54
özellikle ara transfer sezonu olarak konuşmak gerekirse bizim açımızdan "her sene" "şampiyonluk kaderimizi çizeceği" söylenen bir dönem olması son derece can sıkıcı. ne yazık ki her yıl sezona umutlarla başlıyoruz, ama çoğunlukla forvet bölgesindeki eksikliklerimiz, forvetlerin sakatlıkları/formsuzlukları dolayısıyla, orta saha bölgesinde x'i yedeklemek lazım, y'yi kiralamak lazım ya da y'yi yine kiralamak lazım mantığıyla kendimizi ara transfer dönemine bel bağlarken buluyoruz. bir süreklilik yaratamamış durumdayız. geçtiğimiz sezonki 11'den 8'i baki kalıp kalan 3'ünü daha iyileriyle değiştirmek ya da sağlam bir rotasyon oyuncusu bulmak değil, tamamen "gemimiz batıyor, şunu alalım da deliği kapatalım" mantığıyla hareket ediyoruz.
uzun yıllar boyunca üzerinde sadece bazı pozisyonlarda daha iyiye gitmek adına ufak tefek oynamalar yapacağımız bir ordu kurmak ana gayemiz olması gerekirken bizler tabirimi mazur görün ama "mevsimlik işçi" bulma prensibiyle hareket ediyoruz. ve her mevsim bu amacımızı o ana göre yeniliyoruz. her mevsime uyum sağlayacak bir yapı inşa etmeyi planlamıyor ya da planlayamıyoruz.
işte bu sebeple de "hele bir devre arası olsun da x'in yerine şu gelsin, z'yi gönderince gelecek olan para ile de uçan kaçan bir forvet alalım" cümlesini her sene yine ve yeniden kuruyoruz.
uzun yıllar boyunca üzerinde sadece bazı pozisyonlarda daha iyiye gitmek adına ufak tefek oynamalar yapacağımız bir ordu kurmak ana gayemiz olması gerekirken bizler tabirimi mazur görün ama "mevsimlik işçi" bulma prensibiyle hareket ediyoruz. ve her mevsim bu amacımızı o ana göre yeniliyoruz. her mevsime uyum sağlayacak bir yapı inşa etmeyi planlamıyor ya da planlayamıyoruz.
işte bu sebeple de "hele bir devre arası olsun da x'in yerine şu gelsin, z'yi gönderince gelecek olan para ile de uçan kaçan bir forvet alalım" cümlesini her sene yine ve yeniden kuruyoruz.

