1155
süreci doğru yönetecek, daha doğrusu manipüle edebilecek, yönetsel bir cambaz yok yönetimimizde. her yönetim böyle bir "simyacıya" ihtiyaç duyar kanımca. olsa ne yapardı irfan can transferi için?
sosyal medyayı etkin bir şekilde kullanıp oyuncunun aklını çeler; bu ülkenin 30 milyonluk ordusuna komutan olabileceğini ona hissettirirdi. futbolda bir oyuncunun psikolojisi, ilgi odağı olduğunda sergilediği tavırlarla su yüzüne vurur. irfan can'ın şu ana kadarki süreçte cezbolunduğu görülüyor (tatlıcıdaki fotoğraf, takımımızdaki oyuncularla süregelen arkadaşlığı vs.). yani şartlar neredeyse olgunlaşmış durumda. biraz daha beklemek gerekir.
tüccar kafasıyla açıklama yapan başakşehir yöneticisi, süreç yeteri kadar ilerlediğinde oyuncunun mutsuzluğunu fark edip fantezinin âlâsını görecektir. eğer kulüp bu durumda da despot tavrını sürdürecek olur ise transferin son günlerine doğru irfan ile kapalı kapılar ardında görüşmek, etik olmayan bir tavır olmaktan çıkar.
meseleye irfan açısından bakılacak olursa, seyircisiz, medyasız ve dibine kadar siyasi bir kulüpte oynamak başka, yukarıda adı geçen ordunun desteklediği oyuncu olarak oynamak, başka. ortada bir bayrak adamlık mevzuu yoksa ki siyasetten kendini soyutlayamamış bir oluşumda böyle bir mevzu olacağını sanmıyorum, irfan da her açıdan doğruyu görerek emre akbaba tarifesi uygulayabilir.
sosyal medyayı etkin bir şekilde kullanıp oyuncunun aklını çeler; bu ülkenin 30 milyonluk ordusuna komutan olabileceğini ona hissettirirdi. futbolda bir oyuncunun psikolojisi, ilgi odağı olduğunda sergilediği tavırlarla su yüzüne vurur. irfan can'ın şu ana kadarki süreçte cezbolunduğu görülüyor (tatlıcıdaki fotoğraf, takımımızdaki oyuncularla süregelen arkadaşlığı vs.). yani şartlar neredeyse olgunlaşmış durumda. biraz daha beklemek gerekir.
tüccar kafasıyla açıklama yapan başakşehir yöneticisi, süreç yeteri kadar ilerlediğinde oyuncunun mutsuzluğunu fark edip fantezinin âlâsını görecektir. eğer kulüp bu durumda da despot tavrını sürdürecek olur ise transferin son günlerine doğru irfan ile kapalı kapılar ardında görüşmek, etik olmayan bir tavır olmaktan çıkar.
meseleye irfan açısından bakılacak olursa, seyircisiz, medyasız ve dibine kadar siyasi bir kulüpte oynamak başka, yukarıda adı geçen ordunun desteklediği oyuncu olarak oynamak, başka. ortada bir bayrak adamlık mevzuu yoksa ki siyasetten kendini soyutlayamamış bir oluşumda böyle bir mevzu olacağını sanmıyorum, irfan da her açıdan doğruyu görerek emre akbaba tarifesi uygulayabilir.