229
yalan olmasının bir önemi kalmamış olandır.
fenerbahçe camiası bu mesele üzerinde özellikle yayın gelirlerinde şampiyonluk sayısının belirleyici olduğu yıllarda ağır ağır da olsa akılda kalıcı propaganda yaparken, karşıt savlar istisnalar hariç pek benimsenmedi. artık kamuoyu fenerbahçe'ye bu konuda bir haksızlık yapıldığına, hak edilmiş şampiyonluklarının sayılmadığına büyük oranda inanıyor.
ikinci husus ise, beşiktaş tarafı, işin sonunda fenerbahçe ile şampiyonluk farkı açılacak olsa da, kendileri de birkaç şampiyonluk elde etmiş olacakları için sessiz kalmayı tercih ediyor. hem fenerbahçe hem de beşiktaş'ın işine gelen bir konu haline geldiği içinse kabul görmesi bir nebze daha kolay oluyor.
bugüne kadar bu işin çözülmemesini ise hukuki engellere bağlıyorum. o dönemki maçların, bugünkiler gibi tescil edilmemiş olması, aynı yıl içerisinde düzenlenen farklı turnuvaların türkiye şampiyonluğu olarak sayılmasının türkiye kupası ve süper kupa gibi turnuvaların da statüsüne etki edebileceği gibi sıkıntılı işler var. bu da büyük oranda fenerbahçelilerin aç gözlülüğünden kaynaklanıyor. oysa 6 birincilikleri olan milli kümeyi tescil ettirmeyi hedeflemiş ve sadece ona odaklanmış, hedef 29 yerine hedef 26 mottosunu benimsemiş olsalardı hem daha inandırıcı olurdu, hem de daha az hukuki engele çarpma riski olurdu. zaten sonuçta da öyle olacak gibi duruyor. hem 3 şampiyonluk eksik geldiği için mağdur edebiyatı da devam eder.
bu post-truth sarmalında galatasaray tarafı, muhtemelen kendini rakibin oyununun içinde bularak beşiktaş'ın 2002 mart'ında ekstradan iki tane saydırdığı federasyon kupasıyla eşdeğer 1 şampiyonluğunu, milli kümede kazandığı 1 birinciliği ve sürpriz ganyan olarak (aynı anda aynı ligde mücadele ettikleri için bence olacak iş değil) kendi bünyesinden kopan ateş-güneş'in aldığı 1 milli küme birinciliğini saydırmak ister. böylece fenerbahçe ile şampiyonluk sayıları eşitlenir (25-25). ortalık resort otel logosundan geçilmez. yakışır. kimse itiraz etmez. konu unutulur.
fenerbahçe camiası bu mesele üzerinde özellikle yayın gelirlerinde şampiyonluk sayısının belirleyici olduğu yıllarda ağır ağır da olsa akılda kalıcı propaganda yaparken, karşıt savlar istisnalar hariç pek benimsenmedi. artık kamuoyu fenerbahçe'ye bu konuda bir haksızlık yapıldığına, hak edilmiş şampiyonluklarının sayılmadığına büyük oranda inanıyor.
ikinci husus ise, beşiktaş tarafı, işin sonunda fenerbahçe ile şampiyonluk farkı açılacak olsa da, kendileri de birkaç şampiyonluk elde etmiş olacakları için sessiz kalmayı tercih ediyor. hem fenerbahçe hem de beşiktaş'ın işine gelen bir konu haline geldiği içinse kabul görmesi bir nebze daha kolay oluyor.
bugüne kadar bu işin çözülmemesini ise hukuki engellere bağlıyorum. o dönemki maçların, bugünkiler gibi tescil edilmemiş olması, aynı yıl içerisinde düzenlenen farklı turnuvaların türkiye şampiyonluğu olarak sayılmasının türkiye kupası ve süper kupa gibi turnuvaların da statüsüne etki edebileceği gibi sıkıntılı işler var. bu da büyük oranda fenerbahçelilerin aç gözlülüğünden kaynaklanıyor. oysa 6 birincilikleri olan milli kümeyi tescil ettirmeyi hedeflemiş ve sadece ona odaklanmış, hedef 29 yerine hedef 26 mottosunu benimsemiş olsalardı hem daha inandırıcı olurdu, hem de daha az hukuki engele çarpma riski olurdu. zaten sonuçta da öyle olacak gibi duruyor. hem 3 şampiyonluk eksik geldiği için mağdur edebiyatı da devam eder.
bu post-truth sarmalında galatasaray tarafı, muhtemelen kendini rakibin oyununun içinde bularak beşiktaş'ın 2002 mart'ında ekstradan iki tane saydırdığı federasyon kupasıyla eşdeğer 1 şampiyonluğunu, milli kümede kazandığı 1 birinciliği ve sürpriz ganyan olarak (aynı anda aynı ligde mücadele ettikleri için bence olacak iş değil) kendi bünyesinden kopan ateş-güneş'in aldığı 1 milli küme birinciliğini saydırmak ister. böylece fenerbahçe ile şampiyonluk sayıları eşitlenir (25-25). ortalık resort otel logosundan geçilmez. yakışır. kimse itiraz etmez. konu unutulur.