22468
sezona çok kötü girse de, yavaş yavaş takımı toparlayan ancak bu sefer de sakatlıklardan sacma sapan başı sonu belirsiz bir kadroyla oynayan efsanemiz.
kendisinin eleştirilmesi çok normaldir, olması gerekendir. bunu söylemekten fazlasıyla yoruldum.
kendisinin istifası da istenebilir, herkesin işine kimse karışamaz yani. ha, fazla heyecanlı ve şartları doğru okuyamayan bir insan olduğunuzu düşünürüm bu durumda, o beni bağlar.
ama kendisine karşı örnek verirken kullanılan örneklere biraz değinmek istiyorum.
varan1: x, y takımlarının ucyuz kati bütçen var, onların yarısı kadar top oynatmiyorsun.
-haklısıniz. kötü top oynuyoruz. ancak takımın güçlü yanları da var. hiçbir şeyi doğru yapamadan 2 senede 4 kupa alınmaz. hiçbir şey yapılmadan ligde yarışın içinde kalınmaz. ben kendi adıma bu sezonki ilk 13 haftanın özellikle 4-12. haftalarında oynanan futbolunu açıklayamıyorum. bildiğin berbat bir dönemdi. ama, verilen x, y takımları her dönem değişiyor. geçtiğimiz yılın ikinci devresinde rize örneği veriliyordu bugün adını anan var mi?
geçmiş yıllarda goztepe, tamer tuna, ve tamer tuna'yi yetiştirdiği için şenol güneş çok ovuluyordu. bugünkü hali ortada. mustafa denizli'nin kasımpaşasi, ilk devrede şampiyonluk yarışı veriyordu. sezonu küme düşmeme korkusuyla tamamladı. bu yıl alanya sivas. iki takım da dengeli kadrolara sahip, iki takım da yetenekli teknik direktörlere sahip. ancak kimse bu iki takımın ilk ikide yer almasını beklemiyor herhalde? illaki formsuz bir döneme girecekler ve üst üste yapılan puan kayıplarından sonra motivasyon kaybı yaşayıp avrupa kupalarını zorlayacaklar. o yüzden istikrar göstermemiş takımları burada saymayın.
kovac ve pocettino. kovac kariyerinde ilk kez bayern başına geçmiş, oynattığı kötü oyuna sonuç alması nedeniyle katlanilmis, şampiyonlugu ardından gelen sezonda sonuç da alamamaya başlayınca gönderilmişti. simdi harbiden cok güzel bir örnek mi verdiniz?
poşet hocam, geleceği parlak cok yetenekli bir teknik direktör. ancak bu adam totnim içinden yetişmedi. ingiliz bile değil. yani totnim efsanesi sıfatı taşımıyor. durun çok şaşırtıcı bir bilgi de veriyim, hic de kupa kazandirmamis. hani su yerden yere vurulan mou-manu birlikteliğinden iki kupa çıkmış bu süreçte. simdi poşet hocamın da mantıklı bir örnek olmadığını görebiliriz sanırım. ha deseniz ki, heynckes bir dqha bıraktı emekliliğini 5. kez bayern başına geçti. bayern başkanı bütün parasını kumarda kaybetti. as kadronun büyük çoğunluğu sezon başı kampını kaçırdı. lewandowski sezon başı bi sakatlandı, 3 ay yok. a o da ne muller de devreyi kapattı. david alaba çapraz bağları kopartıp sezonu kapattı. heynckes 13 maçta 19 puan kaybetti. sanıyor musunuz bayern yönetimi diyecek ki, 'ula bunun da devri bitti aq'.
celsi, arsenal örneklerine girmiyorum bile. çünkü evet. celsi başkanı ingiltereye dahi girmekte sorun yaşayan, futbola yatırımını küçülmüş hatta takımı da transfer cezası almış bir ekip. şampiyonluk beklentisi yok kimsede. arsenal'i anlatmak istemiyorum, hepimiz biliyoruz yönetiminin is bilmezliklerini.
kendisinin eleştirilmesi çok normaldir, olması gerekendir. bunu söylemekten fazlasıyla yoruldum.
kendisinin istifası da istenebilir, herkesin işine kimse karışamaz yani. ha, fazla heyecanlı ve şartları doğru okuyamayan bir insan olduğunuzu düşünürüm bu durumda, o beni bağlar.
ama kendisine karşı örnek verirken kullanılan örneklere biraz değinmek istiyorum.
varan1: x, y takımlarının ucyuz kati bütçen var, onların yarısı kadar top oynatmiyorsun.
-haklısıniz. kötü top oynuyoruz. ancak takımın güçlü yanları da var. hiçbir şeyi doğru yapamadan 2 senede 4 kupa alınmaz. hiçbir şey yapılmadan ligde yarışın içinde kalınmaz. ben kendi adıma bu sezonki ilk 13 haftanın özellikle 4-12. haftalarında oynanan futbolunu açıklayamıyorum. bildiğin berbat bir dönemdi. ama, verilen x, y takımları her dönem değişiyor. geçtiğimiz yılın ikinci devresinde rize örneği veriliyordu bugün adını anan var mi?
geçmiş yıllarda goztepe, tamer tuna, ve tamer tuna'yi yetiştirdiği için şenol güneş çok ovuluyordu. bugünkü hali ortada. mustafa denizli'nin kasımpaşasi, ilk devrede şampiyonluk yarışı veriyordu. sezonu küme düşmeme korkusuyla tamamladı. bu yıl alanya sivas. iki takım da dengeli kadrolara sahip, iki takım da yetenekli teknik direktörlere sahip. ancak kimse bu iki takımın ilk ikide yer almasını beklemiyor herhalde? illaki formsuz bir döneme girecekler ve üst üste yapılan puan kayıplarından sonra motivasyon kaybı yaşayıp avrupa kupalarını zorlayacaklar. o yüzden istikrar göstermemiş takımları burada saymayın.
kovac ve pocettino. kovac kariyerinde ilk kez bayern başına geçmiş, oynattığı kötü oyuna sonuç alması nedeniyle katlanilmis, şampiyonlugu ardından gelen sezonda sonuç da alamamaya başlayınca gönderilmişti. simdi harbiden cok güzel bir örnek mi verdiniz?
poşet hocam, geleceği parlak cok yetenekli bir teknik direktör. ancak bu adam totnim içinden yetişmedi. ingiliz bile değil. yani totnim efsanesi sıfatı taşımıyor. durun çok şaşırtıcı bir bilgi de veriyim, hic de kupa kazandirmamis. hani su yerden yere vurulan mou-manu birlikteliğinden iki kupa çıkmış bu süreçte. simdi poşet hocamın da mantıklı bir örnek olmadığını görebiliriz sanırım. ha deseniz ki, heynckes bir dqha bıraktı emekliliğini 5. kez bayern başına geçti. bayern başkanı bütün parasını kumarda kaybetti. as kadronun büyük çoğunluğu sezon başı kampını kaçırdı. lewandowski sezon başı bi sakatlandı, 3 ay yok. a o da ne muller de devreyi kapattı. david alaba çapraz bağları kopartıp sezonu kapattı. heynckes 13 maçta 19 puan kaybetti. sanıyor musunuz bayern yönetimi diyecek ki, 'ula bunun da devri bitti aq'.
celsi, arsenal örneklerine girmiyorum bile. çünkü evet. celsi başkanı ingiltereye dahi girmekte sorun yaşayan, futbola yatırımını küçülmüş hatta takımı da transfer cezası almış bir ekip. şampiyonluk beklentisi yok kimsede. arsenal'i anlatmak istemiyorum, hepimiz biliyoruz yönetiminin is bilmezliklerini.
