12308
inter'e o dönem gönderilmesi ne kadar doğruysa sonrasında geri alınmaması da o kadar yanlış olan futbolcu.
iyi maaş alıyordu hem o maaştan çıktık hem de iyi bonservis kazandık. lakin sonraki sene onu geri almayıp tolga ciğerci denilen adama 3 bonservis, 2 maaş verince hele de yabancı sınırı olmayınca ne kadar büyük aptallık ettiğimizi anlamak zor değil.
bizdeyken fizik olarak eleştiriliyordu da 37 yaşında hala fit, buradaki çoğu kişi 1 ay önce o sakatlığı görünce futbol hayatı bitti, artık bırakır demiştir. takımımızdaki kolombiyalı sözde yıldız arkadaş, 40 gündür ne idüğü belirsiz sakatlığından dolayı idman bile yapmazken şu adamın fiziğine laf edilmez.
tabii kendisine özellikle emre ile yaşadıklarından sonra pek sahip çıkmadığımızı da eklemek lazım. medyaya, camialara ve yükselen seslere çok kaptırdık kendimizi. taraftar hep yanındaydı ama yönetim sırtını döndü zamanla sanki ülkedeki tek çirkef topçu melo imiş gibi. her maç rakibi sakatlamak için hareket yapmadan duramayan josef'e ise kimse ses çıkarmıyor, gustavo her maç sarı/kırmızı kartlık hareket yapıp salağa yatınca yine kimse sesini çıkarmıyor. duygularını belli eden ise karaktersiz, çirkef vs. oluyor keşke içten pazarlıklı ve sinsi olanların duygularını belli edenlerden daha tehlikeli olduğu idrak edilebilse bu ülkede.
umarım oynamak istediği kadar oynamaya devam eder. kendisinin yeri hep özel olarak kalacak.
iyi maaş alıyordu hem o maaştan çıktık hem de iyi bonservis kazandık. lakin sonraki sene onu geri almayıp tolga ciğerci denilen adama 3 bonservis, 2 maaş verince hele de yabancı sınırı olmayınca ne kadar büyük aptallık ettiğimizi anlamak zor değil.
bizdeyken fizik olarak eleştiriliyordu da 37 yaşında hala fit, buradaki çoğu kişi 1 ay önce o sakatlığı görünce futbol hayatı bitti, artık bırakır demiştir. takımımızdaki kolombiyalı sözde yıldız arkadaş, 40 gündür ne idüğü belirsiz sakatlığından dolayı idman bile yapmazken şu adamın fiziğine laf edilmez.
tabii kendisine özellikle emre ile yaşadıklarından sonra pek sahip çıkmadığımızı da eklemek lazım. medyaya, camialara ve yükselen seslere çok kaptırdık kendimizi. taraftar hep yanındaydı ama yönetim sırtını döndü zamanla sanki ülkedeki tek çirkef topçu melo imiş gibi. her maç rakibi sakatlamak için hareket yapmadan duramayan josef'e ise kimse ses çıkarmıyor, gustavo her maç sarı/kırmızı kartlık hareket yapıp salağa yatınca yine kimse sesini çıkarmıyor. duygularını belli eden ise karaktersiz, çirkef vs. oluyor keşke içten pazarlıklı ve sinsi olanların duygularını belli edenlerden daha tehlikeli olduğu idrak edilebilse bu ülkede.
umarım oynamak istediği kadar oynamaya devam eder. kendisinin yeri hep özel olarak kalacak.