futbola da pek odaklanmıyor, bari birisinin diğer branşlara birazcık bile olsa ilgisi olsun.
futbolculara karşı söylediği şeref, haysiyet konulu cümleleri de çok yanlış. yanlış olan şey ise söyleniş biçimidir, yoksa kesinlikle haklıdır. hakem utanmasa orta sahadaki faule bile aleyhimize penaltı çalacak ama futbolcular o kadar boşvermişlik içindeki, hani "amaann paramı alırım gider banane" havası var. ulan haksızlığa karşı çıkın isyan edin, hakemin etrafında toplanın, itiraz edin, her şeyi yapın kardeşim çünkü düzen böyle. rakip takım oyuncuları her türlü sertliği, çirkefliği yapıyor ama bizim futbolcular o kadar ruhsuz ki, televizyon başında o negatif enerjiyi biz bile alıyoruz. yedlin'in ayağını kırdılar tık yok, şener'in sırtına yumruk attılar tık yok, onyekura'ya tekme fırlattılar tık yok, luyindama'nın kaşını patlattılar tık yok.. pardon da ne işe yararsınız siz? bu futbolcuların tek mücadelesi, aylık paralarının zamanında yatırılması içindir. forma falan bunların umurunda değil. birkaç oyuncu dışında aidiyet duyguları yok. bu yüzden dediğim gibi mustafa cengiz'in bu konuşmasında derine inersek doğruyu buluruz. sadece görünürde yanlış cümleler kurdu o kadar.
süper zeka bir insanın yanına hiçbir şey bilmeyen birisini koyarsanız, süper zekalı arkadaşın bilgileri hiçbir işe yaramaz. çünkü senin bilgin ve görgün, karşındakinin seni anladığı kadardır. mustafa cengiz de böyle işte. karşısındaki adamlar türlü türlü usulsüzlükler yapan; haktan ve hukuktan bihaber insanlardır. mustafa cengiz'de kalkıp bunlara iyi niyetliler tarzı efendice konuşmalar yaparsa ciddiye alınmaz. tam tersi güçsüz olduğu düşünülür ve alay edilir. ama eğer kalkıp onların anladığı dilden konuşursan, senin arkandaki 25-30 milyon taraftarın gücünü de bilerekten tir tir titrerler. böyle yapacaksın işte, titreteceksin onları. pısırık davranmamalı dedikçe daha da bir pısırıklaşıyor. yumruğunu masaya vurup hayırdırr laann diyeceksin. sen ise ko aparsın sel seni falan diyorsun. tamam güzel bir beyit, iyi bir genel kültür, hoş bir cümle ama karşındaki nereden anlasın bunları be başkan?
şimdi benim takıldığım bir diğer nokta; neden hep mustafa cengiz ekranlara çıkıyor? adam ciddi bir ameliyat geçirmiş, hastalığının tekrar etme riski var, zayıflamış ve bağışıklığı zayıf vs... neden çıkıyor abi? abdurrahim albayrak nerede? yusuf günay ve diğerleri nerede? bak mesela ali koç son zamanlarda tamamen soyutladı kendini ve yerine hep başkaları konuşuyor. bizde ise kimse elini taşın altına koymuyor. galip gelinen bir maçta şov yapmasını bilenler, en zor zamanlarda ortalıkta görünmüyor. garibim mustafa cengiz ameliyat olduktan birkaç ay sonra kısık bir sesle ekranlara çıkıp kendince had bildiriyordu. diğerleri ise sürekli şov yapıp, tekne sefasına çıkıyorlardı.
bakın mustafa cengiz'in doğruları da var, yanlışları da var. doğrusunda savundum, yanlışında da eleştiririm ama ortada bir sportif başarısızlık varsa, tüm pay mustafa cengiz de değildir. bunu futboldaki başarısızlığımızı mustafa cengiz'e bağlayıp kolaya kaçanlara söylüyorum. mustafa cengiz yönetimi de, fatih terim ekibi de, futbolcularda hep beraber suçludur. son zamanlarda yanlış konuşmalar yapıyor diye tüm suçu sakın ola bu adamın üstüne atmayın çünkü galatasaray'ın geleceğine zarar vermiş oluruz. ha ama mesela basketbolda yönetim dibine kadar suçludur. kimse bana bu konuda "yok efendim bunu yaptılar" falan filan demesin çünkü bu yönetim galatasaray gibi bir markayı neredeyse küme düşürtecek. ayıptır günahtır ya. hayır zaten bu yönetim futbola da pek odaklanmıyor, bari birisinin diğer branşlara birazcık bile olsa ilgisi olsun.
futbolculara karşı söylediği şeref, haysiyet konulu cümleleri de çok yanlış. yanlış olan şey ise söyleniş biçimidir, yoksa kesinlikle haklıdır. hakem utanmasa orta sahadaki faule bile aleyhimize penaltı çalacak ama futbolcular o kadar boşvermişlik içindeki, hani "amaann paramı alırım gider banane" havası var. ulan haksızlığa karşı çıkın isyan edin, hakemin etrafında toplanın, itiraz edin, her şeyi yapın kardeşim çünkü düzen böyle. rakip takım oyuncuları her türlü sertliği, çirkefliği yapıyor ama bizim futbolcular o kadar ruhsuz ki, televizyon başında o negatif enerjiyi biz bile alıyoruz. yedlin'in ayağını kırdılar tık yok, şener'in sırtına yumruk attılar tık yok, onyekura'ya tekme fırlattılar tık yok, luyindama'nın kaşını patlattılar tık yok.. pardon da ne işe yararsınız siz? bu futbolcuların tek mücadelesi, aylık paralarının zamanında yatırılması içindir. forma falan bunların umurunda değil. birkaç oyuncu dışında aidiyet duyguları yok. bu yüzden dediğim gibi mustafa cengiz'in bu konuşmasında derine inersek doğruyu buluruz. sadece görünürde yanlış cümleler kurdu o kadar.